English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Beklemek mi

Beklemek mi translate Russian

156 parallel translation
Beklemek mi? Ben Manchester'dan haber bekliyorum.
Жду новостей из Манчестера.
Onunla evlenmek için bir dört yıl daha beklemek mi istiyorsun?
Неужели ты хочешь ждать свадьбы еще четыре года?
- Beklemek mi! Onlara eve gitmelerini söyle. Kapatıyoruz.
Пусть идут домой, мы прекращаем снимать на несколько недель.
Yoksa sonraki oyuna dek beklemek mi istersiniz, çalılıklarda orgazma ulaştırmak?
Или хочешь это сделать позже, в кустах? - Употреби хозяйку!
Burada 6 saat beklemek mi istiyorsun?
Хочешь сидеть здесь шесть часов?
Biraz daha bekleyebilirsin. Yani 24 saat daha beklemek mi istiyorsun Joey?
- Не хочу сутки ждать.
Bütün gün insan beklemek mi?
Целый день обслуживать клиентов?
- Beklemek mi?
- Ждать?
Beklemek mi?
Вставай?
Telif hakkımı mı satayım yoksa beklemek mi istersin?
А ты права на свои мемуары уже продал?
Beklemek mi?
Подожди?
Beklemek mi?
Подождать?
Oturup beklemek mi istiyorsunuz?
Bы хотите сидеть и ждать?
Bulmak için beklemek mi istiyorsun?
Ты хочешь понять?
- Beni beklemek mi? - Henüz değil.
Вы знали обо мне?
- Gerçekten bir yıl beklemek mi istiyorsun?
Ты хочешь подождать год?
Güney Çincesi bildiğini ummak... çok şey beklemek mi olur?
Ты хоть понимаешь кантонский диалект?
- Beklemek mi?
- Подождать?
Yani tek seçeneğimiz oturup beklemek mi?
То есть мы можем только сидеть здесь и ждать?
Aklindan ne geciyordu? Ormanda saklanip, benim oradan gecmemi beklemek mi?
И каков был план... прятаться между деревьев, надеясь, что я тебя не замечу?
- Burada beklemek mi?
- Здесь? - Если хочешь.
Tek yasal sorumluluğumuz beklemek mi?
Это та реакция властей, которой мы все так ждали?
Yani sen çocuklarımızdan biri taciz edilene kadar beklemek mi istiyorsun?
То есть ты намерена ждать, пока он растлит какого-нибудь ребенка?
Bu da ne demek şimdi? Ölüp ölmeyeceğimizi görmek için beklemek mi?
умрём мы или нет?
Zhichen o kadar beklemek istemeyebilir. Aklında başka biri mi var?
- Жиченг не захочет ждать.
Kalmam ama kalsam bile beklemek zorundasın, değil mi?
Вряд ли. Но если я и опоздаю, Вам просто придется меня подождать.
Seni dinliyorum. Beklemek daha iyi değil mi?
- Ты должна меня выслушать.
Bizi beklemek zorunda değil mi?
Он будет нас ждать, так?
Kuraktoprak'ın derinliklerinden gerçekten sağ çıkabildi mi görmek için beklemek istiyorum. Onunla birkez daha konuşmak hoşuma gider.
Если б она правда вернулась из гущи Леса, с ней было бы о чем поговорить.
Adın "Beklemek" mi?
Твоё имя "Стоит"?
Evlenene kadar beklemek istiyorsun, değil mi?
Ѕудет большой стол. я уверена, что ты им понравишьс €.
O küçük odada tek başıma beklemek zorundayım, değil mi?
Я должен ждать в этой маленькой комнате в одиночестве, не так ли?
Beklemek mi?
Ждать?
Beklemek zor değil mi, Roger?
Суровая игра, правда, Роджер?
Şöyle hissettiğim için olabilir mi bütün gece bir adamın bağırıp bağırmayacağını beklemek. Bilmiyorum.
Я не знаю.
Ama sanırım 2 saat yağmur altında bir yabancıyı beklemek garip, değil mi?
Но мне кажется, что это уж слишком – ждать незнакомку 2 часа под дождем
Beklemek zorundalar, değil mi?
Им придётся подождать.
Ölü mumyalanmış önce... bir kanca ile onların burun yoluyla beyinleri söküldü... sizin gibi pislik için, onlar değil mi ölü olarak onlar için beklemek zorunda
До того как мумифицировать умершего... Они разрывали их мозги через нос с помощью крюка... Для такой сволочи как ты, они не станут ждать пока ты умрешь.
Seni beklemek. Geri gelecek mi?
Ожиданием тебя.
Polisleri beklemek daha çok vakit kaybı değil mi?
Вы полицию дольше прождёте.
Seninki gibi vaktin gelip geçmesini beklemek mi?
Ему был неведом твой опыт и твои рассуждения.
Tatil için eve gemesini beklemek zorunda değilsin biliyorsun değil mi?
Совсем не обязательно ждать праздников, чтобы приехать в гости.
Bu çok kötü değil mi, tatlım, çünkü biliyorum ki lokanta sırasında beklemek senin tepenin tasını gerçekten attırır.
Какая неприятность, правда, милый? Что и говорить, очередь на столик в ресторане... в два счёта доведёт тебя до белого каления.
- 10 gün beklemek çok değil mi? - Evet.
- Думаешь 10 дней слишком долго?
Böyle açık bir politik formülü beklemek ve "Zeki bir aydın elimize bir formül tutuştursun da kapitalizme son verelim sosyalizm egemen olsun" demek bu da sahte değil mi?
– азве это не ошибочно - ожидать € сную политическую формулу, в смысле ЂЌам всем нужен отличный мысл € щий человек, который скажет нам, что делать, и тогда капитализм кончитс €, придет социализмї, и так далее.
- Bev mi? Dinle, beklemek zorunda.
Послушайте, это подождёт.
O beklemek zorunda değildi, değil mi?
Она не обязана была ждать, так?
Yapılabilecek en güvenilir şey,... sabah olmasını beklemek,... şu'diğerleri'gelecek mi, gelmeyecek mi diye beklemek,... saldaki gözü pek dostlarımızın yardım getirmesini beklemek olmalı.
надёжно оставаться здесь, ждать утра, ждать этих Других, пока они покажутся, Ждать, что храбрецы на плоту приведут помощь.
Gerçekten beklemek zorunda olsaydım eğer bugüne kadar sekiz yıl beklemem gerekirdi değil mi?
Если бы я ждала, то мне пришлось бы ждать восемь лет.
Teğmen Marimow'un komutası altında çalışmanı beklemek.. çok şey istemek mi olurdu?
Полагаю, не стоит ждать, что ты будешь работать под началом лейтенанта Маримоу?
Bilirsin, di mi, sen ve cristina, doğru zamanı beklemek lazım?
Вы знали, да, когда было нужное время, у вас с Кристиной?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]