English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Madem öyle

Madem öyle translate Portuguese

1,039 parallel translation
Madem öyle... Senden 50.000 lira borç istesem verir miydin?
E se eu, assim de repente, lhe pedisse 50.000 liras emprestadas, o que faria?
- Madem öyle düşünüyorsun, belki.
Em última análise, talvez.
Madem öyle.
De acordo.
Madem öyle, para nerede? Masraflarım oldu.
Então, onde está o dinheiro?
Madem öyle senaryoyu yap o zaman!
Então escreva o roteiro!
Madem öyle, Voltran'a dokun ki... hepimiz tanrımızın zayıf olduğunu bilelim.
Toque em Wotan e vamos saber que seus deuses são fracos!
Sen resimlerinle ilgilen. - Bence çok iyi olmuş. - Madem öyle...
- Concentra-te em tirar fotografias.
Madem öyle gerekiyor, öyledir, şef.
O que tem de ser tem muita força, não é, Chefe?
Peki, madem öyle istiyorsun, ama ona karşı biraz sabırlı ol.
Muito bem, se insiste, mas tenha alguma paciência com ela.
Madem öyle, Sheriff, Biz henüz avlanmaya hazır değiliz bu nedenle uyarın için teşekkür ederim.
Muito obrigado xerife. Não estamos prontos para morrer ainda. Muito obrigado pelo aviso.
Madem öyle olsun istiyorsun.
Se é assim que queres.
Madem öyle, Aya'yı dışarı gönderin.
Bem, então levem a Aia.
Madem öyle, bildirin.
Relata bem.
Madem öyle harekete geçelim.
Vamos embora. Espectáculo na estrada.
Madem öyle Bayan Azir, acaba neden böyle yaptığımızı söyleyecek misiniz?
Agora, srta. Azir, espero que me diga o que vem a ser tudo isso.
Madem öyle Yasmin, acaba neler olduğunu bana söyleyecek misin?
Agora, Yasmin, espero que me diga o que vem a ser tudo isso.
Madem öyle vuralım.
Matamo-los.
Madem öyle, şimdiye kadar denize açılmalıydılar, Şef.
Eles zarpariam para o mar sem nós, chefe.
Madem öyle, hakiki bir işçi ol da adam gibi çalış.
Certo, sê uma verdadeira operária, ou seja, trabalha mesmo.
Madem öyle, niye hırsızlık yaparken beş kez yakalanmış?
Então por que foi pego roubando cinco vezes?
Madem öyle diyorsun...
Bom, se é tão grave...
Çok iyi, madem öyle, bir fikrim var, müthiş bir fikir.
Já que é assim... Tive uma ideia. Uma grande ideia.
Madem öyle istiyorsun!
- Então o que diabos estou a fazer aqui? - Boa pergunta! Está bem!
Tamam, madem öyle buyur bakalım!
Está bem, óptimo. Toma.
Madem öyle, önce yargıla... ardından öldür!
Então julgue-o e mate-o.
Madem öyle diyor...
Bem, se foi isso que ele disse...
- Madem öyle.
- Se insiste.
Madem öyle, Metellus Cimbers'in taleplerini göreyim ve inceleyeyim.
" Trazei-me então a petição de Metellus Cimber...
Peki. Madem öyle istiyorsunuz.
Se o senhor o diz.
Madem öyle.
Muito bem.
Madem öyle, Tripolina'yı da al, Fransa'ya git ve gerisini düşünme.
Então, pega na Tripolina, vai para a França e esquece o resto.
Madem öyle, yemeğin arkasına ne alırdınız?
Agora, que quererá para depois.
Madem öyle diyorsun.
Água viva. Como é isso?
Eh madem öyle gerekiyor, öyle olsun bakalım.
Se tem de ser, que assim seja.
- Madem öyle diyorsunuz...
- Se assim o diz.
Madem öyle istiyorsun.
Se quiseres.
Madem öyle, hadi naş! Bundan böyle bebelerine kendin bak.
Pois de hoje em diante, toma tu conta deles!
Madem öyle, sizi rahatsız etmeyeyim.
Eu não a incomodo, visto que está ocupada...
- Madem öyle diyorsunuz.
Já que é assim...
Madem öyle, onları sizin ortaya çıkaracağınızdan eminim.
Bom, então penso que você os levará.
Pekala, madem öyle.
- Bom... nesse caso está tudo.
Madem öyle değil, üye sayısının artması için neden baskılarımızı artırıyoruz?
Então para quê pressionar para um alargamento?
Madem öyle diyorsun, sana inanırım.
- Eu sou rica. Muito!
Madem baban öyle istiyor, yapacak bir şey yok.
Nada feito! O teu pai pode estar ocupado, mas tu ficas!
Madem ki öyle diyosun, William, sür bakalım.
Já disseste, Williams, agora vamos embora.
Madem öyle diyorsun...
Se você o diz... E você nâo?
Madem öyle, ben de yalnız giderim.
- Então vou sozinho.
Tamam, madem ikiniz de öyle diyorsunuz.
Se vocês dois o dizem.
Peki madem, öyle olsun.
Muito bem. Sejam então menos 4 centavos.
Ben de öyle. Madem centilmen kuzenimizle evlenecek.
Eu também, agora que ela se vai embora para casar com o nosso primo.
Pekala Bakanım, madem benden direkt bir cevap bekliyorsunuz o halde şöyle diyebilirim, gördüğümüz kadarıyla geniş perspektiften baktığımızda, birini alıp diğerinin üstüne koyduğumuzda bakanlıkların genel uygulamalarını düşündüğümüzde son bir analiz yaparak şöyle diyebilirim ki genel koşullarda, günün sonunda şuna ulaşmanız kuvvetle muhtemeldir ki o kadar açıkça üstüne gitmeden öyle ya da böyle içine dahil olmamalı.
Se pretende uma resposta directa, terei de dizer que, tanto quanto podemos ver e do nosso ponto de vista, comparando e analisando a maioria das departamentos, em análise final, provavelmente poderíamos dizer que no final de contas, em termos gerais, iríamos descobrir que, para sermos mais precisos, talvez não nos fosse possível dizer nem uma coisa, nem outra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]