English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu bulalım

Onu bulalım translate Portuguese

292 parallel translation
Gidip onu bulalım.
Vamos procurá-la.
Haydi, gidip onu bulalım. Affedersiniz.
Vamos lá procurá-lo.
Hadi, onu bulalım.
Vamos procurá-lo.
Hadi gidip onu bulalım.
Vamos já procurá-lo.
Şimdi gidip onu bulalım.
Vamos procurá-lo.
- Pekala, haydi. Onu bulalım.
- Andem, vamos à procura dele.
Gidip onu bulalım.
Vamos encontrá-lo.
- Geri dönüp onu bulalım.
Podíamos fazer marcha atrás e procurá-lo.
Gidip onu bulalım
Vamos procurá-lo!
İyi, Hadi gidip onu bulalım
Então, vamos procurá-lo.
Bütün otelleri arayıp onu bulalım.
Revistamos todos os hotéis até o encontrarmos.
Haydi. onu bulalım.
Vamos encontrá-lo.
O halde gidip onu bulalım.
Então a encontraremos lá.
- Haydi, onu bulalım.
- Vamos procurá-lo.
Tamam. Hadi onu bulalım.
Ok... vamos procurá-lo.
Hemen onu bulalım, bu işi gerçekleştirelim.
Ela marcou. Chamem-na e façam isto acontecer.
- Gidip onu bulalım kardeşim.
- Vamos encontrá-lo, irmão.
Haydi onu bulalım.
Vamos procurá-lo.
Haydi onu bulalım.
Vamos procura-lo.
Haydi onu bulalım.
ele vai ajudar-nos a procurá-lo.
Onu bulalım diye kıçımızı yırtıyoruz sen gidip Nyack'ta sürtüyorsun.
Estamos a fazer tudo para o encontrarmos e tu andas armado em parvo, em Nyack.
Onu bulalım.
Vamos procurá-lo.
- Şimdi, bu şey daha başka ne diyor, onu bulalım.
Agora vê se descobres o que mais diz essa coisa. Certo.
Hadi gidip onu bulalım.
Vamos procurá-lo.
Gidip onu bulalım.
Vamos buscá-lo. Não!
İşe onu bulmakla başlayalım sadece bize ait bir şey bulalım.
Bom, temos de começar por encontrá-la... ... encontrar algo que pertença somente a nós.
Limanda efendim. - Haydi bulalım onu.
Vamos buscá-lo.
Adamlarınızı yollayın ve dua edin de onu zamanında bulalım.
Envie os seus homens e reze para encontrá-lo a tempo.
Bulalım onu.
Vamos procurá-lo.
Gidip bulalım onu.
Vamos à procura dele.
Onu tutuklayabilir misin, başka birini mi bulalım?
Pode prendê-lo, ou é melhor tentarmos noutro lado?
- Hadi bulalım onu.
- Vai tu guias
Zayıf noktalarını bulalım. Sonra da en zayıf anında... onu parçalayalım!
E, quando estiver em baixo, esmagá-lo!
Bulalım onu.
Apanhem as coisas dele.
- Bulalım onu.
- Vamos buscá-lo.
Bulalım onu. Üç deyince.
Quando disser três.
Hadi bulalım onu.
Encontra-o.
Onu hemen bulalım. Kamara numarasını bulun. Onu yakalayalım.
Vamos apanhá-lo ao camarote imediatamente.
İblisi bulalım ve onu döverek haddini bildirelim.
Encontrar o demónio - e dar-lhe uma valente sova.
Hadi Garvin. Gidip onu berberde bulalım.
Anda, Garvin, vamos apanhá-lo na barbearia.
Onu neyin öldürdüğünü bulalım.
Vamos descobrir o que o matou.
Ama... hadi gidip onu bulalım. Sana yardım ederim.
Mas...
O halde onu yok edelim. Gidip sinyalleri yayan şeyi bulalım ve gömelim.
Encontrar de onde os sinais estão vindo e esmagá-lo.
Tamam, gidip bulalım onu.
Vamos procurá-lo.
Ne dersin, gidip onu bulalım mı?
Pelo menos, que eu saiba. E se fôssemos à procura dele?
Bak, onu sarabileceğimiz birkaç kuru temizleme torbası bulalım. O bayılana kadar bekleyelim, ya da burnunu tıkayalım.
Sissy, proponho procurarmos sacos do lixo... e enfiar-lhos na cabeca só até ela desmaiar... ou então, apertar-lhe o nariz.
- Onu dünden beri görmedim. - Gidip bulalım onu.
Não o vejo desde ontem.
Onu önce biz bulalım, nasılsa burada yaşıyor, diğer bombaların nerede olduğunu öğrenmek için tek fırsatımız bu olabilir.
Agarramo-la primeiro, ela fica no país e podemos ter uma hipotese de descobrir onde estão as outras bombas.
- Şimdi onu götüren tekneyi bulalım. - Evet.
- Há que encontrar o barco que o levou.
Onu jürimde istiyorum. 11 aday daha bulalım ve onun gibi üç yedek.
Quero-a no júri. Vamos encontrar mais 11 e três suplentes como ela.
... kaybolmadan önce bulalım onu.
... antes de ter desaparecido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]