Yeni bir şey translate Portuguese
2,994 parallel translation
Yeni bir şey ekledin mi?
Alguma coisa de novo?
Yasaklama emri yeni bir şey olsa da yaptıkların artık bardağı taşırdı.
Embora, uma ordem de restrição seja uma coisa que eu não achava que irias chegar tão cedo.
Dua kavramı benim için oldukça yeni bir şey.
Bem, a oração é um conceito completamente novo para mim.
- Detaylar için... - Affedersiniz. Size şu anda yeni bir şey söyleyemem.
Com licença.
Bu yeni bir şey.
Isso foi algo novo.
Beslenme çantana bugün yeni bir şey ekledim.
Coloquei algo novo no seu almoço.
Yeni bir şey.
É uma nova tendência.
Tabii biri çıkıp da bana hayatım hakkında dünyamın zaten alt üst olmuş olduğunu gösteren yeni bir şey söylemediği sürece.
A menos que alguém me conte algo de novo acerca da minha vida, o que parece sempre virar o meu mundo ao contrário.
Gary, sabah programına yeni bir şey eklediğini duydum.
Gary, soube que tu incluiste um elemento novo à tua rotina matinal.
Bence burada yeni bir şey oluşturuyoruz. Tartışmalarda olgun bir kadın sesi.
Acho que vamos conseguir algo novo, a voz feminina madura em debate.
Bu sabah anımı tekrar okudum ve çok aptalca geldi o yüzden buraya gelirken metroda yeni bir şey yazdım.
Mas voltei a ler o texto hoje de manhã e parecia muito estúpido. Por isso, escrevi algo novo no metro a caminho de cá.
En azından sana yeni bir şey gösterebileceğim yaşlı adam.
Pelo menos posso finalmente mostrar-te uma coisa nova, Velho.
Bu yeni bir şey işte.
Essa é nova.
- Bu yeni bir şey değil. - Yeni olmadığını ben de biliyorum!
- Isso não é novidade.
Eşcinsellerin çocuk sahibi olması nispeten yeni bir şey ve topluluk olarak nasıl bebek hediyeleri vereceğimizi ayarlayamıyoruz.
Os gays terem filhos ainda é relativamente recente... e a comunidade ainda não aprendeu a dosear as prendas dos bebés.
- Daha önce bunu yaptığını görmemiştim. Hiç de bile, çiçekleri severim. Bitanem, çiçeklere bakmayı seversin, ancak onları güzelce dizmek yeni bir şey.
Duvidei que tivesses caráter para perceber, que alguém como o Peter Adler é onde se encontra a verdadeira felicidade.
Mısır'dan yeni bir şey.
É uma novidade egípcia.
Yani Kutup Ayısı'nın öğreneceği yeni bir şey daha var.
E o Urso do Gelo aprende ainda mais.
Alınacak yeni bir şey mi var?
Uma coisa nova para comprar?
Burada yeni bir şey deniyoruz ve sonunun nasıl olacağını bilmiyoruz.
Estamos a experimentar aqui uma coisa nova, e não sabemos como isso vai acabar.
Eğer anlatacak hikâye kalmadıysa biraz kazıyoruz ve karşımıza yeni bir şey çıkıyor.
Parece que não existem mais histórias para contar, e depois procuramos por um tempo e algo aparece.
Yeni bir şey söylesene. Yarış Hollis Doyle'un desteklediği Senatör Hawley'yle Edison Davis arasında.
- Está entre o Senador Hawley que o Hollis Doyle quer empurrar e o Edison Davis.
Dediki, " Yeni bir şey.
" É uma coisa nova.
Her gün, öğrenilecek yeni bir şey köşebaşında bekleyen yeni bir gizem var.
Todos os dias, se aprende uma nova lição, um novo mistério nos espera.
Yeni bir şey söylesen?
- Que novidade.
Eğer içimizde bir hain olduğu duyulursa bu yeni anlaşmalarımızı bozar ve şimdiye kadar yapmaya çalıştığımız her şey suratımızda patlar.
Alguma palavra acerca do "chibo", vai assustar os nossos novos aliados, e acabar com tudo o que estamos a tentar fazer.
Hayatına yeni bir sürü şey girmiş desene.
Então, um monte de coisas novas... apareceram na sua vida recentemente.
Erkek arkadaşlarını bıçaklayarak öldüren bir seri katilin eline, yanında yeni kocası varken bıçak vermenin yapılmaması gereken bir şey olduğunu sonradan fark ettik.
