English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Otur bakalım

Otur bakalım translate Portuguese

529 parallel translation
Kaptan, otur bakalım.
Sente-se, Capitão.
- Otur bakalım.
- Sente-se.
Otur bakalım Haverstock.
Sente-se. Coma qualquer coisa.
- Otur bakalım evlat, otur.
- Senta-te, filho.
İşte oldu. Otur bakalım.
Senta-te.
Şu oltuğa otur bakalım.
Senta-te naquele cadeirão confortável.
Otur bakalım.
Sente-se aqui.
Sonra bayım. Şu sandeye otur bakalım.
Depois de si, Sr. Sente-se ali.
- Şimdi otur bakalım!
- Agora, senta-te!
Otur bakalım, küçük kız!
Sente-se menina.
Tanrı'nın sağ kolunun yanına otur bakalım.
Sente-se à direita do Deus Todo-poderoso.
İçeri gel. Otur bakalım şuraya seni küçük, sevimli şey.
Entre e sente-se mesmo aqui, coisa fofa.
Pekala, otur bakalım.
Está bem, senta-te.
Gel otur bakalım.
Venha sentar-se.
Otur bakalım.
Fica aí.
Otur bakalım.
Pronto.
Otur bakalım güzelim.
Senta-te, querida.
Otur bakalım.
Senta-te.
Otur bakalım genç adam.
Aqui estás tu, rapazão!
Orada otur bakalım.
Sente-se aqui mesmo.
Otur bakalım!
Vai-te sentar!
Şu yatağa otur bakalım bayım.
Sente-se aí na cama.
Otur bakalım.
Sim... Sente-se. Sente.
Otur bakalım.
Sente-se.
Otur bakalım, Mike.
Pronto, Mike.
- Peki, otur bakalım.
Vá, sente-se.
Otur bakalım...
Senta-te.
Otur bakalım.
Senta aí o teu rabo.
Hayır, otur bakalım.
Não, Não tens. Senta-te.
Biz içkilerimizi bitirirken sen de gel şöyle otur bakalım.
Porque não te sentas ali, enquanto tomamos uma bebida?
Otur bakalım.
Bom, vamos fumar um simidão.
Otur bakalım. - Naber dostum?
Falando dessa viagem ao Kansas.
- Otur bakalım.
- Sim. Sente-se.
Otur bakalım, genç.
Senta-te, rapaz.
Otur bakalım şuraya, bayan Bransford.
Sente-se aí, Sra. Bransford.
Otur bakalım, Ellsworth.
Senta-te, Ellsworth.
İşte böyle, karanlıkta otur bakalım.
Fica aí sentado no escuro.
Herhalde artık aklın başına gelmiştir. Otur bakalım!
Achas que ainda levaste pouco?
O zaman otur ve bana anlat bakalım, kimi sevdiğini.
Então, senta-te e diz-me de quem gostas.
Bakalım, sen masanın baş köşesine otur.
Vejamos, tu ficas à cabeceira.
Gel bakalım. Otur.
Aqui, senta-te.
- Otur bakalım.
O Sr. Hopwell o conhece? '
Otur şöyle. Anlatın bakalım, ilki kimdi?
Quem era o primeiro?
Bir otur da, bakalım açıklayabilecek miyim?
Senta-te e vamos ver se te consigo explicar.
Otur ve anlat bakalım.
Senta-te e conta-me isso tudo!
Sen otur bakalım.
Sente-se aí.
Gir bakalım. Otur.
Entra lá.
Buraya otur bakalım.
Senta-te aqui.
Gidip köşede otur ve yaptığın şeyi iyice düşün bakalım.
Vais ficar de castigo a pensar no que fizeste.
Buyur bakalım, geç otur.
Bem, Renata, entra.
Otur bakalım!
Senta-te!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]