English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yatağa

Yatağa translate Portuguese

5,820 parallel translation
Prag'da yatağa atmak için cezbetmedin mi onu?
Espera, não o atraíste para a tua cama em Praga?
Birlikte olduktan sonra giyinmemesini istemiş ve kızı yatağa bağlamış.
Depois de estarem juntos, ele pediu-lhe para não se vestir e amarrou-a à cama.
Hiç değilse beni yatağa atmak için palavra sıkmıyorsun.
Ao menos não está a dizer merda para eu dormir contigo.
Sana söylediği zaman yatağa gitmelisin.
Vais para a cama quando ela mandar.
Sana ona göz kulak ol dedim, yatağa at değil!
Eu disse para o teres debaixo de olho, não para foderes com ele!
Önceden yatağa nasıl uzanacağını dert etmek zorunda değildin.
Antes nunca tinha que pensar como tinha que me deitar.
Yatağa girebilmen ya da sandalyeye oturabilmen bir gelişmedir.
Agora... quando tiveres que te deitar na cama, ou te sentares na cadeira... é tudo um processo.
Önce ellerinle destek al sonra da sandalyeye oturmaya çalış. Ya da yatağa.
Primeiro, estabilizas o corpo com as mãos... e, depois, avanças para a cadeira... ou para a cama.
Sizin gibi sınır kaçakları ile aynı yatağa girme fikri zaten beni yeterince rahatsız ediyordu.
A ideia de partilhar algo convosco, renegados, enjoa-me de qualquer maneira.
Yatağa gittikten sonra bile tüm duyabildiğim çaldığı iğrenç müzikti.
Mesmo depois de voltar para a cama, só conseguia ouvir a música pavorosa que ela deve estar a tocar.
Evet, sen gece yatağa girmeden ben gelmiş olurum.
Vou chegar a tempo de te pôr a dormir.
Yatağa atmak için mi?
Para te deitares com ela?
Hadi artık, yatağa giriyorsun.
Vá, vai para a cama.
Yatağa git.
Vai para a cama.
Her gece yatağa girdiğimde, ilişkimizi kafamda bir film gibi defalarca, oynatıp duruyorum.
Deito-me na cama todas as noites, e fico a imaginar a nossa relação sem parar, como um filme.
Yatağa bayıldım.
Adoro este colchão.
- Hiç değilse yatağa atmak için palavra sıkmıyorsun.
Pelo menos não mente, para foder comigo.
Kızımın düzgün bir yatağa ihtiyacı var Fee.
Ela precisa de uma cama, Fe.
Sonra yatağa uzan ve uyu.
E depois... deitas-te... e vais dormir.
Söz veriyorum bulacağız, haydi yatağa gel.
Eu prometo-te que o encontro, vem comigo para a cama.
Yatağa geri dönüyorum.
Vou voltar para a cama.
Bir daha yatağa alınmayacağı bariz olan erkek arkadaşın son sözleri.
Disse o namorado que parece nao querer foder mais.
Yatağa gel.
Anda-te deitar.
Tatlım, hadi yatağa gel.
Querido, anda para a cama.
Yatağa falan gelmiyorum çünkü uyuyamıyorum.
Não irei para a cama, porque não consigo dormir.
Yatağa.
Para a cama.
- Yatağa dön.
- Volta para a cama.
Sedye yatağa bir adım.
Um passo até ao carrinho.
Yatağa dön.
Volta para a cama.
Yatağa gel.
Vem deitar-te.
Yatağa gel.
Anda para a cama.
O yüzden, yatağa gel.
Então, anda para a cama.
Yeni yatağa gücümüzün yetmediğini biliyorum ama ya bunu satarsak?
Eu sei que não podemos comprar outro colchão, mas e se vendêssemos este?
Sonra yatağa yayılırdın. Ayakların kafamın yanında olurdu, gece boyunca yüzümü tekmelerdin.
Por fim, acabavas por ficar estendido por todos os lados, os teus pés ao lado da minha cabeça, dando-me pontapés na cara a noite toda.
10 dakika daha oyna sonra doğru yatağa.
Mais dez minutos e depois vai dormir.
Anne, yatağa alıcı getireceğimi söylemeyi unutmuşum.
Mãe, esqueci-me que marquei com estas pessoas hoje para verem a cama.
Bizlerle yatağa girmeyişinizden beri çok zaman geçti.
Já há algum tempo que não estamos todos juntos na cama.
Senfoni için seçmelerim ertesi gündü o da bana yatağa gidip uyumamı söyledi ve soyunmama yardım etti ve birden oluverdi.
E a minha audição para a sinfonia era no dia a seguir, portanto ela... Disse-me para ir para a cama, dormir lá, depois ela ajudou-me a despir... E...
Yatağa girmeden önce bir duş al.
Toma um duche, antes de te meteres nos nossos lençóis.
- Beni yatağa sen mi koyacaksın?
Vais aconchegar-me? Claro.
Yatağa zincirlemek haricinde ne yapılabilirse yaptık.
Fizemos tudo, exceto acorrentá-la à cama.
Yatağa yayılmış aynı anda hem kurban hem de anlatıcı gibi süzülüyordum.
Esparrachado na cama, e a pairar ao mesmo tempo, vítima e narrador.
Merdivendeki sahneydi, Rhett'in Scarlett'i rızası olmadan yatağa taşıdığı hani.
Foi aquela cena nas escadas, quando o Rhett levou a Scarlett ao colo para a cama... contra a vontade dela.
Yatağa.
Amanhã tens aulas. Vai dormir.
Doğru yatağa evlat. Yarın ararım.
VAI DORMIR, LIGO AMANHÃ.
Şeytanla yatağa girmek mi istiyorsun?
Queres negociar com o Diabo?
Öylece yatağa uzanmış falan değildin.
Não estavas só para aí deitada.
Yatağa gidemem.
Não posso ir para a cama.
- Bu yatağa çok fazla talep olduğunu bilginize sunmak isterim.
- Eu só queria que soubessem que há muito interesse na cama.
Tabi eğer başka şarkı söylemeyeceksen ya da yatağa çağırmayacaksan. - Gene.
Não se for outra canção, ou outro convite para ir para a cama.
Yatağa uzan.
Deite-se na cama com a sua cabeça naquele lado,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]