Çıkıyor musunuz translate Portuguese
218 parallel translation
Baron, çıkıyor musunuz?
Barão, está fora?
Dışarı çıkıyor musunuz?
Saem?
Televizyona çıkıyor musunuz?
Você dá na televisão?
Çıkıyor musunuz?
- Vai sair?
- Mike la sürekli çıkıyor musunuz?
Vocês namoram mesmo?
Yarbay, çıkıyor musunuz?
Comandante, se não se importa.
Rebecca ile hâlâ çıkıyor musunuz? Rebecca ve ben mi?
Tu e a Rebecca continuam exclusivos?
- Hala çıkıyor musunuz?
Ainda estão juntos?
- Sana daha kötü davranamaz ki. - Siz ailenize karşı çıkıyor musunuz, - Bay müstakbel avukat ve bankacı?
Contrariam os vossos pais, Sr. Futuro Advogado e Sr. Futuro Banqueiro?
- Şey acaba hala, Mike'le çıkıyor musunuz?
- Bom ainda andas com o Mike?
Çıkıyor musunuz?
- Vai-se embora?
Aklıma gelmişken, June ile çıkıyor musunuz...
Falando nisso, saíu com a June...
- June ile çıkıyor musunuz...
Saíu com a June...
Çıkıyor musunuz?
Vão?
- Çıkıyor musunuz?
- vai sair, esta noite?
Çıkıyor musunuz?
Tiveram um encontro?
- Afedersiniz. Çıkıyor musunuz? - Hayır.
- Desculpe, vai sair?
- Çok dışarı çıkıyor musunuz?
Saem juntos?
Siz şimdi çıkıyor musunuz yani?
- Agora ides ficar juntos?
- Çıkıyor musunuz?
- Vocês andam juntos?
Meraklı olmak istemem ama, sen ve Adam çıkıyor musunuz?
Não me quero intrometer, mas vocês estão a namorar?
Hala çıkıyor musunuz?
Vocês ainda estão juntos?
Chase Hammond'la sen çıkıyor musunuz?
Estás namorando o Chase Hammond?
Hiç acilen dövüşe çıkıyor musunuz?
Vocês aceitam combater mesmo em cima da hora?
Buraya getirdiğin kızla çıkıyor musunuz?
Namoras com essa rapariga com quem vieste?
Hepiniz çıkıyor musunuz?
Vão todos sair?
- Hemen çıkıyor musunuz?
- Vão zarpar outra vez?
Çıkıyor musunuz?
Vocês estão saindo juntos?
Kovac ile hâlâ çıkıyor musunuz?
Tu e o Kovac ainda andam?
İkiniz çıkıyor musunuz?
Vocês namoram?
Çıkıyor musunuz?
Andas a sair com ela?
Tony'yle çıkıyor musunuz?
Andas com o Tony?
Pardon, çıkıyor musunuz?
Desculpe, vai sair?
- Siz çıkıyor musunuz?
- Tinhas um encontro? - O quê?
- Çıkıyor musunuz?
- Namoram?
Yoksa çıkıyor musunuz?
- Estão a sair?
Hep içeride mi kalıyorsunuz, dışarı çıkıyor musunuz?
Ficam sempre aqui, ou costumam sair?
Çıkıyor musunuz?
Se saem juntos?
- Şimdi siz çıkıyor musunuz?
- Andam a namorar?
Ee, çıkıyor musunuz?
Então isso é um encontro?
Kesinlikle! Çıkıyor musunuz Bay Henderson?
- Já vai embora, Sr. Henderson?
Çıkıyor musunuz? - Evet.
- Vai sair?
Hatırlıyor musunuz, çocuklar? Geçen pazar sizlere Yüce İsa'nın dağa çıkıp insanlarla konuşmasını anlatmıştım.
Agora, lembram-se, crianças, do que vos disse sobre o bom Senhor subir ao monte e falar ao povo?
- Bu gece çıkıyor musunuz?
- Vai levar-te a sair?
- Ya siz ava çıkıyor musunuz?
- Também estão à caça?
Onu boğulmaktan kurtarmak için kafasını bulaşık suyundan çıkardığımız zamanı hatırlıyor musunuz?
Não demoro nada. São só uns últimos deveres de gerente. Amanhã, será um dia movimentado.
- Çıkıyor musunuz?
Sim.
Bir Klingon savaşçısını bu kadar çok güçlü kılan şeylerden bazılarının yırtıcı içgüdüsü ve... kana susamışlığı olduğuna katılıyor musunuz?
Não diria que uma das coisas que tornam um guerreiro klingon tão formidável é o seu instinto predador, a sua sede de sangue, por assim dizer?
Billy artık meydanlarda lastik yakamayacak buna sevinen aynı insanlar Jim'in homoluğunun ortaya çıkışını kabullenmekte zorlanıyorlar. Anlıyor musunuz?
Os que estão felizes por o Billy ja não ser uma praga nas ruas são aqueles que acham que o Jim escolheu uma forma muito impropria de se expôr por assim dizer.
Çıkıyor musunuz?
Sair?
O kırmızı popolu babunu hatırlıyor musunuz? Hani içi dışına çıkmış gibiydi.
Lembram-se daquele pequeno coitado do babuíno de rabo vermelho quando ele parecia que estava, tipo, virado de dentro para fora?