English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne arabası

Ne arabası translate Portuguese

404 parallel translation
- Arabası gitmiş. - Ne arabası?
O carro dela desapareceu.
- Bir araba bulayım. - Ne arabası?
- Vou correr o risco.
Ne arabası?
Que carro?
- Ne arabası?
Que automóvel?
- Ne arabası?
- Que carro?
Ama arabasız bir şoför ne işe yarar?
Mas de que serve um chauffeur sem carro?
Su arabası ne durumda?
Como vai a seca?
- Bebek arabasıyla işiniz ne?
- E o que faz com um?
Hey sürücü, Doğuya giden posta arabası buradan ne zaman geçer?
Cocheiro, quando passa por aqui a diligência do Leste?
Dinnego, buradan en son at arabası ne zaman geçti?
Dinnego, á quanto tempo passou a diligência?
Posta arabası ne zaman iptal edilecek?
Quando é que a diligência pára?
- El arabasını alacağız. - Ne için?
- Vamos buscar a carriola.
Peki, ahırdan ne diye el arabasını aldınız öyleyse?
Por que puseram a carriola no celeiro?
O senin kocan mı? Ne garip arabası var.
O teu marido não é aquele com o carro estranho?
Çiçekler. Ne kart var ne bir isim. Ne de cenaze arabasının ardından gelen biri.
Flores... sem cartão, sem nomes... e atrás do carro funerário, ninguém, nem sequer um gato.
Benim el arabası ne olacak
O seu táxi? E o meu carrinho?
MacKenzie ile at arabası gezintisinde ne yapıyor?
Por que foi com o mackenzie?
TV arabası ne arıyor burada?
O que faz aqui o carro da televisão?
Arabasız ne yapardım bilemiyorum.
Não sei o que faria sem o carro.
Bu cenaze arabasının içinde beni 160 km getirdin, ne için?
arrastasta-me 100 milhas neste carro fúnebre, para quê?
Posta arabasının içinde ne olduğu, hâlâ kafamı meşgul ediyor.
Ainda estou a pensar sobre o que estará naquela diligência.
Afedersin, Güneyin posta arabası ne zaman gelir?
Desculpe, quando chega a diligencia do sul?
Milletin ne düşündüğü umrunda değil, tüm ülkeyi bir cenaze arabasında mı geçiyor?
Não liga para o que as pessoas pensam. Em andar por aí, num carro funerário?
- Bu nedir? - Yarış arabası. - Ne?
Um carro de corrida.
Bu bağlamda, şimdi ne biliyorsun, Douglas'ın arabasıyla zafer kazanma fırsatına ne dersin?
Baseando-te no que já sabes, que hipóteses teria o Douglas de ganhar a corrida?
- Sonora arabası ne zaman geliyor?
- Quando vem a diligência de Sonora?
Ne zamandır Poker Falls'a posta arabası gelmiyordu?
Desde quando corre até aqui a Póquer Falls?
Ne otobüs ne de taksi var. Yabancıları da kimse arabasına almaz.
Não há autocarros nem táxis, e nenhum carro transporta estranhos.
Bu bebek arabası da ne? Yoksa sen...
Sim, és uma boa velhota.
Bir posta arabası baskınında ne olabilirki?
O que está a acontecer, uma guerra?
- Bu saltanat arabası pek sağlam değil. - Ne?
Sabe, esta carroça tem um ar sólido, mas não é bem assim.
Kar arabasını ve telsizi dene, ne demek istediğimi anlayacaksın.
Vai ver o limpa-neves, e verifica o rádio e verás.
Arabası ne marka?
Que carro conduz ele?
Henüz çıkış yapmadı. Ne kendisini ne de arabasını gördüm.
Não pagou e desde então nunca mais vi o carro dele,
Arabana bak ve karının arabasına! Ne bunlar ha?
Tens um carro, a tua mulher tem um carro.
Eğer siz Westchester İlçesi'ne gidip... birilerinin havalı arabasını kirlettiği siyah bir adamın... davasını üstleneceğimi düşünüyorsanız... çok yanılıyorsunuz.
Se pensa que eu irei ao condado de Westchester... para defender a causa de um homem de cor... a quem sujaram o carrinho novo, está muito enganado.
Bu Amelia'nın arabasına benziyor. Onu bu hale ne getirmiş olabilir ki?
Parece ser o carro da Amelia, ou o que resta dele.
Onun arabasında ne işin var?
- Que faz no carro dela?
- Karınızın arabası nerede, Bay Trenton? - Ne?
- Onde está o seu carro, Sr. Trenton?
Yarış arabası sürücülüğüne ne dersin?
E que tal uma corrida de carros?
Ne zaman sürücüsü olmayan bir "posta arabası" nın atları dört nala koşuyorsa, veya uçurumun kenarında yanan bir araba varsa...
Sou um especialista! Se precisam de alguém para cair de uma ponte... ou cair de um penhasco num carro em chamas.
Ne oldu biliyor musunuz? Burnunun dibinden arabasını çaldılar.
Sabe o que aconteceu a este otimista?
Ne yazar? Yengemin de tekerlekleri olsaydı at arabası olurdu.
Se a minha avó tivesse rodas, seria uma carroça...
Boot Park'taki rallide her çeşit yarış arabası vardı, ben de birkaçını ödünç almamız gerektiğine karar verdim. Ne demek istediğimi anladın mı?
O rali do parque Boot tem todo o tipo de carros, e acho que temos de pedir uns emprestados.
Lowe'nin arabası ne renk?
Qual era a cor do carro de Lowe?
20 dolarına bahse girerim ki, şimdi arabasının içinde oturmuş ne yapsam diye düşünüyordur.
Aposto $ 20 em como está sentado no carro a debater se vem ou não.
Bunları bebek arabasına bile takabilirim... ne diye endişeleniyorsun?
Poderíamos po-lo noutro. O que te preocupa?
Savcının arabasının burada ne işi var?
Que faz aqui o carro do delegado de saúde?
Vera, şirket arabası girişte ne arıyor?
Vera, o que é que o carro da empresa está a fazer na entrada?
Bayan Worthington'ın arabası ne olacak?
E o carro da Sra. Worthington?
Sence çalınmış bir FBI arabasıyla ne kadar ilerleyebiliriz?
Achas que chegamos longe num carro do FBI?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]