English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Uyuyordu

Uyuyordu translate Portuguese

478 parallel translation
Cesare olamaz, o sırada uyuyordu.
"Não poderia ter sido Cesare..." Quando aconteceu, ele estava a dormir...
Hayır, dadı odasındaydı. Uyuyordu herhalde.
Não, a ama estava no quarto dela a dormir, acho.
Otelden aradığımda hala uyuyordu.
Bom dia. Dormiu bem?
Ama benim kararlarıma ve zevk anlayışı konusundaki görüşlerime de uyuyordu.
Mas ela diferia do meu julgamento e opiniões.
Durun bakalım. Adam emirlere uyuyordu.
Ele estava a obedecer a ordens.
Hizmetkarlarının çoğu Selby'de idi. Uşağı uyuyordu.
A maioria dos criados estavam em Selby.
- Çıktığımda uyuyordu.
- Deixei-a a dormir.
- Ben çıkarken hala uyuyordu.
- Ainda estava a dormir, quando saí.
Karım uyuyordu. Ben de yatmak üzereydim.
A minha mulher estava a dormir e eu ia deitar-me.
- Uyuyordu.
- Ela estava a dormir.
İlaç zamanı geldi ama o kadar rahat uyuyordu ki onu uyandırmak istemedim.
É hora do comprimido, mas está a dormir tão bem, que nâo quis acordá-Io.
Cobbett'ı aramalar 2 saattir sürüyor şehir dışında, araba sürmekte olan Tom Robellos bir otostopçu ihbar etti, ve bu Cobbett'ın tarifine uyuyordu Robellos'a yolculuk etmeyi teklif etti sonra da otomobili silah zoruyla aldı ve kuzeye doğru kaçtı.
A busca do Cobbett, que escapou faz duas horas... é mais intensa ao norte do estado, onde Tom Robellos... viu um indivíduo similar à descrição do Cobbett... ele deu carona... o indivíduo lhe apontou com uma arma, lhe roubou o automóvel e fugiu para o norte.
İyiydi Uyuyordu.
Estava óptima, estava a dormir.
Evet, elbette. Arka verandada uyuyordu.
Ela estava a dormir na varanda de trás.
Yatakta, karnımda uyuyordu!
Na cama, a dormir em cima da minha barriga!
Ben giderken uyuyordu.
Estava a dormir quando o deixei.
Yine yüzü dönük uyuyordu ve delikanlı yanında oturmuş onu izliyordu.
Ele continuava a dormir de bruços, | e o rapaz o observava.
Çoğu uyuyordu.
A maioria deles está dormindo. |
O uyuyordu.
Ele estava a dormir.
Uyuyordu.
Estava a dormir.
Uyuyordu ben çıktığımda.
Quando saí estava a dormir.
Ya da uyuyordu.
Ou estavas.
Uyuyor ya da uyuyordu.
Ele está a dormir, ou estava.
Bıraktığımda uyuyordu.
Quando saí, ele estava dormindo.
Boy fark etmiyordu çünkü nihayetinde her şey herkese uyuyordu.
O tamanho não importava, porque serviria a alguém.
Özür dilerim sayın Başkan, ama içlerinden iki tanesi uyuyordu.
O sinto, Seu Senhorio, mas dois dos jurados dormiam.
Li Chen'e bakmak için döndü saman yatakta uyuyordu küçük vücudu uyumla inip, kalkıyordu.
Ele olhou para Li Shin que dormia no chão, um corpo pequeno perfeitamente desenhado.
Li Chen'ebakmak için döndü... saman yatakta uyuyordu, küçük vucudu...
Ele olhou para Li Shin que dormia no chão...
Onu yatağında bulduk mışıl mışıl uyuyordu.
Encontramos na cama, estava dormindo feito anjo.
Ben buraya geldiğimde hâlâ uyuyordu.
Quando sai ela estava dormindo.
Katarina yanımda uyuyordu.
A Katarina dormia ao meu lado.
Peder Logan'ın tarifine uyuyordu.
Tem o aspecto que o Pastor Logan descreveu :
"Delik genişledikçe... "... ardı ardına asıldı. " Cesetler yine gölgede uyuyordu.
Deste buraco, retira sucessivamente o cadáver da sombra.
Uyuyordu. Ama her zamanki gibi ereksiyon halindeydi.
Dormia, mas a erecção continuava.
Ve o uyuyordu.
Ele estava a dormir.
Ben geldiğimde CJ uyuyordu.
O CJ estava a dormir quando entrei.
Nöbette uyuyordu.
Adormeceu durante o turno!
Çürük bir arabada uyuyordu.
Encontraram-no a dormir dentro do carro dele.
Evet, öyleydi. Çünkü bu yüzükler altındı, esrarengizdi. Ve her parmağa da uyuyordu.
Bem, significava mesmo porque era dourado e misterioso e cabia em qualquer dedo
Bir tepki vermedi mi? Farketmedi ki. İçine girdiğimde uyuyordu
E o senhor possuiu... aquela senhora de... 64 anos... por dois dias... na cama?
Bebek uyuyordu. Yarı açık kapıdan onu gördüm.
Eu consigo ver o homem através da porta entreaberta.
Uyuyordu.
Ele estava a dormir.
Dün gece New Mexico'dan geldiğimde o uyuyordu.
Vim do Novo México na ultima noite e le estava a dormir.
Onu bıraktığımda verandada uyuyordu.
Estava a dormir na varanda quando saí.
Ben evden çıktığımda, Sarah uyuyordu.
Quando saí de casa, a Sarah estava a dormir.
Tavırlarıda sözlerine uyuyordu, Akla gelecek kutsal yeminlerin hepsini yaptı.
E garantiu-me, com os mais santos juramentos de céu.
Beşiğine koştuğumda, oradaydı. Melek gibi uyuyordu.
E corri para o berço e estava lá, dormindo como um anjo.
Torunum 13 yaşındaydı ve uyuyordu.
Com a minha neta de 1 3 anos a dormir na cama.
Çocuklar uyuyordu.
As crianças estavam a dormir.
- Hani uyuyordu?
- Não dormia?
Bir adam direksiyon başında uyuyordu!
- Não!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]