Onun suçu translate Portuguese
1,053 parallel translation
Bu onun suçu değil.
Seja como for, a culpa não é dele.
Bu onun suçu da değil zaten.
Também não é culpa dele.
Onun suçu, gelmek istemedi.
Culpa dela, não queria vir.
Evet. Bu onun suçu değildi.
A culpa não foi dele.
Onun suçu yok Baş Rahibe.
Não o culpe, Madre Superiora.
— Bu onun suçu değil.
- E que culpa tem ela?
Onun suçu.
É culpa sua.
- Peki onun suçu ne?
O que fez ela?
Onun suçu değil.
A culpa não é dele.
- Onun suçu değil ki.
- Não tem culpa.
Bu kesinlikle onun suçu değil, inanın.
Ela não tem culpa nenhuma, a sério.
Aslında onun suçu değil.
A culpa não é dela.
Tam 80 kilo, ama bu onun suçu değil.
Pesa cerca de 80 kg, mas a culpa não é dele.
Değişeceğini düşünmesi onun suçu.
A culpa foi dela por pensar que mudarias.
Onun suçu!
A culpa é dela!
İşte onun suçu bu.
Este é o crime dele.
Ama bunların hiçbiri onun suçu değil!
Mas nada disto é culpa dele!
Hepsi onun suçu.
É tudo culpa nossa?
Onun suçu değildi.
Não foi culpa dela.
Yetim olması onun suçu değil.
Ele não tem culpa de ser orfão!
Bu onun suçu değildi.
A culpa näo foi dele.
- Onun suçu değildi.
- A culpa não foi dele!
Onun suçu yok..
Deixe os coreanos em paz. Ele é legal.
Onun suçu değildi.
- Não foi por culpa dela.
Ama onun suçu değildi.
Ela não teve culpa!
Onun suçu değildi!
- Não foi culpa dele. Foi minha!
Onun suçu değildi. Henry Collingridge'e tapardı. Onun için her şeyi yapardı.
Ele idolatrava o Henry Collingridge, teria feito qualquer coisa por ele.
Onun suçu değil.
Ele não tem culpa.
- Onun suçu değil.
- Não é culpa dele.
Onun suçu değil!
Ele não tem culpa.
Aslında, hepsi onun suçu değil.
A culpa não é toda dele...
- Sid, bu tamamen onun suçu.
- Sid, a culpa é dele.
Burada onun suçu yok ki, kocasıyla ilişki yaşadığımı böyle öğrenmemesi gerek.
Ela não precisava de saber que ele tem um caso comigo.
- Eğer Mulder hastalandıysa, bu onun suçu değil!
Se o Mulder está infectado, a culpa não é dele.
Bu onun suçu.
A culpa é dela.
Ona yüklenen suçlara karşı onun suçu yok.
Posse por Demónios. E por isso inocente das acusações feitas contra si.
Suçu onun üstüne yıktım.
Entreguei ele.
Şimdi, görünen şu ki evinde bir seri hırsızlık suçu işlenmiş, ve şüpheler onun bir yerli olan baş uşağı üzerinde yoğunlaşmış.
Aparentemente uma série de assaltos tinha ocorrido na sua casa, e ele desconfiou do seu mordomo nativo.
O çocuğun ölmesi onun suçu.
Ele é responsável pela sua morte.
Onun bir suçu yok, meleğim.
A culpa não é dele, meu anjo.
Ama bu onun ilk suçu, senin bütün paranda bu ümitsiz hayata ipotekli olduğundan...
Mas como é o seu primeiro delito... e, obviamente, todo o seu dinheiro está empatado,
Ama onun tek suçu
Mas o único crime de que tem culpa
Bütün suçu o enayi Oswald'a yıktıklarını düşündükçe sinirleniyorum. Onun bir bok bildiği yoktu.
E atiram as culpas para o parvo do Oswald que não sabia porra nenhuma...
Çavuş, sakin ol. Onun bir suçu yok.
Não adianta gritar com ele.
Ve onun hiçbir suçu yok.
E ele não fez nada.
Bu onun suçu degil.
Você?
Ve diğer suçu... onun son suçu olacak.
E o seu próximo crime... será o seu último.
- Suçu onun üstüne attılar.
- Sim... foi uma cilada.
- bunu görmezden gelebiliriz sanırım iyi günler hey, burada neler- - benim biralarım, benim güzel biralarım! - bu onun ilk suçu...
- Bem, visto que é a primeira vez
Onun hiçbir suçu yoktu!
Ele não fez nada.
Bu onun suçu, hepsi onun suçu!
Você... você não pode fazer isto!
onun suçu değildi 17
onun suçu değil 25
suçum ne 18
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun suçu değil 25
suçum ne 18
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun dışında 36
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun dışında 36