English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mükemmel biri

Mükemmel biri translate Portuguese

396 parallel translation
Herkesi mükemmel biri olduğuna inandır.
- Não o vou fazer. Faz com que todos acreditem que és maravilhoso.
İyi bir adamım vardı, gerçekten mükemmel biri. Ponthieu Caddesindeydi ama nakit akışını kontrol etmek için binanın içindeki tesisleri kullanmamızı istediler.
Podia ter-me casado, feito um excelente casamento... para isso precisava de um tecto, também.
- Kendisi mükemmel biri.
- Ele é o maior.
Mükemmel biri. Ve Joey onu çok seviyor. Ve bu bir aptalca saçmalık değil.
É um homem maravilhoso, a Joey está muito apaixonada por ele e não é loucura nenhuma.
Tamam, mükemmel biri değil ama.. ama yaptıkları için bir aferin hak ediyor.
Ele não é perfeito, mas merece crédito por aquilo que fez.
- Mükemmel biri.
- Ele é perfeito.
Bence o mükemmel biri.
- Sim. Acho-a estupenda.
Mükemmel biri, ama zor.
É notável... difícil...
Kendimi bir hiç ve seni de hep mükemmel biri olarak gördüm.
Sempre me considerei o ruim da família, e você, o modelo.
Kız mükemmel biri.
Ela é uma gaja fantástica.
Kız arkadaşım mükemmel biri.
É uma miúda formidável.
- O mükemmel biri.
- Seria um excelente Presidente... - Ele é um idiota chapado!
Kimin gider ki? Mükemmel biri.
É perfeito.
Onunla bir tanışsan, mükemmel biri.
É perfeito. Faz cada cena fixe.
En iyi arkadaşın mükemmel biri ve Ben senin gözünün önünde tecavüze uğrayan alt sınıf bir sürtüğüm değil mi?
O seu melhor amigo é um gajo porreiro e eu sou uma puta desgraçada que foi violada à sua frente.
Mükemmel biri.
Boa pessoa.
Gerçekten mükemmel biri.
Ele não é flor que se cheire.
Bu bebek, annesinin ne kadar mükemmel biri olduğunu nasıl bilecek?
Quero saber como vai aquele bebé saber a mãe maravilhosa que tinha.
O mükemmel biri.
Ele era lindo.
Gerçek anlamda mükemmel biri.
É realmente o homem completo.
Ve galiba onu buldum. Mükemmel biri.
- Acho que o encontrei.
Tanrım, kocam mükemmel biri değil ama kibar ve dürüst.
Senhor, o meu marido está longe de ser perfeito, mas é um homem generoso e honesto.
Mükemmel biri!
É perfeita!
Yani gerçek olamayacak kadar, mükemmel biri denebilir.
Em outras palavras, é boa demais pra ser verdade.
Mükemmel biri.
Ela é excelente.
Ünlü imparatorluğumu sömürmesi için mükemmel biri.
Ele é perfeito para se aproveitar na minha mama conhecida.
- Mükemmel biri. - Benim için mi? - Kuvvetli, genç ve sağlıklı, yani tam s...
É jovem, é forte, é saudável, foi feito de encomenda para ti.
Sonuç olarak, bayanlar ve baylar elimizde, üniversitede gördüklerim arasında ki en mükemmel insan beyni örneklerinden biri var.
Em conclusão, senhoras e senhores, aqui temos uma das espécies mais perfeitas do cérebro humano que já captou a minha atenção na universidade.
Ne kadar muhteşem biri olsam da iki işi aynı anda mükemmel bir şekilde yapamam.
Por muito boa que seja, não posso fazer duas coisas de cada vez... ... e fazê-las bem, por favor, desculpem-me um momento.
Aşkın şüpheli rahatlığına bel bağlayan biri asla mükemmel bir dansçı olamaz.
A bailarina que confia... nos confortos duvidosos do amor humano... jamais será uma grande bailarina.
Profesyonel olmayan biri olarak bence mükemmel bir fikir.
Como amadora, acho uma excelente ideia.
O mükemmel biri, anne.
Mamãe, ele é tão maravilhoso!
Ama gerçek şu ki, titizlikle seçilmiş, her biri birer süper mükemmel fiziki örnek olan 18 adama komuta ediyorum. Yaş ortalamaları 24.6 ve 378 gündür üst uzayda hapsolmuş haldeler.
Acontece que eu comando 18 espécimes seleccionados, com um físico super perfeito, idade média de 24,6, que estäo fechados no hiperespaço há 378 dias.
Mükemmel biri.
- Não estou já sozinha?
Hanlar ve saraylar, mükemmel bir yüzme havuzu ve şehrin sınai kalkınması için en cazip teşvik programlarından biri.
Onde havia salões e palácios, uma excelente piscina e um dos mais atraentes planos de incentivo para o desenvolvimento industrial na cidade.
Mükemmel. Joe herhangi biri olabilir.
- Fabuloso!
Sanatın kişisel erdemlere bağlı olmaması ne kötü. Öyle olsa mükemmel, erişilmez, eşsiz biri olurdun.
Que pena a arte ser tão indiferente à moralidade do artista, de outro modo, serias supremo, inalcançável, inimitável.
Eğer adam Doyle Lonnegan'ın taşıyıcılarından biri olmasa, her şey mükemmel olacaktı.
Se ele não fosse um agente do Doyle Lonnegan, teria sido perfeito.
Mükemmel biri değilim!
Tome a conta.
Mükemmel biri.
Ela é deslumbrante.
Etrafımızdakilerin hiç biri mükemmel değil.
Nunca houve uma pessoa perfeita.
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
Este garoto é e só vou dizer isto porque não sei que mais dizer... ele é muito esperto... sabe, um garoto engenhoso, e eu acho que foi um dos melhores com quem dormi, entende?
Ne kadar harika biri olduğunu ona göstermek için eline mükemmel bir fırsatın var.
Agora podes mostrar-lhe como és fantástico.
Ama ismi yeraltı dünyasında sürekli yankılanıyor. İyi biri olarak doğduğu açık. Mükemmel bir eğitim almış.
Aparentemente, é um homem bem-nascido e de uma educação refinada, mas tem tendências hereditárias do mais diabólico que existe.
Mükemmel bir iş çıkarmışsın. O inanılmaz biri.
Fez um excelente trabalho, ele é adorável.
Mükemmel olmayabilirim ama böyle biri de değilim.
Não sou perfeito... mas não promovo ideias que...
Yalnız yaşayan biri için mükemmel.
Perfeito para um homem que viva sozinho.
Bize yedek öğretmen olarak geldi... ve mükemmel vasıflı biri olduğunu kanıtladı.
Ele veio substituir uma professora e provou ser um magnífico professor.
Annie mükemmel olurdu, zeki, tatlı, güzel ve sevimli biri.
Annie seria perfeitat, ela é esperta, doce, bonita e adorável.
Cezalandırıcı mükemmel biri, ahbap.
Yah, tem esses também.
Kötü biri değil. Şansları yaver giderse Mükemmel bir çift olurlar.
Não é imoral e, em termos financeiros, é um bom partido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]