Em retrospetiva, percebemos que dar a uma estripadora de companheiros acesso a uma faca quando estava ao lado do novo companheiro foi, provavelmente, um erro evitável.
Yeni adam diye bir şey olmayacak. Sadece, sen olmayan bir insan.
Nunca haverá um substituto, só alguém que não és tu.
Sanırım yeni bir hayata başlamak istersen başına gelecek şey budur.
Acho que isto é o que acontece quando tentas recomeçar a vida.
Yeni bir bölüme transferin için bu şansını artıracaktır. Böyle bir şey istediğinin farkındayım.
Vai ajudar na tua transferência para outra divisão, e eu sei que é algo que queres.
Söylentiye göre daha büyük bir şey üzerinde çalışıyormuş. Yeni bir tür silah.
E há rumores de que ele está a trabalhar em algo ainda maior, um novo tipo de arma.
O zaman farkında olmam gereken şey, yeni bir ticaret öğreniyor olduğumdu.
E o que me apercebi na altura é que estava a aprender um novo ofício.
Şey belliki yeni bir basiste ihtiyacımız var. Birkaç kişi ile görüşmeye gidiyorum ama James senin epey iyi olduğunu düşünüyordu.
Então... precisamos de um novo baixista, obviamente, vou encontrar-me com alguns tipos agora, mas o James achava-te muito bom.
Elimde hiçbir şey kalmadı. Ne bir gelecek, ne bir soy. Elimde bir patlıcan gibi yeni doğan bebeğimi tutamayacağım.
Não tenho futuro, descendência, e não vou segurar um filho na palma da mão como se fosse uma beringela.
Hiçbir şey onun Michael veya bir anda üvey olan kardeşleri için duyduğu sevgiyi değiştiremezdi ama artık tanıyacağı yeni büyük bir aile vardı.
Nada poderia mudar o amor que ela sentia pelo Michael ou por aqueles que subitamente se haviam tornados seus meios-irmãos. Mas agora, ela tinha todo um outro lado da família para conhecer.
Evet, Jess, bu tam da yeni, hipster, trend gençlerin yemek isteyebileceği bir şey : güveç.
- Sim, Jess. É isso que a geração do milénio, porreira e na moda, quer comer.
- Bu senin için yeni bir şey değil, Oliver.
Bem, isso não é nada de novo para mim, Oliver.
Yeni bir sey yapalim diye düsündüm üçümüzün evin içinde kamp yapmasi gibi.
Pensei que ia-mos tentar uma coisa nova, como um acampamento dentro de casa, só nós os três.
- Yeni bir şey alabilirim...
Compro uma coisa nova, mais fixe...
Neden burada olduğunu biliyorum Charlie ve bilesin diye söylüyorum, yeni terapistim yapılacak en iyi şey yeni bir sayfa açmaktır diyor.
Eu sei porque cá estás, Charlie, e só para que saibas o meu novo terapeuta diz que a melhor coisa a fazer é cortar o contacto logo de uma vez.
Son ihtiyaçları olan şey yeni bir başlangıç.
A última coisa de que precisam é de começar do zero.
Yeni işimiz için küçük bir şey. Güzel!
- Uma coisa para o novo trabalho.
İşini daha yeni geri aldığını biliyorum David ve bir şey söylemeyecektim, yemin ederim.
Sei que acabaste de conseguir o teu emprego, e não ia dizer nada, juro.
İşini daha yeni geri aldığını biliyorum David ve bir şey söylemeyecektim, yemin ederim.
Sei que acabaste de conseguir o teu emprego, e não ia dizer nada, juro. Fizeste o que estava certo, vem cá.
Yeni bir şey yok.
Nada novo.
Yeni bir planı var öyle ki benim bile tahmin edemeyeceğim kadar adice bir şey olmasından korkuyorum.
Ela criou um plano que temo ser mais terrível do que eu possa imaginar.
Diyorum ki ona şey şeklinde yeni bir maske bulalım
Digamos que temos uma nova máscara para ele que tem a forma de um
İşini daha yeni geri aldığını biliyorum David ve bir şey söylemeyecektim, yemin ederim.
Sei que acabaste de voltar ao trabalho. Juro que não ia contar nada. Fizeste a coisa certa.
Bu yeni krallığın mı? O diyarda sihir diye bir şey olmayacak yani Karanlık Olan'ın güçlerinden arındığı bir diyar.
Este novo reino, é uma terra sem magia.
Bazen gerekli olan şey yeni bir başlangıçtır.
Por vezes é saudável ter um recomeço.
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey değil 19
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey değil 19
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105