Onu bulacağım translate Portuguese
1,487 parallel translation
- Onu bulacağım, Bella.
- Vou encontrá-lo, Bella.
Onu bulacağım, anne.
Vou encontrá-la, mãe.
Gidip onu bulacağım.
Vou procurá-lo.
Bir yerde bir kaynağın var, ve ben onu bulacağım.
Estou atrás de ti. Tens uma escuta naalgum lugar e eu vou descobrir.
Onu bulacağım Mitch.
Eu vou encontrá-la, Mitch.
- Gidip onu bulacağım.
Vou ver se o encontro.
Hayır, fakat onu bulacağım.
Que má decisão. Inacreditável.
Onu bulacağım.
Vou encontrá-la.
Onu bulacağım.
Eu vou encontrá-la.
Her kimse onu bulacağım.
Seja quem for, vou encontrá-lo e só não o posso procurar num sítio.
Kanıt her zaman vardır, ve onu bulacağım.
Há sempre provas, e vou encontrá-las.
Eğer, Richard Cooper yaşıyorsa, onu bulacağım.
- Se o Cooper está vivo, descubro-o.
Onu bulacağım, Kyle, ve seni buradan çıkaracağım.
Vou encontrá-lo, Kyle, e vou tirar-te daqui.
L. J. orada ve ben de onu bulacağım.
O L.J. vai ser libertado. Vou buscá-lo.
Böyle bir iz varsa onu bulacağım.
Se houver alguma, eu encontrá-la-ei.
Tamam, sen burada kal. Ben gidip onu bulacağım.
- Está bem, tu ficas aqui, e eu vou encontrá-la.
- Onu bulacağım.
- Eu vou encontrá-lo.
Onu bulacağım.
E eu vou descobri-lo.
Onu bulacağız ve bunu yaptığımızda ne tür bir adam olduğunu göreceksin.
Vamos encontrá-lo. E quando o fizermos, você verá que tipo de homem ele é.
Yani eski ve yeni bildiğimiz her şeyin üstüne gideceğiz ve umarım onu başka bir ceset bulmadan önce bulacağız.
Vamos rever tudo o que sabemos, novo e velho, e ter esperança... de chegarmos até ele antes de encontrarmos outro corpo.
Halen yaşıyorken, onu öldürmeliydim... ama sana söz veriyorum, sana söz veriyorum, ona bunu ödetmek için gerekli gücü bulacağım.
Eu devia tê-lo matado enquanto estive vivo. Mas prometo-lhe. Prometo-lhe que vou encontrar forças para o fazer pagar!
Her zaman onu izlemenin bir yolunu bulacağım.
- Encontrarei forma de olhar por ela.
Neler yaşadığın hakkında hiçbir fikrim yok. Sadece mümkün olduğunca kısa süre sonra gidip onu getirmenin bir yolunu bulacağımızı bilmeni istiyorum.
Eu não faço ideia do que estás a passar, mas quero que saibas que, assim que pudermos, vamos descobrir uma forma de sair e trazê-lo de volta.
Onu önce ben bulacağım.
Eu dou com ele, primeiro.
Bulacağım onu.
Eu encontro-a.
Ama kadın yaralandı, onu bulacağım.
Ainda não.
Öyle bir şey olursa onu izini bulacağımı söyledim... - ayaklarından ağaca asıp ve kafasını kes...
Nesse caso eu disse que o procuraria, amarraria seus pés para o alto
Eğer IP numarasını ele geçirebilirsem onu taş devrine kadar göndereceğim,.. ... ve o orospu çocuğunu bulacağım. Tamam mı?
Mesmo que tenha de seguir o seu "IP" até à idade da pedra, eu vou encontrar este filho da mãe, está bem?
Sanırım onu nasıl bulacağımızı biliyorum.
Acho que sei como encontrá-lo.
- Onu bulacağız Diana. - Bulacağımızı biliyorum.
- Vamos encontrá-la, Diana.
Hepsine bakmalıyız. Çünkü onu nasıl bulacağımı anlatmaya çalışıyor.
Precisamos de os ver a todos, porque ela está a tentar dizer-me como é que a hei-de encontrar.
Sonunda Shawn'ı inciteni bulacağım ve onu durduracağım.
E eventualmente vou encontrar a pessoa que está a fazer mal ao Shawn, e vou fazê-lo parar.
Onu bulacağım.
Vou encontrá-lo.
- Ve onu burada bulacağını mı düşünüyorsun?
- E você pensa que você o achará aqui?
Onu nerede bulacağımı biliyorum. Gitmem gerekiyor.
Ok, eu sei onde é que o encontro.
- Onu bulacağız, tamam mı? - Tamam.
- Nós vamos encontrá-lo, está bem?
O zaman onu nasıl bulacağımızı düşünelim.
Certo, então vamos descobrir como encontrá-la.
Kardeşini bulacağım ve onu sana geri getireceğim.
Vou encontrar a tua irmã e trazê-la de volta.
Onu nasıl bulacağımızı çok iyi biliyorum Garcia, teşekkürler.
Eu sei exactamente onde encontrá-lo, Garcia. Obrigado.
- Onu bulacağız, tamam mı?
- Havemos de a encontrar. - Onde?
Onu mutlaka bulacağım.
Eu vou encontrá-la.
Komşular yardım ediyor. Bulacağız onu.
Os vizinhos estão a ajudar.
Onu kalbim de affetmeyi deneyeceğim ve bulacağım
Meu coração tentará perdoá-la.
Onu nerede bulacağımızı biliyoruz.
Nós sabemos onde o podemos encontrar.
Onu orada bulacağım.
É onde vou encontrá-lo.
Parayı bulacağını söyledikten sonra onu dinlemeyi bıraktım.
Parei de ouvir depois de ela dizer que me arranjava o dinheiro.
O kadar sevimli olacak ki kendimi onu teselli ederken bulacağım.
Ela vai ser tão atenciosa, vou ter de a confortar.
Onu sizin için bulacağım, efendim.
Encontrá-la-ei para si, senhor.
Onu bulacağım.
Anthony Bryant.
Önce onu bulacağım.
Eu encontrá-la-ei primeiro.
Onu nerede bulacağımı biliyormusunuz?
- Sabe onde posso encontrá-la?
bulacağım 72
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84