English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yemek istiyorum

Yemek istiyorum translate Portuguese

576 parallel translation
İnsan gibi yemek istiyorum.
Gosto de comer como os outros.
Yemek istiyorum.
Há alguma coisa que se coma?
Hayır, yemek istiyorum.
- Não, quero comê-lo.
O halde Yakup'u yemek istiyorum.
- Então, vou comer o José.
Yemek istiyorum.
Quero comer.
- Burası pizzacı değil ki. - Peki, ben yemek istiyorum.
- Isto é um restaurante, não é uma pizzaria.
Bir şey yemek istiyorum.
Quero comer qualquer coisa.
Onunla sandviç yemek istiyorum.
Quero comer sanduíches com ele.
Sıcak yemek istiyorum, acele et.
Quero muita comida quente, rápido.
Ne yemek istiyorum, biliyor musun?
- Sabes o que eu quero para o almoço?
Amerikan ıvır zıvırları fena değil ama ben biftek yemek istiyorum.
Não é que as coisas deles na América sejam más... Mas eu sonho todas as noites com um bife.
Bir şey yemek istiyorum.
Apetece-me comer alguma coisa.
Banyo yapmak, on iki saat uyumak... ve kocaman az pişmiş bir biftek yemek istiyorum.
Quero tomar um banho. Quero dormir 12 horas. E quero um grande bife mal passado.
Yemek yemek istiyorum.
Quero comer.
Amerika öyle güzel ki dostum, onu yemek istiyorum.
A América é tão bonita que só me apetece comê-la.
- Yemek istiyorum.
- Eu quero comer. Vou comer.
Onlar yiyemezler bunu, ben yemek istiyorum!
Dê-me isso! Eles não querem isso, e eu quero!
Onlar yemesinler, ben yemek istiyorum!
Eles não podem comê-lo e eu quero!
Yemek yemek istiyorum.
Apetece-me cear.
- Niçin? - Et yemek istiyorum.
- Não, ao Rykoff não.
Yumurta yemek istiyorum şimdi.
Agora quero um ovo.
Bilirsin, ben biftek yemek istiyorum.
Entende? Quero... Olhe, apetece-me um bife.
Sadece yemek istiyorum.
Só te quero comer.
- Çalışma odasında yemek istiyorum.
- Vou comer no escritório.
Davulu yemek istiyorum!
Eu morfar bateria!
Artık her 15 kilometrede bir yemek istiyorum.
Agora, quero que deixem comida de 1 5 em 1 5 km.
Ben şimdi güzel bir yerde, güzel bir yemek istiyorum.
Quero comer num lugar bom.
Sana bir Son Yemek sipariş ettim ve bir Son Yemek istiyorum.
Ora, foi a última ceia que lhe encomendei e é a última ceia que eu quero.
Perşembe öğle yemeğine kadar bir İsa'lı, 12 havarili, kangurusuz tramplen gösterisi olmayan bir Son Yemek istiyorum yoksa tek kuruş alamazsın.
Quero uma última ceia com um Cristo, 12 discípulos, sem cangurus, ou números de trampolim, terça-feira à hora de almoço, ou você não será pago!
Kafayı yemek istiyorum.
Quero ser uma lunática!
Yemek istiyorum!
Sofia, quero comer.
Yemek istiyorum.
Quero jantar!
Sadece yemek istiyorum.
Eu só quero comer.
Ben Grimlock, metal yemek istiyorum.
Eu, Grimlock, querer mastigar metal.
Şimdi yemeğini yemek istiyorum ve uyumanı.
Por isso, vais comer, vais dormir.
Yemek istiyorum.
Quero comida.
Yemek ve yatak istiyorum, ama uyumadan önce, yapacak işlerimiz var.
Quero comer e dormir, mas antes de dormir, há trabalho para fazer.
İşte böyle yemek yemeni istiyorum.
Gosto de te ver comer assim.
Eğer sizi kırmayacaksam, madam, Ona yemek vermemenizi istiyorum.
Se não se importar, senhora, preferia que não o alimentasse.
Bay Jones, yemek saatinizi bölmek istemem ama ağzını dolurmayı bitirince Fox Bölüğü'ne bir hat çekmeni istiyorum.
Sr. Jones, detesto interromper sua hora de almoço... mas, quando acabar, quero que leve essa linha à Companhia Fox.
Temizlik yapmak, yemek pişirmek istiyorum. Çocuklarım için yemek hazırlamak istiyorum.
Quero limpar, quero cozinhar, quero fazer o jantar dos meus filhos.
Her şeyden çok uyumak istiyorum, bir de yemek.
Preciso de dormir mais que tudo, a não ser de comer.
Bu zavallıların sığınıp korunabilecekleri bir düşkünler yurdu yaratmak istiyorum. Uyuyacak, yemek yiyecek ve insan sıcaklığını görecek bir yerleri...
A minha intenção é criar um albergue, se não se opuser, onde os pobrezinhos, de passagem, encontrem teto, comida e um pouco de calor humano.
Bu kadınla bana bir hafta yetecek kadar yemek ve su, bir de at istiyorum.
Quero um cavalo, comida e água. Para uma semana, para mim e esta fêmea.
Sana yemek yapmak istiyorum.
Quero cozinhar para ti.
Yemek yemeni istiyorum.
Quero que te alimentes.
Richard için güzel bir yemek hazırlamak istiyorum.
Quero preparar algo que não seja carne enlatada pro Richard.
Seninle Karen'e bir yemek ısmarlamak istiyorum, kentteki en iyi lokantada.
Quero pagar-lhe o jantar no melhor restaurante da cidade.
Ben bir şeyler yemek istiyorum.
Quero comer agora.
Saat 4'te iridoloğu ve 5'te dahiliye uzmanını görmenizi istiyorum ve daha sonra yemek salonunda maydonoz çayınızı içmek için ara verebilirsiniz.
Quero que vá ao iridologista às quatro e ao endocrinologia às cinco e depois pode juntar-se a nós para tomarmos um chá verde.
Kendi bahçemden sebze yemek, kendi zeytinlerimden yağ çıkarmak, kendi tavuklarımdan taze yumurta yemek, kendi üzümlerimin şaraplarından sarhoş olmak istiyorum.
Recolher o azeite das minhas oliveiras, engolir ovos frescos das minhas galinhas. Embriagar-me com o vinho da minha vinha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]