Mükemmel olur translate Portuguese
323 parallel translation
- Mükemmel olur.
- Vai ser um sonho.
Hey, bu mükemmel olur.
Isso seria óptimo.
Eğer havadayken yerdekinin yarısı kadar iyiysen, Sonuç mükemmel olur.
Se é metade tão boa no ar como é no solo, é, no mínimo, espantosa.
Eğer onu altın madeninden kolayca vazgeçirirsen mükemmel olur.
Não me afeta se ficar com a mina de ouro.
Sorun şu ki, bunlar genellikle birbirleriyle evlenirler, Doğal olarak bu da mükemmel olur. Senatör Thomas Jordan'ın kızı ve Kore savaşı kahramanı Raymond Shaw.
O problema está em que, normalmente, casam-se uns com os outros, o que causa uma enorme o Senador Thomas Jordan e o herói da guerra da Coreia, Raymond Shaw, enteado do Senador John Iselin.
Aradaki duvarı yıkarız. O zaman mükemmel olur.
Basta quebrar a parede e ficará um belo apartamento.
İçeriye bir ajan sokabilirsek mükemmel olur.
Me surpreende que conseguiram Infiltrar um agente na fortaleza.
Mükemmel olur.
- Sim, está óptimo.
Demir bir maşayı iki büklüm edebilen bir centilmene karşı girilecek tartışma için, bir Eley # 2 mükemmel olur.
Um Eley no 2 é um óptimo argumento contra senhores que conseguem dobrar varas de aço.
Sadece üçümüz. - Mükemmel olur.
- Parece-me óptimo.
Sizi temin ederim böyle durumlarda, mahremiyet bağları daha da kuvvetlenerek mükemmel olur.
Estou convencido que numa matéria desta importância, essa dedicação falaria mais alto que qualquer dever conjugal.
Bu mükemmel olur.
Isso é perfeito!
Bu mükemmel olur.
Seria maravilhoso.
Sadece bir hindimiz var. Mükemmel olur.
- É que só temos um peru.
Kelly, bu akşam nasıl mükemmel olur biliyor musun?
Kelly, sabes o que faria disto a noite perfeita?
Bu mükemmel olur.
Isso seria óptimo.
- Çocuklar için de mükemmel olur.
Ideal para sua família.
Mükemmel olur.
A situação é ideal.
Eğer Altın Aslan Kralı dönerse bu mükemmel olur.
Se o Rei do Leão Dourado vier, será perfeito.
Güzel bir uyku çekersen yarınki performansın mükemmel olur.
Precisas de dormir para ficares em forma.
Testislerle karıştırılınca mükemmel olur.
Então com uns ovinhos mexidos, nem queira saber.
Birazcık Baldoksik sirkesi ile, mükemmel olur.
Com um pouco de vinagre baldóxico, capricho de deuses.
Kromozom testi yaparsak mükemmel olur.
Perfeita, até confirmarem os cromossomas.
Bizim için mükemmel olur.
Seria mesmo perfeita para nós.
Mesela bir kedi parfümü kampanyası için mükemmel olur.
É perfeito, para uma campanha de comida para gatos, por exemplo.
Mükemmel bir hikayen olduğunu düşünürsün... sonra bir şey olur ve hikayeni bozar.
Uma pessoa acha que tem um bom artigo... e depois algo acontece e estraga o final.
- Gamzeleri varsa mükemmel bir eş olur.
- lsso faz dela a mulher perfeita.
- Mükemmel kral olur ondan.
Isso faz dele o rei perfeito!
Bir polis için ne mükemmel bir kurgu olur, değil mi?
Seria a armadilha perfeita para um polícia, não seria?
- Mükemmel bir kral olur.
- De um rei esplêndido.
İkimiz, Kaptan Mükemmel ve Çılgın Doktor yıldızlara gitmekten bahsediyorduk barmen bize bakıp "daha fazla içmeseniz iyi olur" demişti 16 yıl.
Nòs os dois, o Capitâo espantoso e o doutor louco a falar de alcancar as estrelas e o empregado do bar a dizer-nos que jà tínhamos bebido o suficiente. 16 anos.
Nasıl yani, Senyör Anselm mükemmel bir koca olur.
O Sr. Anselme é um bom partido.
Belki mükemmel bir atış yapmasına yardımcı olur..
Talvez a ajude a ter bons resultados.
Harika olur, mükemmel bir vücutta mükemmel bir beyin!
Eu posso ter tudo... A mente perfeita no corpo perfeito.
Oh, evet, mükemmel olur.
Fantástico.
Gerçek olmadıktan sonra mükemmel olsa ne olur?
De que vale ser perfeito, se não é real?
Şiir mi? Bu mükemmel olur.
Ajeitar as almofadas e coisas assim?
- Mmm. [Film Narrator] Hayatın normal akışına bazen şiddet de dahil olur... ve saldırganlık, böceklerin mükemmel hayatında bile etkilidir.
O fluído normal da vida, às vezes inclui a violência... e agressão, mesmo no mundo dos insectos.
Gençken herşey hep çok mükemmel olacakmış gibi gelir, bilirim. Belki de öyle olur.
Sei que, quando somos jovens, parece que tudo será sempre perfeito.
Bence mükemmel bir koca ve baba olur.
Acho que ele daria um marido e um pai maravilhosos.
Köşeye sıkışacak olursak polisin babası mükemmel bir pazarlık kozu olur. Doğru.
Se estivermos em sarilhos, o pai de um polícia é uma excelente moeda de troca.
Zengin ve mükemmel bir tanesi gelse nasıl olur?
Será que consigo encontrar um que seja rico e perfeito?
Mükemmel bir ikinci es olur.
É uma boa mulher número dois.
Benden de mükemmel bir sinema yönetmeni olur değil mi?
E eu não daria um perfeito cineasta?
Bu mükemmel olur.
Uma patrulha Numiri aproxima-se, rumo 067 ponto 24.
Yemek de pişiriyor, senin için mükemmel olur.
E perfeita.
Demek bir papaz mükemmel bir tanık olur diye düşündün.
E acharam que um padre, seria perfeito?
Mükemmel olur.
Seria incrível!
Resmi ne zaman gazetede çıksa kentin mükemmel imajı bir darbe alır organize suç nasıl olur da dünyanın en iyi polislerinin şehrinde böyle rahat var olur?
E sempre que a sua fotografia aparece na primeira página... é um rude golpe para a imagem de Los Angeles. Porque como pode o crime organizado existir... na cidade com a melhor força policial do mundo?
ve mükemmel bir hindi ziyan olur... eğer birazdan yemezsem ziyan olacak olan benim.
O que, se não o comer rapidamente, vai ser o meu caso.
Bu, bizimkilerle kaynaşman için mükemmel bir fırsat olur.
Vai ser uma boa oportunidade de tu e os meus pais conviverem.
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
mükemmel 2580
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16
ölürler 26
olur şey değil 105
mükemmel 2580
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16