English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir fare

Bir fare translate Russian

759 parallel translation
Bir hamamböceği ve bir fare bu çılgın şehirde aşkı bulabiliyorlarsa o zaman, kahretsin, ben de bulabilirim.
Мы поняли друг друга? Спасибо, Курой.
Minik bir fare gelip kemirmedi seni, değil mi?
Должно быть, вы чувствовали себя как в тюрьме.
Bir fare.
Мышь!
Evde yeni bir fare var. Yepyeni.
На нашей вышке новая мышка!
Bir fare kapanında.
- Он там, там! - В мышеловке-ловке!
Fincanımın altında büyük, çirkin bir fare.
Огромную, жуткую крысу... Под мою чашку!
Biliyorum ama o bir fare.
Я знаю, но он всего лишь мышь.
Ben de şişman bir fare sanmıştım.
Я уже было решил, что это старая жирная мышь.
Bir fare kadar sessiz olurum.
Тихо, как мышка.
Tıpkı bir fare gibi.
Как маленькая мышка.
Bir fare yarışı.
Это крысиные бега.
Evet, bu bir fare yarışı.
Да, это крысиные бега, всё верно
Bu bir fare yarışı.
Это крысиные бега
İşte orada saklanır düşman, bir fare gibi
Там враг твой спрятался как крыса.
Sadece küçük bir fare gibi korkmuş, hepsi bu.
Он просто запуганная мелкая мышка.
İğrenç, küçük, beyaz bir fare.
Ах ты мерзкая белая крыса.
Ben bir fare kokusu alıyorum!
Я чувствую запах... Крысы!
Ben bir fare tuzağıyım
Я как мышеловка
Ben bir fare kapanıyım
Я как мышеловка...
Ben bir fare kapanıyım
Я как мышеловка
Bu bebeğin kolu bir fare tarafından ısırıIdı.
Этому мальчику крыса покусала руку.
Kocaman beyaz bir fare.
Гигантская белая мышь!
Ufak bir fare ısırığı.
Меня укусила мышь.
- O sefil bir fare değil. Dişçi.
Это он, этот мерзавец Джулиан?
Sen bir ağaç, bir vitrin bir fare gibi erişilmezsin.
Ты продолжаешь свой путь, ты неприступен, как дерево, как витрина, как крыса.
Labirentinden çıkış yolu arayan bir fare gibi.
Как крыса в поисках выхода из лабиринта.
Yazık, kurumuş seslerimizle birbirimizle fısıldaşırken sessizce ve anlamsızca, kurumuş otlardaki rüzgar gibi veya kuru bir mahzende kırık şişeler arasında gezen bir fare gibi.
Увы, наши голоса, когда мы шепчем друг другу... спокойные и невыразительные, как шелест ветра в сухой траве... или как шорох мыши, ступающей маленькими лапками на осколки битого стекла в подвале.
- Gerçekten bir fare gibi konuşuyorsun.
- Ты звучишь точно как мышонок.
Kadim bir otomatik savunma sistemi tarafından birazdan gönderilecek olan ölümcül füzeler, üç kahve fincanının ve bir fare kafesinin kırılmasına, birisinin kolunda çürük oluşmasına, ve en sonunda da bir saksı petunyanın ve masum bir kaşalotun... vücut bulmasına ve ölmesine sebep olacaktır.
¬ ближайшее врем € корабль будет атакован ракетами, запущенными древней автоматической системой защиты и все это закончитс € трем € разбитыми чашками, сломанной клеткой с мышами, син € ком на чьем-то плече, да безвременным отходом в мир иной горшка с петуни € миЕ и кашалота, неожиданно откуда-то возникших.
Ne oldu bilmiyorum ama zehirlenmiş bir fare gibi... büzülüp, küçülmüş görünüyordu.
Не знаю, что это было, но кажется, она сморщилась и высохла, как отравленная мышь.
Bu tamamen yeni bir tür "hamam-fare".
Так ты говоришь, он босс группы людей с мистическими силами? И есть другие группы, как эта?
