English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nasıl birisi

Nasıl birisi translate Portuguese

541 parallel translation
- Nasıl birisi? - Kim? - Bayan D'Ascoyne.
- Como é ela, a Sra. D'Ascoyne?
çünkü o'nu tanıyorum.O'nun nasıl birisi olduğunu biliyorum.
Porque eu o conheço. Sei que género de pessoa ele é.
Nasıl birisi o düğmeye basmak isteyebilir ki!
Deve ser terrível ter vontade de matar.
Nasıl birisi?
Como é?
- nasıl birisi bilmiyorum..?
Estás a par da situação.
Senin nasıl birisi olduğunu bilmiyordum.
Não sabia como eras.
- Nasıl birisi olduğunu merak ediyorum.
- Quero saber como ela é.
- Teyzen nasıl birisi?
- Que tipo de pessoa é a tua tia?
Çıkmadan önce, nasıl birisi olduğumu tahmin etsenize.
Antes de sair, adivinhe como sou.
Nasıl birisi... diğer kadın?
Como é ela... a outra?
Komiser, Tommy Brown'ın nasıl birisi olduğunu görmenizi istiyorum.
Tenente, quero que veja como é o Tommy Brown.
Nasıl birisi?
É um atleta?
Pekala adam nasıl birisi?
Como é que ele é?
Ty Moncrief nasıl birisi? Jagger üç yıl önce onunla uyuşturucu işine girmişti. O kadar iyi mi?
Este é o TY Moncrief, tem qualidade para ser um dos que procuro?
Penny'nin biyolojik babasının nasıl birisi olduğunu hep merak etmişimdir.
Sempre me perguntei como seria o pai biológico da Penny.
Nasıl birisi?
Como é que ele é?
Millet insan ruhunu anlayabilmiş nadir ressamlardan birisi. Bunu nasıl söylersin? Bak.
Millet é um dos poucos artistas que conseguiu capturar o espírito humano.
Günümüzde birisi nasıl rahip olmak için çalışabilir!
Como pode alguém hoje em dia estudar para sacerdor?
Ama birisi Tanrı'ya nasıl inanabilir ki?
Como pode alguém acreditar em Deus?
O.J. o zaman Fred'i nasıl ünlü ve zengin birisi yapacağını anlat.
Como vais tornar o Fred rico e famoso?
Nasıl alçak, sefil birisi olduğumu anlamışsındır...
Para que perceba o quanto sou infeliz, o pobre coitado que...
Süper güçlerden birisi onları eline geçirecek olursa diğer tarafların pasif kalmasını nasıl bekleyebilirsiniz?
Se uma das potências os aprisiona...
Tek bir mermi nasıl kullanacağını bilen birisi için fazlasıyla yeterli olur.
Uma única bala é mais que suficiente para quem sabe como a deve usar.
Senin gibi birisi nasıl olur da böyle bir iş yapar?
Como é que alguém como tu pode fazer este tipo de trabalho?
Sizin gibi güzel birisi nasıl oluyor da kendisini çirkinliğe bakmaya zorluyor?
Como é que alguém tão belo se pode condenar a ver a fealdade para sempre?
Sizin gibi neşe dolu birisi nasıl oluyor da tüm yaşamı boyunca hastalıklara bakmaya mahkum oluyor?
Como pode alguém tão cheio de alegria condenar-se a ver a doença e o sofrimento para o resto da vida?
En ufak bir fotoğrafı bile saklayan, her türlü savaş anısını sevgiyle biriktirip koruyan General Hollister gibi birisi nasıl olur da tabancasını çaldıracak kadar dikkatsiz davranır?
Acho difícil acreditar que um homem como o general Hollister, que guardou e acarinhou todas as recordações da guerra, até a mais pequena fotografia... Acho estranho que tenha sido descuidado ao ponto de deixar roubar a arma.
Biraz açık bir soru olacak ama yolcu listesinde size farklı gelen birisi - Nasıl denir, garip birisi var mıydı?
Esta questão pode parecer óbvio... mas aqui passageiro... alguém que descrevê-lo como uma coisa... como eu digo, estranho?
Şerif nasıl ise birisi hakkınızda yazı yazacak.
