Sizinle geleyim translate Portuguese
100 parallel translation
Ben de sizinle geleyim.
Levam-me convosco?
Tamam, ben de sizinle geleyim.
Imagine, um padre carregando pacotes.
Önce onun istediğini yapayım,... sonra da sizinle geleyim.
Primeiro, faço o que ela quer e depois vou consigo.
Ben de sizinle geleyim, efendim.
Eu o acompanho.
Sizinle geleyim.
Então, vou consigo.
Bana yüzümü yıkamak için zaman verin, sizinle geleyim.
Dê-me só um segundo para lavar a cara e eu vou consigo.
- Şerif, sizinle geleyim.
Xerife... eu vou consigo.
- Ben de sizinle geleyim mi?
- Quer que vá consigo?
- Sizinle geleyim mi?
- Querem companhia?
İzin verin, sizinle geleyim.
Deixe-me ir com vocês.
Ben de sizinle geleyim Bay Hackett.
'Vou com você, Mr. Hackett.
Sizinle geleyim mi?
Quer que o acompanhe?
Ben de sizinle geleyim.
Também vou.
- Sizinle geleyim. Arabayı şöyle çevirelim.
Temos que dar a volta a este comboio.
Sizinle geleyim, olur mu? Başınıza dert olmam.
Não vou atrapalhar.
Ben de sizinle geleyim, bir mahsuru yoksa.
Posso ir consigo, se não se importar.
- Bende sizinle geleyim. - Hayır gerek yok.
- Eu vou convosco.
Sizinle geleyim.
Eu vou contigo.
- Sizinle geleyim.
- Vou contigo.
- Ben de sizinle geleyim, Bay Archie.
- Deixe-me fazer a corrida com você, Sr Archie.
Ben de sizinle geleyim. Hayır! Evet.
- Eu vou com você.
Sizinle geleyim.
É melhor eu acompanhá-las.
- Ama madem ısrar ettiniz, bende sizinle geleyim bari.
Mas se insiste, eu vou. É isso mesmo!
Lütfen, izin verin sizinle geleyim.
Por favor, deixe-me ir com você.
Sizinle geleyim. Paranın yerini gösteririm.
Vou consigo para lhe dizer onde está.
Yüzbaşı, müsaade edin sizinle geleyim.
Capitão, deixe-me fazer isto.
- Sizinle geleyim mi efendim? - Olumsuz, araçta kal.
- Quer que o acompanhe, meu Coronel?
- Sizinle geleyim.
- Eu vou com vocês,
Ben de sizinle geleyim.
Deixa-me ir contigo.
Sizinle geleyim.
Eu vou consigo.
Lütfen. Lütfen ben de sizinle geleyim.
Por favor, deixa-me ir contigo.
O zaman sizinle geleyim.
- Nesse caso, leve-me consigo.
- Sizinle geleyim mi?
- Queres que te acompanhe?
Sizinle geleyim.
- Deixai-me ir convosco.
- Ben de sizinle geleyim.
- Vou contigo.
- Ben de sizinle geleyim.
- Levem-me com vocês.
Neden sizinle geleyim ki?
- Porque haveria de ir com vocês?
Lütfen, izin verin sizinle geleyim.
Por favor, deixe-me ir consigo.
Özel olmayan Ando'yu bırakın, ben de sizinle geleyim.
Liberte "não-especial" Ando.
Sizinle geleyim mi?
Posso ir contigo?
- Sizinle geleyim mi?
- Devo acompanhá-lo?
- Sizinle yukarı geleyim.
- Eu levo-te lá acima.
Ben de sizinle geleyim doktor.
Eu própria vou consigo, doutor.
Ben de sizinle aşağı geleyim, bayan.
Desço consigo, menina.
- Lütfen sizinle geleyim.
- Também quero ir.
- Sizinle gara geleyim mi? - Hayır. - Ben?
- Posso ir à estação consigo, chefe?
sanırım önce biraz kendime çeki düzen vereyim, ve... sizinle yemekte görüşürüz. Bir kendime geleyim, yani ben...
Eu gostaria de me refrescar, assim eu...
Sizinle mi geleyim?
Eu? Viajar com vocês?
Sizinle Osaka istasyonuna kadar geleyim.
Vou convosco até à estação Osaka.
- Sizinle arabanıza kadar geleyim mi?
Posso acompanhá-lo ou não vale a pena?
O zaman, ben de sizinle geleyim.
Então eu vou consigo.
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164