English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Ağır mı

Ağır mı translate Russian

1,450 parallel translation
Ağır mı?
Он тяжелый?
Ağır mı dedin? Biraz aptalca bir soru oldu.
Вопрос немного глупый.
Ağır mı?
Вам не тяжело?
- Sence ağır mıdır?
- Как думаешь, это тяжело?
Daha ağır mı?
Тяжелее?
Ağır ol bakalım.
Эй, не проходи мимо.
Bu yayın, FED ve desteklediği küresel ticari bankalar ağı tarafından uygulanan paranın yaratım süreci, nasıl kurumsallaştırıldığını açıklamaktadır.
Эта публикация разъясняет практику создания денег учреждениями, как используемую Федеральным Резервом при поддержке сетью глобальных коммерческих банков.
Toplumumuzda ulaşım, otomobil ve uçak gibi, ağırlıklı olarak fosil yakıtlar kullanan araçlarla yapılmaktadır.
Традиционным транспортным средством в нашем обществе является автомобиль и самолет, оба из которых используют ископаемое топливо для своей работы.
Ağızlarının ne kadar sıkı olduğunu görüyorum, Sanırım bu bir tuzak.
Судя по тому, что это большой секрет, то я думаю, это ловушка.
Sevgili günlük, sanırım çok ağır hastayım.
Дорогой дневник, боюсь, я смертельно больна.
" Ağır yaralıyım.
" Искалечен.
Dinle, sanırım "Neşeye Ağıt" ın son notaları bombayı tetikleyecek!
Послушайте, я подумал, что последние ноты "Оды к радости" активируют бомбу!
Hey, ağır ol biraz, çok uzun zamandır oynamadım, Ben.
Эй, притормози. Я давно уже не играю, Бен.
Ben... bu çok tuhaf, ama sanırım ben bu ağır yükü kaldırabilirim.
Ну тогда... мне немного не по себе, но, пожалуй, я мог бы взвалить на себя эту тяжелую ношу.
Hayır, bu iğrenç ağılı tüm bu yaratıklarla paylaşmayacağım!
Не собираюсь жить в этом сарае со всеми этими тварями!
Yo Sub yardım edince hiç ağır gelmiyor.
Когда Юсоп мне помогает, мне совсем легко.
Biraz ağır olalım.
Давай притормозим. Ладно?
Biraz ağır ol bakalım, Elia. Polisler görev başında içki içebiliyor mu?
Постойте, а разве полицейским можно пить при исполнении?
Üzerinden ağırlığımı kaldırırsam her şey biter.
Если уберу ногу, то всё.
Beni taşıman için çok mu ağırım?
Я слишком тяжелый, чтобы меня носить?
Ağır darbe aldığım zaman diğerlerini hatırlıyorum.
Я помню мальчишек, что встречал на своем пути.
Ağır ol bakalım. O benim... oğlum.
Не так быстро, что у меня... козленка.
Bir şeyim yok, tamam. Bundan çok daha ağır sıyrıklar almıştım.
Я в порядке, это хорошо, я был в худшем царапанье тогда этим.
Kulaklarım ağır işitiyor artık.
всё бесполезно.
- Sana göre fazla mı ağırım?
- --- Отпустите - --- Тяжеловат для тебя?
Biseksüel olmak sanki daha doğal gibi. Sanırım transseksüellik insanlar için ağır bir kavram. Farklı olduklarını düşünüyorum.
Мне кажется, что к бисексуалам относятся спокойнее, чем к трансам, и людям сложнее их понять.
Tabii ya, cep telefonu çaldım diye bana ağır ceza verdiler, öyle mi?
Меня ждет тюрьма из-за кражи Телефона – серьезно?
- Ağır değilse, şunu da alır mısın? - Elbette ağır değil.
Возьми вон тот, если он не слишком тяжелый. - Конечно нет.
Yaptıklarımızın bedeli çok ağır.
Цена наших действий высока.
Sana ağır ceza avukatı lazım.
Нужен адвокат по уголовным делам.
Merhametli kralımızın kararı, mahkûmlar ağır işlerde çalıştırılıp açlıktan veya yorgunluktan ölmeleri için köleleştirilecektir.
По решению нашего милостивого короля, заключённые будут обращены в рабство и направлены на тяжёлые работы пока не умрут от голода или истощения!
Ağır ol bakalım, Brannigan.
Не так быстро, Брэнниган.
Ve bir yıl boyunca her gün ağır kütükler taşımış.
Поэтому каждый день он носил тяжелые бревна... Целый год!
Daha ağır olamazlar mı?
А мы можем сделать их тяжелее?
Adamın durumu çok ağır dostum. Lütfen git artık başımızdan.
- Он в тяжелом состоянии.
Buraya girmek için, üzerinde "Girilmez" yazan ağır bir kapıyı açman lazım.
Чтобы сюда зайти, надо открыть тяжелые двери с надписью "Нет входа".
Tek seçeneğimiz korkarım "ağır darbe vurmak".
Боюсь, нам придется действовать очень неучтиво.
Ağır ol bakalım!
Не ори на меня!
Bunun ağır bir sorumluluk gerektirdiğinin farkında mısın?
Ты понимаешь, что это большая ответственность?
Tamam, ağır ol bakalım, dur.
Нет, подожди.
- Ağır yaralanmış Komutanım.
Тяжело ранен.
Bazıları mısır yiyor, bazıları dümdüz ileri bakıyor ve mağara adamları gibi ağızlarından nefes alıyorlar.
Кто-то жует попкорн, кто-то просто уставился вперед, и дышит ртом, как неандерталец.
İlk önce, çıkıp tekrar geri gelsen ve beni ters mekik çekerken veya ağırlık kaldırırken yakalasan olmaz mı?
И застать меня делающим обратные приседания Или, возможно, поднимающим огромную наковальню над головой?
Ay artık sadece dünyadan iki kat daha ağır değil aynı zamanda başımızın üstünde koca bir mıknatıs var.
Теперь масса Луны не только в два раза больше Земли, но к тому же она превратилась в гигантский магнит у нас над головой.
Ağır yaralama mı?
Нападение с отягчающими?
Yaşamakta olduğum gerçek şu ki tutkuyla bağlı olduğum mesleğimi devam ettirme kararımın bedeli bana ve aileme artık çok ağır gelmeye başlamıştır...
- ( музыка смолкает ) - Это мой личный опыт, что мое решение остаться в профессии, которую люблю, принесло крупные финансовые потери мне и моей семье.
Hank yardım edecek sana. Ağır şeyler kaldırma diye.
Хэнк предложил помочь, потому что тебе нельзя поднимать тяжести.
Ağır hareket eden kartallarım benim.
Я всегда знал, что вы орлы-трансвеститы.
Bayan Roberts, ağır bir olay geçirdiğinizin farkındayım.
Мисс Робертс, я знаю, вам сейчас трудно.
Onlar benim ağır hareket eden kartallarım.
Это орлы-трансвеститы.
Şimdi ağır hastayım ama sigortamı karşılamayacak mısınız?
Я даже простудой не болел, а вы лишили меня страховки?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]