English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok daha iyi

Çok daha iyi translate Portuguese

5,892 parallel translation
- Öleceğim gerçeği var olmasaydı çok daha iyi olurdu.
Se não fosse pelo facto de que vou morrer, isto até era tão porreiro.
Karnınızda olmak yerine bir rafın üzerinde çok daha iyi görünecektir.
Fica melhor numa prateleira do que na sua barriga.
- Bu kelime oyunundan çok daha iyi.
Isto é muito melhor do que Scrabble.
Fakat... bundan çok daha iyi bir şey biliyor.
Mas ela sabe de algo bem melhor.
İnan bana ben hamileyken çok daha iyi davranıyordum.
Acredita, tenho melhores coisas para fazer.
Bay Walker, işin gerçeği, pazarı biz kontrol ediyoruz çünkü ürünlerimiz sizinkilerden çok daha iyi, değil mi?
Sr. Walker, a verdade é que controlamos o mercado porque o nosso produto é melhor que o seu.
Gerçekten yanımda olmanız çok daha iyi.
A realidade da vossa companhia ainda é melhor.
Ki bu da beni, eğer bir kaç şey farklı olsaydı, çok daha iyi olacağına inandırdı.
O que me leva a achar que se algumas coisas fossem diferentes, ficávamos muito bem juntos.
- Sen de gidersin. - Hayır. Seni tamamen yok edecek bir bombadan çok daha iyi bir silahım var.
Não, tenho uma arma muito melhor e que te destruirá completamente.
Ormanın bu kısmı avludan ya da kalenin diğer kısımlarından çok daha iyi.
Esta parte da floresta é muito melhor que o pátio... ou o outro lado do castelo.
İtiraf etmeliyim ki, Mycroft beklediğimden çok daha iyi bir şekilde ortadan kayboldu.
Tenho que admitir, o Mycroft desapareceu mais rápido do que eu pensei ser possível.
Hatta biri bu sözde kurbanların şu an çok daha iyi bir durumda olduklarını bile savunabilir.
Alguém podia utilizar o argumento que, estas supostas vítimas, estão numa situação melhor.
Çok daha iyi bir kapan kuruyoruz.
Faremos uma armadilha melhor.
Eğer gelip kontrollerini yaptırırsan kendimi çok daha iyi hissederim.
Sentir-me-ia muito melhor se viesses verificar isso.
Bana iyi bir çift bot yürüttüğünden beri çok daha iyi.
Está melhor desde que me arranjaste um par de botas decentes.
Kurallara daha sadık kalırsak hepimiz için çok daha iyi olacaktır.
Quanto mais respeitarmos as regras melhor vai ser para todos nós.
- Çok daha iyi hissediyorum şimdi.
Sinto-me muito melhor agora.
Kurucu ne oyunlar çeviriyor bilmiyorum ama barış teklif etmesi Jedikiah'ın şimdiye kadar yaptıklarından çok daha iyi.
Olha, seja qual for a jogada do Fundador, uma oferta de paz é mais do que o que o Jedikiah nos ofereceu.
Kendimi iyi hissettirecek şeyler söylesen çok daha iyi olurdu doğrusu.
Era bom se dissesses alguma coisa, para me sentir melhor e não pior.
Bu gündüz vardiyasını çok daha iyi bir hale getirdi.
Ele tornou o período diurno muito melhor.
Ciddiye alınmak istiyorsan bundan çok çok daha iyi bir yalancı olman gerekli.
Precisais de saber mentir melhor, se quiserdes que vos levem a sério.
Benim toplantımdan çok daha iyi.
Muito melhor do que a minha convenção.
- Çok daha iyi. Teşekkür ederim.
Muito melhor.
Senin için çok zor olacak canım. ... fakat bir gizem ve keder içinde yaşamaktansa,... gerçeği bilmek çok daha iyi.
Será muito difícil para si, minha querida, mas garanto que será melhor saber a verdade, do que viver numa nuvem de mistério e desespero.
Bunların hazırlanışını görmesen çok daha iyi olurdu tabii.
Teria sido muito melhor se você não estivesse aqui a vê-los fazerem isto.
Ben olsam endiSelenmezdim. Artik çok daha iyi bir yolda.
Eu não me preocuparia, ela agora está num caminho muito melhor.
Evlat edinmek için bebeğini almaya geldiklerinde senden daha iyi bildiğimi düşünmem çok aptalcaydı
Foi muito estúpido pensar que sei mais que tu ao dares o teu bebé para adopção.
