Ne arıyorsun translate Portuguese
5,856 parallel translation
- Tamam. Ne arıyorsun burada?
- Muito bem.
Tam olarak ne arıyorsun?
O que procura exatamente?
Bosch, ne arıyorsun burada?
Bosch, o que fazes aqui?
Ne arıyorsun, Ryan?
O que é que andas à procura, Ryan?
Sen burada ne arıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
Burada ne arıyorsun?
Que fazes aqui?
Burada ne arıyorsun bilmiyorum ama bir parçası olmak istemiyorum.
Não sei o que fazes aqui, mas não quero fazer parte disso.
Burada ne arıyorsun?
O que fazes aqui?
Ne arıyorsun?
Do que é que estás à procura?
Ne arıyorsun burada?
Do que está à procura?
Evde ne arıyorsun?
Porque estás em casa?
Sen burada ne arıyorsun?
– O que fazes aqui?
- Edwards sabahın bu saatinde hastanede ne arıyorsun?
- Edwards, que fazes aqui tão cedo?
- Neely, burada ne arıyorsun?
- Neely, o que fazes aqui?
Burada ne arıyorsun?
Mas... - O que fazes aqui?
Ne arıyorsun burada?
Olá, o que estás aqui a fazer?
Burada ne arıyorsun?
Que estás aqui a fazer?
- Cyrus burada ne arıyorsun?
- Cyrus, o que fazes aqui?
Burada ne arıyorsun?
O que estás a fazer aqui?
Ne arıyorsun peki?
Então, o que quer?
Ne arıyorsun burada?
Pregaste-me um susto.
Pekâlâ, ne arıyorsun?
Diga lá o que procura.
Burada ne arıyorsun?
O que é que estás aqui a fazer?
Ne arıyorsun evlat?
Que procuras, rapaz?
Burada ne arıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
Orada ne arıyorsun?
O que fazes aí em cima?
Peki burada ne arıyorsun?
Então o que estás a fazer aqui?
Burada ne arıyorsun, Niko?
O que fazes aqui, Niko?
- Hey! - Ne arıyorsun burada?
- O que estás a fazer aqui?
Burada ne arıyorsun?
O que estas a fazer por aqui?
- Ne arıyorsun? - Burası çok sıkı görünmüyor.
- Do que é que estás à procura?
Sen ne arıyorsun?
O que estás à procura?
Burada ne arıyorsun? !
O que é que fazes aqui?
- Burada ne arıyorsun?
- O que fazes aqui?
! Burada ne arıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
- Sheila, burada ne arıyorsun? - Güzel bir soru.
Sheila, o que estás a fazer aqui?
- Cleveland, şehir merkezinde ne arıyorsun?
Ei, Cleveland, que fazes de volta à cidade?
Farukçum şaka yapıyorum, ne oldu, niye arıyorsun?
- Estou a brincar, Faruk.
- Burada ne arıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
Burada ne arıyorsun?
O que fazes aqui fora?
Sürekli benim oraları arıyorlar, anlıyorsun değil mi? "Eğer o şerefsizlerle Montreal'a gidersem Julian ne olacak?" diyor.
Vasculham sempre a minha caravana. Topas? E ele : "Achas que o Julian estaria na boa se eu fosse a Montreal com os cabrões?"
B613'ün para kaynağını, yanlış yerlerde arıyorsun. - Ne?
- O financiador do B613, estás à procura, no lugar errado.
Peki ya sen ne tür bir değişim arıyorsun?
Que tipo de mudança procuras?
Grace, burada ne arıyorsun?
Grace, o que é que estás a fazer aqui?
- Ne arıyorsun burada?
- O que fazes aqui? - Como é que vais?
- Burada ne arıyorsun sen?
- O que é que estás a fazer aqui?
Burada ne arıyorsun Dig?
- O que fazes aqui, Dig?
- Ne arıyorsun?
O que procura?
Taryn, burada ne arıyorsun?
Taryn, o que estás a fazer aqui?
Ne arıyor, ne yazıyorsun.
Nunca mais ligaste, nunca mais escreveste...
Ne yapıyorsun? Alet çantası arıyorum.
O que estás a fazer?