English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Ya kız

Ya kız translate Portuguese

6,564 parallel translation
Peki ya kızın?
Bem, e a sua filha?
- Peki ya kızınız?
- E a vossa filha?
Peki ya kız?
E a miúda?
Kızım tamam tamam bir sakin ya.
Rapariga, tem calma!
- Ya neyi nasıl kızım?
- Como assim?
Ya öyle deme kız, et be.
- Não digas isso.
Rita'ya hastalık teşhisi koyulunca bir daha çocuk sahibi olamayacağımızı düşündüm.
Quando a Rita recebeu o diagnóstico... Nunca pensei que íamos ter outra filha.
Adım Marissa. Eli'nin kızıyım. Doğru ya.
- Sou a Marissa, filha do Eli.
Ya da birinin o kızı uçurumdan neden ittiğini çözmeye çalışıyordu.
Ou talvez quisesse descobrir porque é que alguém empurrou a rapariga do desfiladeiro.
En azından Hermione ya da Ginny gibi bir kız olabilirdin.
Podias ao menos ser uma miúda, como Hermione ou Gina.
Hayır, kurbanın 10 yaşındaki kızı Rachel Barnes yatıya kalmadan döndüğünde bulmuş.
Não, foi Rachel Barnes, a filha de 10 anos da vítima, ao chegar de uma festa.
Ingrid neden ona ya da kız kardeşine ne olduğunu benden saklasın ki?
Porque não me contou a Ingrid o que aconteceu? Ou que tinha outra irmã?
Ya da o senin kız kardeşin olmasına rağmen olduğumuz şeyi kabullenemedi ve tam da söylediğim şeyi yaptı.
Ou é tua irmã e não sabe como comportar-se com o que tu... que nós somos... e fez exactamente o que lhe disse.
Beni karanlık tarafa geçirip kız kardeş, kanka ya da onun gibi bir şeyin yapmak... -... istiyorsun. Ama ilgilenmiyorum.
Não estou interessada.
Ya da artık sınırsız.
Ou não limitado.
Tanığımız işe yaramaz biri, ya çalınan taşları bulmalıyız ya da hırsızlık yaptığı aletleri.
Temos de recuperar as joias ou encontrar a ferramenta do arrombamento.
Bana "kızım" ya da "Bayan Grey" diye seslenirlerdi.
Chamavam-me de miúda e de Mna.
Sonra bizi ülkemize geri yollarlar. Orada açlıktan ölürüz ya da fahişelik yapmak zorunda kalırım. Ya da daha kötüsü kızıma fahişelik yaptırırlar ve kimse de ağzını açıp bir şey diyemez.
Depois mandam-nos de volta para onde passamos fome, e eu vou trabalhar como prostituta, ou pior, eles vão fazer dela uma prostituta.
Artık hepimiz kendimizi olduğumuz gibi görmeye başlamalıyız zaten. Olmaya çalıştığımız ya da başkalarının olmamızı istediği insanlar gibi değil.
É hora de começarmos a ver-nos como realmente somos e não quem tentamos ser ou quem as outras pessoas querem que sejamos.
Kırmızı ya da beyaz?
Tinto ou branco?
İnsanlık üzerine olan inancınızı tekrar kurmak için başka birini bulmak isterseniz, benim ya da kendi zamanınızı boş yere harcamayın.
Se quer alguém que restaure a sua fé na Humanidade, não desperdice o meu tempo. Ou o seu.
Buradaki çalışanlardan biriyle takılmaya gitmiştir, kırmızı bandanaları olanlar var ya.
Provavelmente, deve ter ido dar alguma volta com um dos rapazes do rancho... Um dos bandana vermelha que trabalham aqui.
- Ya küçük kız...
E a menina?
Ya disleksik kız kardeşine okumayı öğrettiyse? Bunu bilemem.
E se ele tiver ensinado sua irmã dislexa a ler?
- Dedim ya, harika bir kız.
- Eu disse, ela é fantástica.
- Ya orada kapana kısılacağız ya da burada öleceğiz.
Ou vamos ser encurralados lá, ou mortos aqui.
Ya bir gün dost yapay zekamız kıtlık sona ersin diye gezegendeki yeterli gördüğü sayıda insanı öldürmeye karar verirse?
E se um dia, uma IA amigável decide acabar com a fome ao matar pessoas o suficiente para nunca mais faltar comida?
- Sana bazı sorularımız var. Cevaplarına göre ya bütün gün orada yatacaksın ya da Guantanamo'daki bir deliğe tıkılacaksın.
