Umarım ki translate Portuguese
487 parallel translation
Şu saçmalığa bir son verdiklerinde... umarım ki hatırı sayılır bir ticarete girişirler.
Quando lhes passar esta idiotice, esperemos que queiram fazer muito negócio.
Ooo, Umarım ki söylememem gereken bir şeyi söylemedim.
Oh, espero não haver dito algo inconveniente.
Ama umarım ki Hitler beni ziyarete gelmez.
E espero que Hitler não me venha visitar.
Bunun olacağı varsa olur ve umarım ki olur.
Se acontecer, aconteceu. E espero que aconteça.
Tekrar affınıza sığınıyorum hanımefendi. Umarım ki, Bay Carala...
Esperamos, Madame, que perdoe o nosso engano.
Umarım ki üç ayrı seçimdedir.
Tomara que tenha sido em três eleições.
- Şey, umarım ki Bay Mackay'i bir oyun bulması konusunda ikna edebilirsiniz.
- Bem, esperamos que consiga persuadir o Mr. Mackay a arranjar alguma coisa.
Umarım ki onun bilgeliği galip gelir.
Espera-se que prevaleça a sabedoria dela.
Sadece şunu diyebilirim ki, umarım umarım kimseyi incitmedim kimseyi incitmedim.
Só posso dizer... que espero... espero não ter magoado... magoado alguém.
Umarım ki, buna ayak uydururum.
Espero estar preparado.
Umarım ki, siz de hoşnut kalırsınız.
Espero que se divirtam muito.
Umarım ki.
Espero eu.
Umarım ki bu, bir hata değildi.
Enquanto a rapariga...
Umarım ki...
Espero que...
Umarım ki, kalede daya iyi şartlar altında yeniden karşılaşırız.
Espero revê-la no forte em circunstâncias mais felizes.
Umarım ki ; yeryüzündeki tüm uluslar birbirlerinin hakkına saygı duyarak, kendi kaderlerini tayin edebilir ve her ne sebeple olursa olsun ki bu samimi dileğimdir bu hakların gaspedilmesi yoluna gidilmez.
Como a vida de todas as nações depende, em última análise, do respeito mútuo dos direitos, e da confiança de que cada um possa viver a sua vida como queira, espero realmente... lsso mesmo, Lord Halifax. O povo alemão também quer viver a vida à sua maneira! ... que não pode ser retractado, a razão pode ainda prevalecer.
Umarım ki...
Tomara que sua Majestade tenha encontrado o equilíbrio...
Problemlerden şevkim kırıldı. Umarım ki, filmi bitiririz.
Logo que surgem problemas, limito-me e espero simplesmente poder acabá-lo.
Döndüğümde umarım ki asılmış olur.
Espero vê-lo pendurado quando voltar.
Umarım ki küçük hediyelerim iyi niyetle ziyarete geldiğimi... açık yüreklilikle ifade edebilmiştir.
Espero sinceramente que os meus presentinhos tenham anunciado as minhas boas intenções antes de vir a bordo. Presentes?
Kendi iyiliğin için umarım ki değilsindir.
Para seu bem, espero que não.
- Memur bey, samimi olarak umarım ki...
- Espero bem que não seja...
Umarım ki zevk.
De prazer, espero eu.
Umarım ki zamanı gelince...
Espero que quando chegar a hora...
Umarım bunlar sana birşeyler ifade ediyordur hatta umarım ki Fenton için de bir şeyler ifade ediyodur.
Só espero é que também façam sentido para si ou melhor, que façam sentido para o Fenton.
Ve eğer bir cennet varsa - ve bir Tanrı, umarım ki vardır - o, orada oturmuş, sarhoş bir maymun gibi otunu tüttürüyordur, çünkü acılarını geride bıraktı.
E se há um Céu, e meu Deus, espero que haja, sei que ele está lá sentado, bêbedo que nem um cacho e a fumar ganzas, porque ele deixou as suas aflições aqui.
Ya kardeşçe olacak, ya da kan dökülerek. Sizin ve benim beyaz çocuklarımız için umarım ki kardeşçe olur.
Vai mudar - por consenso ou com derramamento de sangue.
