Altı mı translate Russian
12,832 parallel translation
Altı mı?
Шесть?
Çoğu Mercia'nın altın çağından. O zamanlar krallığımız, bu adadaki diğer tüm krallıklardan daha güçlü, daha mağrur ve başı dik bir hâldeydi.
Правивших в золотую эпоху Мерсии, когда наше королевство было сильным и гордым, и на голову превосходило любое другое королевство нашего острова.
Ya da beni sonsuza kadar kilit altında mı tutmak istiyorsun?
Или вы хотите запереть меня навсегда? !
Birleşme konusunu ilk tartıştığımız zaman önümde sadece altı ay vardı.
Когда мы начали обсуждать слияние, мне оставалось жить полгода.
En az altı bıçak yarası saydım.
Я насчитал по крайней мере 6 ножевых ранений.
İki yıl boyunca yerin altında, o karanlığın içinde kısılı kaldım.
Два года я был заперт под землёй, в темноте.
Yarısını karşılayacaksan altı aylığına çalışırım.
Я поработаю полгода, если ты дашь мне половину этой суммы.
Altın mı, Elmas mı?
Золото или бриллианты?
Altın mı?
Золото?
Bu kadar baskı altında çalışamam, tamam mı?
У меня ничего не получится под таким давлением, понятно?
Amacımız virüsü kontrol altına alıp insaları güvenli bşr şekilde evlerine ulaştırmak.
Наша задача — сдержать вирус и доставить людей домой в сохранности.
Ve Lommers maruz kalan kişilerin kontrol altında olduğunu söylese de içerideki adamlarım kapıların üzerinde ölüm işaretlerinin her yerde olduğunu söyledi.
И Ломмерс только что сказала, что оцепление под контролем, и все же мои друзья изнутри говорят об "отметках смерти" на дверях, растущих на глазах повсюду.
Alt tarafı yarım saatlik yol.
Всего-то полчаса езды.
Gerçek ismi, Shay Lamden, o bir deniz biyoloğuydu benim Parçacık Hızlandırıcım patlayıp da onu King Shark'a dönüştürmeden önce ve Zoom onu kontrolü altına almadan önce.
Настоящее имя – Шэй Ламден, был... внимание, морским биологом, пока взрыв моего ускорителя не превратил его в Короля Акул, а Зум не взял под контроль.
Yatağının altına mı gizlendin?
Ты что, под кроватью прятался?
Genelde onun için paspasın altına bırakırdım.
Я раньше оставлял их под ковриком для неё.
Normalde, yemeğe çıkmak için ısrar ederdim, içki falan içelim derdim, ama sen benim kurallarımı hep alt üst ediyorsun, öğlen yemeğine ne dersin?
Обычно, я бы настоял на ужине, большом количестве алкоголя, но ты нарушаешь все мои правила, так что, как насчет обеда?
Karantina altında sefil bir hayat mı yaşardın?
Вела бы жизнь в изоляции и нищете?
Oğlumu cehennemin içine gönderdiniz, şimdi de çadırın içinde kilit altında mı tutuyorsunuz? !
Вы отправили моего сына в этот ад, а потом заперли его в палатке?
Şimdi battaniyenin altına bakacağım, olur mu?
Я загляну под одеяло, хорошо?
Lazım olan kanı düşündüğümüzde bu çocuğun ölümü demek. Virüsü hala alt edebilecek durumda değiliz.
И при тех объёмах крови, которые надо забирать, мы убьём мальчика но не победим вирус
Bu Zoom'u alt etmeme yardım edebilirdi.
Это могло помочь мне победить Зума.
Eğer evi geri alırsam benim çatım altında kalmana hiçbir imkan yok.
Если я выкуплю дом, то твоей ноги там не будет.
O altınları kanımızla ödedik.
Мы заплатили за это золото кровью!
Değişimi demircinin altında yapalım
Произведем обмен внизу, в кузнице.
- Altı adam saydım.
- Я насчитал шестерых.
Bizi kiler kapısının altına çekmeyi başardım.
Мне удалось затащить нас под дверь погреба.
Çünkü yastığımın altına saklanmak gibi yeni planlarım var.
Потому что сейчас у меня новые планы : спрятаться под подушкой.
Sizce bu sarı mı altın rengi mi?
Это золотой или желтый?
Hâlâ etki altında olup olmadığına bakarım.
Я могу поискать признаки одержимости.
Altına yatırım mı yapmak istiyorsunuz?
Вы инвестировали в золото?
Müşterileri altınla ilgilenen bir finansal planlamacı mısınız?
Вы финансовый аналитик, и ваши клиенты им интересуются?
Doların düşmesi ve enflasyonun yükselmesiyle mal varlığımın büyük bir kısmını altına çevirdim bile.
Доллар падает, инфляция растёт, поэтому я уже обратил часть своих активов в золото.
Altın, oğlumun geleceği için mükemmel bir yatırım aracı.
Золото - прекрасная инвестиция в будущее моего сына.
Altın tasarruf hesapları olsun, altın yatırım hesapları olsun altın bireysel emeklilik hesapları olsun.
Золото спасает счета, это отличная инвестиция. Вклад в вашу пенсию.
Altı ay, altı gün sonra 18 yaşına bastım mı bir daha dönmemek üzere gideceğim.
Шесть месяцев и шесть дней. Потом мне исполнится 18, и меня тут не будет.
Bana yardım etmek istiyorsan odama git ve masamın altındaki bir çanta hapı getir.
Если хочешь помочь, иди в мою комнату и найди пакет с таблетками, припрятанный под столом.
Daha önce altı yüzden daha fazla saydığımı hatırlamıyorum.
Не думаю, что я когда-либо до этого досчитывала больше, чем до шестиста.
Onu gözetim altında tutmalıyım.
Я должна следить за ним.
- Bu koşullar altında mı?
— На этих условиях?
Ama altı ay sonra genel bir af ile sanırım üstesinde gelebiliriz.
Но через полгода, по всеобщей амнистии, думаю, у нас получится.
Baskı altındayız, yeni bir yuvaya ihtiyacımız var.
На нас давят. Нам нужен новый дом.
Alt kattaki meslektaşların korkunç şeyler anlattı mı?
Они уже запугали тебя, твои коллеги внизу?
Bu şartlar altında, toparlanma şansımız konusunda Başbakan'ın görüşlerini merak ediyorum.
Учитывая обстоятельства, я бы хотел узнать мнение премьер-министра о наших шансах на восстановление.
Lily'nin altını değiştirmem lazım.
Лили нужно сменить подгузники.
- Telefon bombardımanı altındayım.
Меня завалили звонками.
Bırakalım da spot ışıklarının altında birkaç gün yansınlar, sonra ne olacağına bakarız.
Пусть его поджаривают несколько дней, а мы посмотрим, что из этого выйдет.
Haley, tatlım, masanın altına gir.
Хейли, милая, давай под стол.
Olay yerinde gördüğümüz o tanığın bilgileri elinin altında mı?
У тебя с собой визитка свидетеля с места преступления?
Şey sanırım birinin altının değiştirilmesi gerekiyor.
Думаю, кому-то нужно сменить подгузник.
Hodge, Idris'e dönene kadar kilit altında tutmasına yardım edecek.
Ходж держит ее в заперти, пока она не вернется в Идрис.