Iste translate Portuguese
166 parallel translation
ıste bu kadın tam benim tarzım.
Bem, é o meu tipo de mulher.
ıste.
Aqui tens.
Paul'ste çalışmaya başlamadan önce aktörlerin söyledikleri sözleri kendilerinin uydurduğunu sanırdım.
Antes de trabalhar no Paul's, pensava que os actores inventavam as deixas.
ışte. Çocuklarım.
Isso, meus queridos!
Zatoichi'yi öldürmek için mi bunca yolu geldin?
Fizeste todoe ste caminho só para matar o Zatoichi.
Amerikalılar Ste-Mère-Eglise'i aldı ve anayolu kesti.
Os americanos controlam Sainte-Mère-Église... E cortaram a estrada.
Ste. Devote'da Sarti lider.
Saint Devote, e Sarti lidera.
Bir bomba ıskalayıp Notre Dame'ı vurabilir.
Uma bomba que se perde pode acertar na Notre Dame Ste.
Ste. Chapelle'ı.
Chapelle.
Yüzük var oldukça hayır.
Não por mu ¡ to tempo, ja que o Anel a ¡ nda ex ¡ ste.
Dünya kurulalı beri... burada duran bir şey için ne düşüncesizce söylenmiş bir sözcük.
Uma palavra raste ¡ ra para algo que ex ¡ ste... desde a vr ¡ ação do mundo.
ışte şurası, Avram.
Ali está ele, Avram.
Yavaş. ışte böyle.
Devagar. Isso.
ışte geldik.
Bem, é aqui.
ıste şurası.
Aqui está.
ışte bu iyi bir içki.
Esta é uma boa bebida.
Diğer kız ve erkeklere uymaya çalışın. ışte böyle.
Tenta acompanhar o ritmo dos outros rapazes e raparigas.
Sıkı durun. ışte başlıyoruz.
E agarrem-se bem.
Saint Chapelle den başka bir buluşma yeri bulamadın mı?
Não encontraste outro ponto de encontro sem ser Ste. Chapelle?
Ofıste atlı posta sistemini kullanan iki başkandan birisidir. - Bukenin.
- Buchanan.
Stella!
Ste... Ila...
- Teşekkür ederim. ışte. Bu birazdan bronşları hizaya getirir.
Vai manter os seus brônquios obedientes.
ışte Sissy karşılaştıralım.
Aqui, Sissy, deixe-me comparar.
ışte benim planım.
É o que acho.
ışte planımız.
Aí está o que podemos fazer
ışte işin sırrı burada.
Achamos que esse foi o truque.
ışte senin sorunun bu.
Esse é o seu problema.
ışte.
Ele.
ışte Felicity bu tabloda ortaya çıktı.
e foi assim que a Felicity apareceu.
Bana onu görmek istediğini söyledin. ışte karşında.
Disseste que o querias conhecer. Bom, aqui o tens.
ışte biz buna paradoks diyoruz.
É o que se chama de paradoxo.
ışte bu da ilk kameramı nasıl edindiğimin hikâyesi.
Bem, foi assim que arranjei a minha primeira máquina.
ışte olanların hikâyesi.
Então foi assim que tudo se passou.
ışte her şey bu noktada değişmeye başladı.
Foi então que as coisas tomaram um rumo diferente.
Ste!
Ste? Vamos.
İki yüzlü!
Hipócrita! - Olá Ste!
- Tamamdır, Ste? ! - Ste!
- Ste, tudo bem?
- Ah, Ste...
- Fica.
- Görüşürüz, Ste.
- Até logo, Ste.
Oi, Rose!
Ei, Rose. É assim mesmo, Ste!
Çocukta, Ste! Kızı yere yatır, çabuk ol!
Mande baixar isso.
Ste?
Ste?
Ste..
Ste... Não voltarei lá.
Bugün iyi misin, Ste?
Estás bem hoje, Ste?
Oh! Böyle konuşmadığına bahse girerim, seni yaşlı adam, ha, Ste?
Aposto que não falas assim com o teu pai, Ste.
Ah, kırıcı olma, Ste.
Sem ofensa.
- Bunu sen yaptın, Ste.
- Sim, vai Ste.
Ne, bu yeterli olamaz, ha, Ste?
Como? Não tens já que te chegue disso, Ste?
Evet.
Toma, Ste.
Ah Ste burada, sen yap bunu, sen ondan daha güçlüsün.
És mais forte que ela.
Veteriner çağır, başını aşağıda tut.
Chama um veterinário, ponham-na a dormir. Ste!
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117