Umalım ki translate Portuguese
287 parallel translation
- Hayır, umalım ki değildir.
- Não, não, esperemos que não.
Umalım ki onu tekrar iyileştirebilesin.
Esperemos que o senhor a faca ficar boa.
İletişim kuramazsak, umalım ki uçakla bizi arasınlar.
Devem vir nos procure por não terem notícias nossas.
- Umalım ki olmasın
Deixe-me ver. São quatro e meia.
- Umalım ki barut ve tüfekler olsun.
Bom, pelo menos vamos receber os equipamentos, Senhor.
Umalım ki ona şans getirsin.
Esperemos que lhe dê saúde.
- Şuraya bak... - Umalım ki karakol hücresi... -... gibi olmasın.
Melhor que o centro de detenção...
Umalım ki editör yazını okuyana kadar gitmeyesin.
Esperemos que o redator chefe tenha lido seu artigo para que isso aconteça.
Umalım ki bunu tartışacak zamanımız olsun.
Esperemos ter tempo para falar do assunto.
Yine de, umalım ki parmağını bile kıpırdatmak zorunda kalamasın.
Contudo, não deverá ser necessário Beau levantar um dedo sequer.
Umalım ki babasına benziyordur. Saf ve basit Simon... İyi, hoş, Louis.
Tornou-se um homem puro e simples como o pai, o bom Louis.
Umalım ki bu yeniden kavuşma demek olsun. Bu kadar sert görünmek zorunda mısın?
Esperemos que seja um reencontro.
Umalım ki, birazı "bulaşır", deyim yerindeyse.
Que maravilha, esperemos que seja uma visita proveitosa.
Umalım ki bu anlık duraklamalar alışkanlığa dönüşmez.
Esperemos que estes lapsos temporários não se tornem hábito.
İkinizin de hayatı için umalım ki bakabiliyor olsun.
Oxalá para vosso bem que continue a fazê-lo.
Umalım ki Pepe yeterince yakıt koymuştur.
Espero que Pepe tenha colocado gasolina suficiente.
Umalım ki, öyle olsun.
Nada, espero.
Umalım ki başka talihsizliklerle karşılaşmayın Kaptan.
Então, Capitão, esperemos que não sofra mais contratempos.
- Umalım ki öyle olsun, Billy.
- Esperemos que sim, Billy.
Evet. Umalım ki Devon'un, hatırına onu bulabilelim.
Sim, espero bem que sim, para o bem do Devon
Umalım ki asla gerçeğini kullanmak zorunda kalmayız. İyi şanslar.
Vamos esperar que nunca tenhamos que usar isto na realidade.
Eğer bu kadar büyükse, umalım ki suratınızda patlamaz.
Bem, se é tão grande, vamos esperar que não expluda na sua cara.
Can yeleğine biraz hava verelim, bot da şişsin... umalım ki.
E um pouco de ar bombeado para o colete salva-vidas. O barco insufla-se espero eu.
- Umalım ki, yumuşak bir şeyin üzerine inelim!
- Ooh, esperemos que caiamos em algo macio!
Evet. Umalım ki Başmüfettiş, bu denli gurur duyduğunuz adli bilimler, dedektiflerin görevini tüm öğeleriyle devralmasın.
Bem, esperemos Inspector-Chefe, que as Ciências Forenses, das quais tanto se orgulha, não substituam todos os aspectos do trabalho de um detective.
Umalım ki dostluk hala önemli bir yer tutuyor olsun.
Esperemos que a camaradagem ainda tenha um papel importante, non?
Umalım ki sonuncusu olsun.
Espero que seja a sua última.
Aygıtı kurun, test edin ve umalım ki kontrol edebilelim.
Construam o invento, testem-no, e rezem para que consigam controlá-lo.
Umalım ki onu tavukla besleyebilsinler.
Espero que eles consigam meter um peru por lá.
Smithers, neden odadan çıkmıyoruz ve umalım ki, döndüğümüzde, para yığını yok olsun.
Smithers, porque não saímos e esperemos que ao voltarmos a pilha de dinheiro já não esteja lá.
Umalım ki...
Esperemos que...
Umalım ki işe yarasınlar.
Esperemos que eles se desenrasquem.
Adalet dediğin buysa eğer umalım ki, Fransız topları, İngilizleri bir an evvel Amerika'dan kapı dışarı etsin, bu insanlar da rahata ersin.
Se isso é justiça... então quanto mais cedo os canhões franceses expulsarem... o exército britânico da América, melhor será para o povo daqui.
Harikaymış diyorlar. - Eh, umalım ki finalde yine kazansın.
Dizem que foi maravilhoso.
Umalım ki düşündüğüm olmasın.
Quem me dera ter lembrado daquilo.
O halde umalım ki ağzının sıkı olmayışını hayatıyla ödememiş olsun.
Esperemos que a indiscrição dele não tenha levado à sua morte.
Umalım ki vericisinin ayak izlerini takip etmesin.
Uma nave Cardassiana a três minutos.
Umalım ki öyle olur.
Esperemos que sim.
Umalım ki, bu sonuncu olsun.
Vamos fazer com que não seja a última.
Umalım ki güç orada olsun.
Temos deter esperança de que lá há energia.
- Umalım ki rüzgar onunla olsun.
- Que o vento esteja com ele.
Umalım ki buna değsin.
Esperemos que ela o mereça.
Umalım ki diğerlerine de bulaşmış olmasın.
Esperemos que os outros não tenham.
Umalım ki S.O.R.T takımı onlara ulaşabilsin...
- Espero que consigamos resgatá-los.
Umalım ki öyle olmasın.
Esperemos que não.
Umalım ki analizler bu şeyin ne olduğu hakkında bize biraz bilgi versin.
Espero que os resultados das análises nos digam mais sobre a função deste objecto.
Ve umalım ki ani ve büyük bir enerji, geçidin mekanizmasını bozmasın.
E esperar que a enorme e repentina carga não destrua os mecanismos do portal.
Umalım ki öyle olsun.
Esperemos que sim.
Umalım ki bizim yerimize atları takip etsinler.
Tomara que sigam o cavalo não a gente.
" Umalım ve dua edelim ki senaryoyu satsın.
Oxalá que venda.
Umalım ki operasyon ekibi onlara ulaşabilsin...
- Esperamos poder resgatá-los.