English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mükemmel olmuş

Mükemmel olmuş translate Portuguese

126 parallel translation
İtiraf edin, mükemmel olmuş, öyle değil mi?
Excelentes inscrição e ortografia, não acha?
- Önce bayanlara, Başçavuşum. - Tartınız mükemmel olmuş, hanımefendi.
Meu Sargento-Ajudante, não fiz nada, não fiz nada!
Mükemmel olmuş.
Que maravilhoso.
Mükemmel olmuş.
- Eu também, está divina.
Mükemmel olmuş.
Está perfeito.
Mükemmel olmuş.
Está absolutamente correcto.
- Gerçekten mükemmel olmuş.
- Não, realmente extrapolou.
Gördün mü, iyi ki ütüledik. Mükemmel olmuş.
Passa-a a ferro, e está perfeita.
Poppie, mükemmel olmuş.
Papá, está perfeito.
Oh, mükemmel olmuş.
Elas estão incriveis!
Mükemmel olmuş.
Estava fantástico.
Evet, yüz mükemmel olmuş.
Sim, a cara está perfeita.
Saç renginizi beğendim. Mükemmel olmuş.
- eu adoro essa cor de cabelo.
Lana, burası mükemmel olmuş.
Lana, isto está fantástico.
Birdenbire, öyle bir yer gelir ki mükemmel olmuş dedirtir.
Mas então há uma cena que nos faz pensar : "Foi tão bem feito, tão eficaz."
Dekorasyon mükemmel olmuş.
- A decoração ficou muito boa.
Zemin mükemmel olmuş.
O soalhos está perfeito.
Mükemmel olmuş.
Ela é perfeita...
Mükemmel olmuş.
É delicado.
Hakkını vermem lâzım, Gunther, yemek mükemmel olmuş.
Eu tenho de te dizer, Gunther, esta comida é maravilhosa.
Mükemmel olmuş.
A sério!
Bu isim kesinlikle rol için mükemmel olmuş.
Paltrow foi absolutamente brilhante nisso.
Bence mükemmel olmuş.
Acho que está perfeito.
Mükemmel olmuş, biliyor musun?
Está perfeito!
Bu mükemmel olmuş.
- Isto está perfeito.
- Bu mükemmel olmuş.
- Na verdade, é quase perfeito.
Selam! - Mükemmel olmuş, anne.
- Estás linda, mãe.
Mükemmel olmuş.
Agora está perfeita.
Tek kelimeyle, mükemmel olmuş.
Numa palavra, é lindo
- "Mükemmel olmuş".
Este é perfeito.
Mükemmel olmuş!
É perfeito!
Hayatım, mükemmel olmuş.
Querido, é fantástico.
Fular, söylemem gerekirse, üzerinizde mükemmel olmuş.
Se deixa que diga, essa écharpe fica-lhe tão bem...
Bence mükemmel olmuş.
Eu acho que era perfeito.
Ama sonra, görünüşe göre tüm tarihlerini zirveye çıkaracak çok büyük bir başarının eşiğindeyken bu mükemmel ırk bir gecede yok olmuş.
Entäo, aparentemente no limiar de uma realizaçäo suprema, a qual deveria ter coroado toda a sua história, esta raca de divindades pereceu numa única noite.
- Olmuş mu? - Mükemmel.
- Está bom?
- Işıklar kesildiğinde olmuş olmalı! - Mükemmel bir zamanlama.
- Era a altura ideal.
- Güzel olmuş mükemmel.
- Parece bem, está perfeito.
Mükemmel gitar solosu olmuş.
Excelente solo de guitarra.
Mükemmel bir başarı olmuş
Um sucesso sem igual
Mükemmel olmuş Lucy!
Está lindo, Lucy!
Bu mükemmel olmus.
Isto é perfeito.
Mükemmel değilmişse ne olmuş?
Sim, ele não é perfeito.
Harika olmuş anne. Mükemmel.
Está fantástico, mãe.
- Mükemmel bir kaçış olmuş.
Era uma escapadela dificil!
O zaman mükemmel olmuş.
Srta.
- "ne olmuş mu?" - Sen mükemmel bir kumarhane danışmanısın.
- És uma óptima anfitriã, Sam.
O kadar mükemmel değil. Binada birkaç kez hırsızlık olmuş ve alt kattaki kadında fare çıkmış, ama idare eder.
Não é perfeita, o prédio já foi assaltado umas quantas vezes e a minha vizinha da frente tem ratos, mas...
- Mükemmel olmuş.
Estás perfeito
Şarkıya mükemmel bir final olmuş.
É o fim perfeito para a canção.
O bu ülkenin gençlerine ilham kaynağı olmuş mükemmel bir karakter sergileyen harika bir gençti...
"Ele foi um jovem extraordinário de grande carácter que serviu - - e, a minha esperança é, que continue a servir- - de inspiração aos jovens deste país."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]