Alguém escreverá sobre você de todos modos.
Ah, evet, neden, bugün izleyicilerimizin arasında Papa'ya... nasıl kiliseye çıkacağını öğreten birisi var.
Princesa, ainda hoje, tivemos visita de gente... que querem ensinar o Papa como se governa a Igreja.
Benim anlamadığım, birisi nasıl ölür?
Há uma coisa que não entendo : Como se morre?
Nasıl olur da adamlarınızdan birisi siyah olur?
Como é que um dos seus homens é negro?
Kibner gibi birisi için mi? Nasıl böyle söyleyebiliyorsun?
Como pode dizer isso de um homem como o Kibner?
İki adamla birden "o işi" yapıp ta asla yetinmeyen birisi olarak nasıl böyle konuşursun?
Dizes tu, quando arranjaste logo dois homens, - e nunca estás satisfeita!
Birisi nasıl benden fazla düşünebilir?
Não percebo como se pode pensar tanto.
Böyle birisi nasıl lideriniz olabildi?
Além da água, há outra coisa em falta no nosso planeta.
Bakın, ben zeki birisi değilimdir. Nasıl yaptığını da bilmiyorum... Sadece, bir şekilde onun yaptığını biliyorum.
Não sou muito inteligente e não sei como ele fez, mas sei que o fez.
Nasıl oluyor da herkes geçmiş yaşamında hep ünlü birisi oluveriyor?
Por que será que em vidas passadas todos foram alguém famoso?
Nasıl oluyor da benim gücümde birisi koca ordunun da desteğiyle küçük bir çocuğu bulamıyor?
Porque e que com o meu poder... Com a forca do meu grande exercito Nao consegues encontrar uma pequena menina?
Birisi size çocuğunuzun ölmüş olduğunu söylese ve bunun nasıl olduğunu ya da cesedinin nereye gömüldüğünü söylemeseydi. Sinirlenmez miydiniz?
Se alguém lhe diz que o seu filho está morto e não diz como foi que aconteceu ou onde o seu corpo foi enterrado, também não se irritaria?
Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim ama sevdiğin birisi için can vermek ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor.
Nunca pensei muito na forma como morrerei. Mas morrer em vez de alguém que amo parece-me uma boa forma de partir.
Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim ama sevdiğin birisi için can vermek, ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor.
Nunca pensei muito na forma como morrerei. Mas morrer em vez de alguém que amo parece-me uma boa forma de partir.
Bunu nasıl yapacağımı bana söyleyen birisi de yok. Tüm yük benim sırtımda.
Tudo depende de mim.
" Sevgili birisi şu ve şu nasıl?
" Querido alguém, de quem nunca ouvi falar.
Bunun kadar ölü birisi nasıl olur da bıçağı kaybeder?
Como é que uma pessoa morta perde a faca?
Birisi nasıl böyle bir şey yapar, anlamıyorum.
Não sei como alguém pode fazer isto.
Duygusal olmamamızı nasıl beklersiniz? ...... hele de hergün birisi adı konmamış... bir hastalıktan ölürken.
Como não comover se um homem morre cada dia algo que não tem nome?
Bayan Arbiter, o doğmadan bile önce başka bir kişi tarafından işlenmiş bir suçtan ötürü onu nasıl suçlamaya çalışan birisi nasıl haklı olabilir?
Sra. Árbitro, como pode alguém justificar julgá-la por um crime cometido por outra identidade ainda antes de ela nascer?
Birisi bu kadar aptal nasıl olabilir?
Como é que se pode ser tão estúpido?
RF güç kanalının içindeki çatlağı bulduğumda, birisi kasten bozmadıkça, sistemin bu kadar içinde nasıl oluştuğunu anlayamamıştım.
Quando encontrei a fissura na conduta de alimentação RF, não sabia como poderia ocorrer numa zona tão profunda do sistema a menos que alguém a tivesse provocado deliberadamente.
Bunu göstereceksek, birisi vurulduğunda nasıl görünüyorsa öyle göstermemiz gerek diye düşündüm.
Devíamos mostrar o que acontece quando alguém é atingido. Que matar alguém a tiro não é limpo, não é uma coisa imaculada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]