Ve içtenlikle umarım ki biraz toparlanırsın.
E espero sinceramente que te endireites um bocado.
Umarım ki, diğer konularda da sana yalan söylediğimi düşünmüyorsundur.
Espero que não fiques a pensar que eu te menti acerca doutras coisas.
Bilmem ki, yardım etmeliyiz onu bir şehre götürmeliyiz ve umarım ki kimse, benim şartlı serbest bırakıldığımı anlamaz.
Eu não sei, temos de a ajudar, levá-la para cidade e esperar que ninguém perceba que eu estou em liberdade condicional.
Of bahriyeli, sevgilim, kızı ölürken gördüğümüz için umarım ki lanetlenmemişizdir.
Sailor, querido, Espero que não estejamos embruxados porque vimos a rapariga morrer.
- Umarım aç değildir. - Tabii ki aç.
- Espero que não tenha fome.
Hayır... ama diyor ki : " Umarım canlarımın keyfi yerindedir.
Não, mas diz : " Espero que os meus amores estejam muito felizes.
Ama tabii ki bu sadece bir tahmin. Umarım içinizden kimse bunun gerçek olup olmadığını keşfetmek zorunda kalmaz.
Espero que nenhum de vocês, tenha essa sensação.
Anlar mısın, anlamaz mısın bilmem Jerry ama ki umarım anlayabilirsin ;
É o eterno problema dos antigos gregos. " Não sei se será capaz de entender, Jerry.
Diyecektim ki, umarım gitmeme birşey demezsin.
La dizer que espero que não se importe que eu não fique.
Umarım farkındasınızdır ki, bu intikam size çanı kaybettirecektir.
Espero que percebas que, com esta vingança, perderás o sino.
Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur, ama öyle sıcak ki ter içinde kaldım.
Espero não o estar a incomodar, mas... faz tanto calor, que estou a assar.
Umarım uzaydan gelen siz erkekler de, ki başka dünyalardansınız, dürüstlüğü bizim kadar önemsiyorsunuzdur.
Espero que vocês, homens do espaço, de outros mundos, venerem a verdade tanto quanto nós.
Umarım ki, geç kalmıyoruzdur.
Espero não chegar tarde demais.
"Pekala," dedim. "İyi ki kız oldu, umarım küçük, saf bir budala olur."
"Ainda bem que é uma menina", disse. "Espero que seja tola."
Umarım herkes elimdeki gücü anlamıştır- - bu güç o kadar büyük ki İstesem bir şehri tamamen yok edebilirim.
Acho que agora as nações do mundo estão cientes... do poder que controlo... um poder tão grande... que se eu quiser, posso apagar uma cidade inteira.
Umarım ölürüm. Problem şu ki şu anda hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor.
O problema é que nada dá certo, está tudo errado na minha vida.
Umarım imparator unutmamıştır ki... bugün kendilerinin matematik dersi için ayrılmış bir gün.
Espero que o Imperador não se tenha esquecido que hoje é dia da sua aula de matemática.
Umarım o kadar kaskatı olursun ki, hareket edemezsin.
Veja se eu me importo. Espero que acorde todo partido que nem se possa mexer.
Elbette ki, "Tanrı sana huzur versin Bay Blackadder" ın tamamıyla beklenmeyen bir yorumuyla değil umarım.
Não será com certeza outra interpretação totalmente inesperada, de "God Rest y Merry, Sr. Blackadder"!
Aptalca soru. Ona de ki, umarım kendini daha iyi hissediyordur.
Que pergunta, diga-lhe que estimo as suas melhoras.
Yukarı çıktığımda, ki çıkacağım, umarım Bayan McGuire'ı yatağında bulurum.
Bem, quando eu subir as escadas... E eu vou subir... Espero encontrar a Srta.
Ve elbette, dedim ki... "Aferin", umarım Darling.
Bravo, espero, Darling.
- Umarım düşüp boynunu kırar. - Eminim ki düşecek.
Espero que ele caia e parta o pescoço.
Dedi ki "Umarım teyzen iyidir."
- Eu disse... Ela disse, "Espero que a tua tia se sinta melhor."