Viemos fazer-lhe perguntas e as suas respostas vão determinar se fica deitado o dia todo ou se vai acabar num buraco em Guantánamo.
- Çok komiksiniz. - Tabii ya, o kızıl ben...
Isso é hilariante.
Ama hepsi tüzel bir soyu paylaşıyor... Ya da tüzel bir "bir zamanlar ortadan kalkmış ikinci amca kuzen kız kardeş" mi demeliyim?
Partilham a mesma empresa-mãe, ou devo dizer, a mesma empresa tia-prima-irmã de segundo grau.
Kız kardeşin, ya da hepiniz...
Uma irmã e são todos...
Bu arada Sophie, ahır ve salak kıyafetler giyme olayımız var ya?
E a Sophie, o celeiro e nós vestidos de idiotas?
Şehirde onu çok kolay buluruz ya zaten. Yıllarca sokakta yaşamış bir kız o!
Boa sorte a encontrar uma miúda de rua daquelas!
Ya da kurbanımız uslu durmak yerine yaramazlık yapmıştır.
Ou... A nossa vítima não foi um menino bem comportado.
Bak, mükemmel bir anne olamadığımın farkındayım ama öyle ya da böyle, iki harika kız yetiştirdim.
Olhem, sei que não fui uma grande mãe, mas de qualquer forma, terminei com duas crianças óptimas.
Sylvester'in kısa mesajına göre bir 4 kilometre daha gidip kuzeybatıya döneceğiz ve 11 kilometre sonra uçağa ulaşacağız.
De acordo com o SMS do Sylvester, se seguirmos 5 km a noroeste, o avião estará 11 km à nossa frente.
Ya bizi salarsınız ya da bir şeyleri kırmaya başlıyorum.
Deixe-nos sair ou começo a partir coisas.
Rahatsız edici bir davranış sergilemek iyi de ama benden duymak istediğin şey tacizlerimden sıkılıp karşı saldırıya geçmiş olduğu.
Estabelecer um padrão de assédio é bom, mas o que tu precisas é que admita que ele se cansou de meu assédio e lutou.
Dwight ya da Colin, artık hangisini tercih ediyorsanız partiden sonra tekrar buraya geldi değil mi?
O Dwight, ou o Colin, aquilo que preferir, voltou aqui depois da festa, não voltou?
Sizi Moskova'ya gönderemem özellikle de üst düzey bir Rus yetkilisini yapıp yapmadığı bile belli olmayan 25 yıllık bir suç konusunda sorgulamanız için.
Não te vou enviar a Moscovo, para interrogar um oficial russo sobre um acto terrorista, que ele pode ou não ter cometido há 25 anos.
Güçlü bir kız olduğun için ben nasıl dayandıysam sen de öyle dayanacaksın ama sana pahalıya mâl olacak.
E suportarás isso, como eu, porque és forte, mas, virá com um enorme preço...
Erkek ya da bu duruma göre kız babasından belirli nitelikleri edinir. Dünyaya açık gözlerle bakmak, rasyonel düşünme kapasitesi vb.
Ele, ou no caso ela, pode absorver certas qualidades do pai como visão do mundo e pensamento mais racional.
Yönetim hastalık ödeneğimizi % 40 emeklilik maaşımızı da yarıya indirmeye çalışırken prova odasının sıcaklığı kimin umrunda?
- Tretas! Que é que se importa coma temperatura da sala de ensaio quando a administração quer cortar a nossa cobertura médica 40 por cento e a nossa reforma para metade?
Tanrı'ya bir şeyler yapması için yalvardık evladımızı kurtarması için herhangi bir şey...
Rezamos para Deus fazer alguma coisa, qualquer coisa, para salvar o nosso filho.
Saldırıya uğradığınızı öğrendiğimizde yoldaydık.
Estávamos a viajar quando soubemos do ataque.
Kızımı kale almayacak mısın Ya başı dertteyse?
Vais ignorar minha filha? E se ela estiver com problemas?
Söyledim ya, kız ailesinden biri.
Eu disse que ela é a família dele.
- Peter, şu kız kaç yaşında ya?
Peter, que idade tem essa rapariga?
Marcy bana ya da kızıma bulaştırmış olabilir mi?
A Marcy poderia ter-me infectado a mim ou à minha filha?
Peki ya bu kız senin evinde ölmüş olsaydı?
E se esta miúda morresse no teu apart.?
Söyledim ya canım, artık koca kız oldun.
Querida, já és adulta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]