Umarım rahatsız etmiyorum translate Portuguese
55 parallel translation
- Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não estar a incomodar.
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a perturbar.
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a interromper.
Umarım rahatsız etmiyorum? - Hayır.
Não incomodo, espero Não.
- Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não incomodar.
Bay Cunningham, umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não vos incomodar.
- Umarım rahatsız etmiyorum.
Interrompo?
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não tê-la incomodado.
- Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a incomodar. Podemos conversar?
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a incomodar-te.
- Umarım rahatsız etmiyorum. Ben...
- Espero não incomodar.
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não incomodar.
- Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não interromper.
Merhaba. - Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não estar a interromper.
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero não interromper.
Pardon'Umarım rahatsız etmiyorum ama dev sorununu seninle konuşmam söylendi?
Perdão! Espero não interromper nada, mas disseram-me para falar consigo devido a um problema com um ogre...
- Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não incomodar...
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero que não se importe.
Umarım rahatsız etmiyorum.
Espero que não te importes.
Selam, umarım rahatsız etmiyorum. Ben John.
Olá, desculpe o incómodo.
Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não incomodar.
- Umarım rahatsız etmiyorum.
- Espero não ser inconveniente.
Bay Thompson, umarım rahatsız etmiyorum.
Mr. Thompson, espero não estar a incomodar.
Umarım rahatsız etmiyorum, hanımefendi.
Espero não estar a incomodar, minha senhora.
Dexter, umarım rahatsız etmiyorum.
Dexter, espero não estar a interromper.
Umarım kimseyi rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a ser inconveniente para ninguém.
- Rahatsız etmiyorum umarım?
- Atrapalho? - Não, fique à vontade.
Umarım, rahatsız etmiyorum, Don Vito.
Espero não estar a incomodá-lo, Don Vito.
Umarım sizi rahatsız etmiyorum, Doktor.
Espero não incomodar, Doutor.
Rahatsız etmiyorum umarım.
Não estou a incomodar-te, estou?
Umarım... Seni rahatsız etmiyorum, babalık.
Espero não o vir incomodar...
Umarım sizi rahatsız etmiyorum Üstteğmen.
Espero não estar a incomodar.
Seni rahatsız etmiyorum umarım.
Espero não estar a incomodar-te.
Bayan Skur, umarım sizi rahatsız etmiyorum.
- Espero não estar a incomodá-lo.
Umarım, rahatsız etmiyorum. Televizyonda bir harikaydınız.
Espero não estar a incomodar, mas achei-o o máximo na televisão.
Umarım yemekte sizi rahatsız etmiyorum.
Espero não ter interrompido o vosso almoço.
- Umarım rahatsız sizi etmiyorum.
- Espero não incomodar.
Umarım seni rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a incomodar.
Umarım, rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a intrometer-me.
Rahatsız etmiyorum umarım ama bitirmemiz gereken bir maç var.
Se não estivermos a incomodar, queriamos acabar este jogo.
- Rahatsız etmiyorum umarım.
- Não vos quero incomodar.
Canlarım, umarım sizi rahatsız etmiyorum.
Meus queridos filhos, espero não estar a incomodar.
Umarım rahatsız etmiyorum.
- Olá.
Rahatsız etmiyorum umarım?
Não estou a interromper nada, pois não?
Umarım yine sizi rahatsız etmiyorum. Duruma göre değişir.
Espero não estar de novo a incomodar.
Rahatsız etmiyorum umarım?
Estou a interromper alguma coisa?
- Rahatsız etmiyorum umarım.
Espero não estar a incomodar.
- Rahatsız etmiyorum umarım.
- Não estou a incomodar?
Rahatsız etmiyorum umarım?
Estou a interromper? De todo.
Umarım seni rahatsız etmiyorum.
Espero não estar a perturbá-la.
Umarım, rahatsız etmiyorum Bay McMoon.
Espero não estar a perturbar, Sr. McMoon.
umarım rahatsız etmiyorumdur 33
rahatsız etmiyorum ya 53
etmiyorum 100
umarım 1487
umarım beğenirsin 46
umarım öyle olur 109
umarım beğenirsiniz 29
umarım iyidir 39
umarım olmaz 28
umarım işe yarar 38
rahatsız etmiyorum ya 53
etmiyorum 100
umarım 1487
umarım beğenirsin 46
umarım öyle olur 109
umarım beğenirsiniz 29
umarım iyidir 39
umarım olmaz 28
umarım işe yarar 38