Duruşun iyi ama daha çok süzülmen gerekiyor ve hala yeteneğe ihtiyacın var.
A tua postura está bem, mas tens de deslizar mais e continuas a precisar de um talento.
Doğru mu? Biz büyük problemler uğraşıyoruz, bizler cerrahız, ve eğer biz gereken tavrı gösterdiğimizde... daha çok insan iyi hisseder.
Enfrentamos grandes problemas, somos cirurgiões, e as pessoas vão sentir-se melhor se tivermos a conduta correta.
Reginald, benim kaçmamamı sağlayarak çok iyi bir iş yaptın ama beni tuzağa düşürmek için daha iyi bir dava seçmeliydin.
Reginald. Fizeste um bom trabalho ao tentar encurralar-me, mas devias ter escolhido um caso melhor para o fazeres.
- Bu daha da iyi. - Bu çok tehlikeli olabilir.
- Isto pode ser muito perigoso.
Böylesi çok daha iyi.
Muito melhor. Isto é mesmo necessário?
Lezzeti daha az sihirli olan. Beni çok iyi tanıyor.
Algo que seja menos "magicamente delicioso".
Pulpo bu kadar uzağa gitmeyi planlıyorsa planlayacak daha çok şeyi olduğuna inansa iyi olur.
- Se o Pulpo planeou isto tudo, podem ter certeza que planeou uma maneira de sair.
O zaman Ray'in daha hızlı sürmesini umut etsen iyi olur çünkü orada neler olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz.
É bom torcer para que o Ray conduza mais rápido pois nós sabemos o que está a acontecer lá.
Daha çok boşluk. Böylesi daha iyi.
Mais espaço.
Ajan Cabot'ı çok iyi tanımıyorum, fakat çalıştığı birimin, başına gelenleri bir daha kimsenin yaşamaması için var gücüyle uğraştığını biliyorum.
Tipo, muito. Não conheço o Agente Cabot assim tão bem, mas sei que a tua unidade está a fazer de tudo para impedir que o que aconteceu contigo, nunca mais aconteça.
- Daha sonra gelsem çok iyi olurdu efendim.
Ficarei mais que feliz em voltar mais tarde, senhor.
Evden uzakta vakit geçirmek çok farklı ve iyi olmamı sana borçlu olduğumu, şimdi daha iyi anladım.
O tempo longe de casa passa de maneira diferente e simplesmente presumi, que pensavas que estava bem.
- Vince, bu çok daha iyi!
- Vince, melhor ainda!
Daha çok çalışıp bizimle de iyi geçinmesi lâzım.
Bem, precisa de apertar o cinto e despachar-se.
Şimdi söyleyeceğim şeyin sana katılmak olarak yanlış anlaşılmasını istemiyorum ama bu durumun daha çok farkına varıp daha iyi olmaya çalışacağım.
Eu não quero que aquilo que vou dizer, seja mal interpretado no sentido de que estou de acordo contigo, mas... irei tentar ter consciência disso e fazer melhor.
Bu en iyisi. Sana benden çok daha iyi göz kulak olurlar.
É para vosso bem.
-... o kadar çok şey var ki. - Daha iyi bir fikrin var mı?
Tens uma ideia melhor?
Daha önce de dediğim gibi iyi bir evlatsınız, çok hayırlı bir evlat.
Já tinha reparado em si. É um bom filho, um filho muito bom.
En iyi haberse Tawney, daha çok gençsin.
A melhor notícia, Tawney, é que você é jovem.
Kafam çok iyi ve akşamdan kalma olmamalıyım. Daha kötüsü de Kusma moduna girmek.
Estou na Zona Mágica e não quero ser cidadã oficial da Cidade Ressaca, ou pior, ir parar à zona das recusadas.
Bu çok daha iyi.
Isto é muito melhor.
Çok daha iyi.
Por acaso, está muito melhor.
Hayır, o dersi daha önce çok iyi öğrendim.
Não. Já aprendi essa lição.
Ama söylemiş olsalardı ve sormaları lazımdı, eğer sorsalardı onlara derdim ki David Rosen iyi, dürüst ve anayasayı muhafaza edebilecek bir adam. Derdim ki David Rosen yasalara aşıktır, adaleti sever, hatta görünüşe göre onları benden daha çok seviyormuş.
Mas se tivessem e deviam, eu dizia que David Rosen é um homem honesto, que vai seguir a constituição, que ama a lei, e que ama a justiça, mais do que a mim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]