Boşanmak mı translate Russian

Boşanmak mı?

Развод?

- Boşanmak mı?

- Развестись?

Boşanmak mı?

Развода?

- Boşanmak mı?

- Каким разводом?

Boşanmak mı?

Разводитесь?

Boşanmak mı?

Чтобы развестись?

Boşanmak mı?

Развестись?

! Boşanmak mı istiyorsun?

Хочешь развестись?

Boşanmak mı istiyosrsun?

Ты хочешь развод?

Boşanmak mı istiyorsun?

Ты хочешь развестись?

- Boşanmak mı?

- Как развелись?

Yazık ki bu ülkede boşanmayı isteyemiyorum. - Boşanmak mı?

- Если бы только здесь был законен развод!

Benden boşanmak mı istiyorsun?

Ты хочешь развестись со мной.

Sawaki-san'ın boşanacağını duydum. Boşanmak mı?

У Вас завтра будет свободное время?

- Boşanmak mı?

- Разводиться?

- Ne, şimdi de boşanmak mı istiyorsun? - Hayır.

- Что, теперь ты хочешь развестись?

Boşanmak mı istiyor?

Ведь ты не любишь его.

- Boşanmak mı?

- Развод?

Savcı Park'tan boşanmak mı?

Разводишься с прокурором Паком?

Boşanmak mı?

! Разводишься?

Boşanmak mı?

Разводишься? ..

- Demin boşanmak mı dedin?

- Разводится?

Boşanmak mı istiyorsun?

Тебе нужен развод?

Toni, bu konuyu açmak istemiyordum... ama aslında boşanmak isteyen karım.

Тони, я не хотел тебя в это ввязывать, но что если я скажу, что моя жена сама настаивает на разводе?

Hemen boşanmak için onu Meksika'ya yollayacağım.

Рино? Я ее в Мексику отправлю.

Ben senin aşığınım, unuttun mu? Bu yüzden boşanmak istiyorsun.

Вообще-то я ваш любовник, не забыли?

Boşanmak istediğini söylüyor, Ne yapacağım bilmiyorum.

- Я не знаю, что делать. Это ужасно.

Ona artık ayrı kalmaya dayanamadığımı söyledim. Boşanmak istemiyorsan, evlilik danışmanına gidelim, dedim.

Я сказал ей, что больше не вынесу жизни в аду разлуки и если только она не желает поставить точку в браке...

"Boşanmak" kelimesini kullandı mı?

- Что, он так и сказал - развод?

Arkadaşım Ross üçüncü kere boşanmak üzere.

Мой друг Росс собирается развестись в третий раз.

Boşanmak istemiyorum, boşanmayacağım!

Это не я прошу развод. Я не хочу развод.

Bunu biliyor olsaydım, boşanmak durumunda kalmazdım. Anlıyorum.

Видимо, я похожа на женщину, которая умеет хранить секреты.

Her şeyi doğru yaptım. Ve Sam eve geldi ve boşanmak istediğini söyledi. Bütün bu fotoğraflar... imrenerek baktığın, bütün bunlar bana yapmadığım şeyleri hatırlatan objeler.

я всЄ делала верно ј потом, когда домой приходит — эм и говорит, что хочет развестись все эти фотографии... от которых ты восхищаешьс €, напоминают мне о плохом ћне 38 лет и € не знаю, что такое забава

Uzun zaman önce, bir çocuğum olmayacağı gerçeğini kabullendim, ve şimdi 52 yaşında, boşanmak üzere ve hamile bir halde buradayım.

Я не знаю. Я давно смирилась с фактом, что у меня никогда не будет детей, и... вот я тут, мне 52 года, почти разведеная... и беременная.

Boşanmak daha kolay olmaz mıydı? Evet.

А развестись не проще?

Karım boşanmak istediğini söyledi!

Моя жена заявила, что хочет развода!

Boşanmak mı!

Развод?

Aman Tanrım, Noe'nin mi boşanmak istediğini söylüyorlar?

Боже мой, это правда?

Kertenkele partisini kaçırmak, boşanmak Ritchie'ye akşam yemeği yerine mısır gevreği yiyebilirsin, dediğimde,... bu sabah bittiğini zaten biliyordum.

За то, что опаздываешь на вечеринки с ящерицами, за то, что ты в разводе за то, что говоришь Ричи, что у него на ужин будут сладкие хлопья хотя я прекрасно знаю, что утром прикончила последнюю коробку.

Ben kendi yüzüğümden bir ısırık aldım, o da boşanmak istedi.

Ну, я откусила кусочек от своего кольца, поэтому он попросил развод.

Yaşadığımız bunca boktan şeyden sonra, boşanmak istiyorum...

но после всего того дерьма, через которое мы прошли,.. Я прошу развода.

Boşanmak için onu zorladı mı?

Она должна знать, что ты уже был женат.

- Ben boşanmak istemedim, tamam mı?

Пошли, есть идея.

Boşanmak için ona yalvardım ama buna razı gelmedi.

Я умоляла его о разводе, но он меня не отпускает.

Boşanmak mı istiyorsun? Tamam o zaman!

Хочешь развод?

Benden boşanmak için nafaka mı istiyorsun?

Ты судишься со мной за алименты?

İnanın bana, boşanmak zorundaydım.

Вы должны поверить мне. Мне пришлось развестись.

Bayan Weaver boşanmak istediğini söyledi, ben de arabadan atladım.

Она просит развод, я прыгнул из машины.

Dönebilseydim boşanmak için başvurmazdım.

Это невозможно. Иначе бы я не стала требовать развода.

Karım çocukları aldı bile, boşanmak istiyor.

Жена уже вывезла детей, хочет развестись.

Kızım, dün ona boşanmak istediğini söyleyecekti.

Вчера она собиралась просить его дать ей развод.