English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yeni duydum

Yeni duydum translate Portuguese

404 parallel translation
- Bunu yeni duydum.
- Para mim é novidade.
Yeni duydum.
Acabei de saber.
John, yeni duydum.
John, acabei de saber.
Henry, yeni duydum.
Henry, acabei de saber.
Yeni duydum.
Acabo de saber.
- Yeni duydum.
- Não sabia de nada.
Yeni duydum.
Acabei de ouvir.
Haberleri yeni duydum.
Eu vi nas notícias!
Aşık bir kadının sesindeki çaresizliği daha yeni duydum.
Jamais ouvi tanto amor e sofrimento na voz de uma mulher.
- Evet, yeni duydum.
- Pois, soube agora.
Walter, olanları yeni duydum.
Walter. Acabei de saber o que aconteceu.
Yeni geldiğinizi duydum.
Sei que acabou de chegar.
Bütün iltifatları duydum sanırdım, ama bu yeni.
Pensei que os tinha ouvido todos, mas esse elogio é novo.
Bu yeni Colt hakkında çok şey duydum, bay Farrell.
Eu ouvi falar muito... desses revólveres Colts de repetição, Sr. Farrel.
Hapisten yeni çıktığını duydum.
Ouvi dizer que saíste da prisão.
Ama yeni fikirlerin ortaya çıktığını duydum.
Mas ouvi dizer que surgiram ideias novas.
Yeni Baş Rahibenin seni kurtaracağı hakkında çok şey duydum.
Nem essa sacerdotisa, de que ouço falar, o pode agora salvar.
Yeni duydum efendim.
Acabo de sabe-lo, teria vindo antes.
Bu yöreye yeni taşındığınızı duydum, ziyaret edeyim dedim.
Soube de sua chegada e venho fazer-lhes uma visita.
Toprakları devrettiğina dair yeni bir kağıt imzaladığını duydum.
Ouvi dizer que assinaste um papel que nos tirará as terras.
Kafanda bir sürü fikirle geldiğine dair... o çılgın dedikoduları duydum. Yeni bir Roma için.
Correm por aí uns estranhos boatos... de que está cheio de ideias... para a formação de uma nova Roma!
Şu yeni stajyer doktorun seni bu akşam ki dansa götüreceğini duydum.
Ouvi dizer que vais dançar com o médico novo?
Afedersiniz, Yargıç. Üç yeni mahkumun geldiğini duydum.
- Disseram que vieram 3 novos presos.
Daha yeni duydum.
Ouvi rumores.
İki kişiden duydum birinin kuzeni Çin'den yeni gelmiş.
Ouvi uma história de dois homens um cujo o primo veio recentemente da China.
Yeni süper roketlerimizin yakında hazır olacağını duydum.
Eu ouvi falar que o novo foguete estará pronto logo.
Yeni adamını gösterdiğini duydum.
Já sei que andas a exibir a tua última aquisição.
Sonra bir gün personelin kendi arasında radyo reklamı için yeni bir jingle gerektiğini konuştuklarını duydum.
Certo dia ouvi o pessoal dizendo... que precisavam de uma nova canção para a sua publicidade na rádio.
Aslında Yeni Gine'ye gidip bir daha geri dönmediğini duydum.
Na verdade ouvi dizer que foi para a Nova Guiné... e nunca voltou.
Bunu daha önce de duydum. Yeni bir şey değil.
Mas já ouvi tudo isso antes, não é nada de novo.
Hey, senin oğlana yeni 10 vitesli bisiklet aldığını duydum.
Ouvi dizer que compraste uma bicicleta nova para o teu puto.
Teğmen, yeni bir yarasa saldırısı daha olduğunu duydum.
Boa noite. Tivemos outro ataque do Morcego.
Babanın üniversitedeki yeni doktor olduğunu duydum.
Soube que o teu pai é o novo médico da faculdade.
- Kasabanın yeni şerifiymişsin diye duydum.
Ouvi dizer que é o novo xerife.
Az önce kadınlardan duydum yeni bir yakışıklı gelmiş.
Ouvi as mulheres do bairro comentarem que há um novo garanhão na cidade.
Yeni yayın saatini duydum.
Já sei do teu novo horário.
Dönüş yolunda, Yeni Zelanda'daydım ki... Başkanın öldürüldüğünü duydum.
Estava na Nova Zelândia, já no regresso, quando mataram o Presidente.
Yeni öğretmenin chico da bir öğrenciyi pencereden attığını duydum. Yoksa sonrada arabasıyla mı ezdi. Hayır.
De saber o horror que nos esperava havia tomado à Sally e ao Scott, como os meus pais e a mim e fugido desta aldeia para sempre.
Yeni bir erkek arkadaşın olduğunu duydum.
Escuta, contaram-me sobre o teu novo namorado.
Yeni isminin Rocky olduğunu mu duydum?
Ouvi dizer que o teu novo nome é Rocky?
- Yeni Glengarry işini duydum...
- Ouvi que os novos contactos de Glengarry...
- Şimdi Fournier'den duydum. Giselle'in evine daha yeni gidebilmişler.
Acabei de saber pelo Fournier, que eles tinham ido a casa da Giselle.
Sınıfında yeni bir öğrenci olduğunu duydum.
Ouvi dizer que tens uma colega nova?
Babasının birkaç ay önce yeni bir iş aradığını duydum ve yardım teklif ettim.
Há uns meses o pai andava à procura de emprego. Ofereci-me para ajudar.
Dinleyin, yeni projenizi duydum ve bir yönetmenle anlaşıp anlaşmadığınızı merak ettim.
Ouça, ouvi sobre seu novo projeto e queria saber se já tem realizador.
Ben onların yeni sulama sistemi duydum ; görmeye gideceğim.
Ouvi dizer que o sistema de irrigação novo deles é digno de se ver.
Yeni odaya yerleştiğinizi duydum.
Ouvi dizer que você está no novo quarto.
Yeni kurallar. Evet, duydum.
- Sim, eu ouvi.
Christchurch'dan yeni döndüğünü duydum. Evet.
Ouvi dizer que acaba de voltar de Christchurch.
Yeni geldim ve Büyükelçi Kosh'la ilgili haberleri duydum.
Acabei de chegar, e ouvi sobre o Embaixador Kosh.
Hayır, yapmadım. Daha yeni otobüsde duydum.
Não, acabei de ouvir no autocarro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]