Yani ne şimdi, bir "hamam-patates fare" mi?
Не перепутали...
Fare değil, bir sıçan.
Бери выше, это крыса.
Hayatında hiç böyle bir şey gördün mü Üç kör fare olarak?
Три слепых мышонка
- Hoşgörülü bir adamımdır, Bayan Carmody. Ama bazı şeyler beni rahatsız ediyor... Üç Kör Fare de onlardan biri.
- Я терпелив, миссис Кармоди, но есть вещи, которые выводят меня из себя, и "три слепых мышонка" - одна из них.
Korkak, içkiye boğulmuş... beyin yerine bir şişeye sahip sarı göbekli fare...
Надравшаяся змееголовая желтобрюхая крыса... с пропитыми вконец мозгами.
Aslında, o bir beyaz fare.
Он и есть белая мышь.
İyi bir cadıydı, kırmızı gözlü beyaz fare ile evlendi, bu fare onun siğillerini falan kemirmiş olmalı çünkü kadın neredeyse bir anda buharlaşıp kayboldu.
Она была доброй ведьмой и вышла замуж за белую мышь с красными глазками, и он, наверно щипал ее за бородавки, потому что она почти мгновенно обратилась в облачко дыма.
Başka kim bir yıldız gemisiyle kedi fare oyunu oynar?
Кто еще будет играть в кошки-мышки со звездолетом?
Fare gibi kapana kısılmış bir şekilde yaşayamam.
Как крыса, пойманная в ловушку, нет!
O bir tavşan değil, fare.
Это не заяц, это крыса.
Maalesef fare zehirinin çok kötü bir tadı vardır.
Для отравителя очень неудобно то, что у крысиного яда отвратительный вкус.
Bir insan neden fare olmak ister?
Что заставляет человека захотеть стать мышью?
Sihirbaz değil de, bir psikiyatr olarak konuşursan neden belli insanlar fare olmak ister?
Ох. Что приводит определённых людей к желанию стать мышью?
Birçok insanın anlamadığı şey şu : Fare bir kabullenilirse toplumda çok yararlı bir rol üstlenebilir.
Чего многие не понимают, так это того, что мышь, будучи принятой, может выполнять очень полезную роль в обществе.
Bu iğrenç sapıkların buluştuğu şu ünlü hafta sonu fare partilerinden birinde çekilmiş bir filmimiz var.
У нас есть небольшой сюжет, снятый на одной из мышиных вечеринок, на которых эти отвратительные мелкие извращенцы собираются.
Filmin devamı, bu fare partilerinden birinde tarla faresi kılığındaki bir BBC kameramanı tarafından çekildi.
Остаток сюжета был снят из-под полы, на одной из мышиных вечеринок Оператором BBC под видом полёвки.
... saatler, günler, mevsimler geçtikten, zaman aktıktan sonra neşe ya da üzüntü olmadan, gelecek ya da geçmiş olmadan, basit ve aşikar şekilde tıpkı musluktan damlayan su gibi pembe, plastik bir kapta yüzen altı adet çorap gibi bir sinek ya da yumuşakça gibi bir ağaç ya da fare gibi hayatta kalıyorsun.
вопреки уходящим часам, дням, смене времён года, течению времени, ты просто проводишь время, без радостей и без печалей, без будущего и без прошлого, вот так, сам по себе, как капля воды, капающая из крана на лестничной площадке, как три пары носков, мокнущих в розовом пластмассовом тазу, как муха или моллюск, как дерево, как крыса.
Uyuyor, yürüyor, yaşamaya devam ediyorsun dalgın bir bilim adamının laboratuarında, bir labirente terk edilmiş fare gibi.
Ты спишь, ешь, идёшь, продолжаешь жить, как подопытная крыса, забытая в своём лабиринте рассеянным учёным.
Bir fare.
Мышь.
- Miki fare. Güzel bir kadını böyle rezil hallerde görmeye uyuz oluyorum dostum.
Чувак, мне невыносимо смотреть, как деградирует красивая женщина.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]