Geliyorlar mı translate Russian
265 parallel translation
Geliyorlar mı?
Идут!
- Jerry ile Sally de geliyorlar mı?
А Джерри и Салли тоже идут?
Bu geliyorlar mı demek?
Значит, они прилетят?
- Geliyorlar mı?
- Они приезжают?
Güvercinleri çağırdığında geliyorlar mı?
Голуби сами к вам прилетают... или вы их зовете?
- Yeme geliyorlar mı?
- Как улов?
- Peşimizden geliyorlar mı?
Они нас преследуют? Нет, сэр.
- Bu akşam geliyorlar mı?
- Они сегодня придут или нет?
Yardıma geliyorlar mı?
Они помогут нам?
Hay Allah! Geliyorlar mı?
Они идут?
Geliyorlar mı?
Они придут? Какие-то проблемы?
Yani gerçekten intihar için buraya geliyorlar mı?
Значит сюда ходят желающие покончить собой?
İşte geliyorlar anacığım, mutluyken vur beni
Убейте меня, пока я счастлив.
100 yıl daha yaşamaya kararlıyım. - Geliyorlar.
- Да плевать мне на немцев и фашистов!
Başta mı gidiyorlar, arkadan mı geliyorlar görürsünüz.
Знать на что они способны.
Buraya mı geliyorlar?
Они придут сюда?
Bir Vulkan kanından geliyorlarsa, ki sanırım geliyorlar, bir saldırı zorunlu oluyor.
А если ромуланцы - потомки моей вулканской крови, в чем я уверен, тогда нападение становится еще более важным.
Aman Tanrım, peşimizden geliyorlar.
О Боже! Они едут за нами!
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
У вас тут что, оперный театр что-ли?
- Buraya mı geliyorlar?
Едут сюда?
Buraya mı geliyorlar?
Сюда?
Geliyorlar yahu. Hazırlanalım!
Давай, давай, он уже едет.
Savaşçılarımız birlikleri arasında temiz bir koridor açtı ama her yönden geliyorlar.
та лавгтийа дглиоуяцгсам пеяасла акка сумевеиа еявомтаи апо окес тис леяиес.
Şimdi de keskin kusmuklarım bağırsaklarımdan yukarı geliyorlar...
( придумайте какой-нибудь ужасный стих )
Şimdi de keskin kusmuklarım bağırsaklarımdan yukarı geliyorlar...
( знаете, это снова то же стихотворениеЕ ) ( на котором мы застопорились прошлый раз )
ULAKSAM... Buraya mı geliyorlar?
Сюда приедет НИМЗ?
Buraya mı geliyorlar? Bilmiyorum.
Идут сюда?
- Buraya mı geliyorlar?
- Они идут сюда? - Они могут быть здесь в любую минуту.
Coney Adasına patlamış mısıra geliyorlar. Kitap değil.
Люди приезжают в Кони Айленд за попкорном, а не за книгами.
Aman Tanrım, Çarşamba günü geliyorlar.
Боже мой. Они приезжают в среду.
Ama yanılmayalım. Beyazlar geliyorlar.
Однако нельзя отрицать того, что Белые люди приходят.
Geliyorlar mı?
Они идут?
Sanırım onu görebiliyorum. Oh, geliyorlar.
Кажется, я его вижу.
Polis çağırdım! Geliyorlar.
Я вызвала полицейских.
Bir düşün, çizgiye 30-40 metre uzaktayım bu sersemler benim üzerime geliyorlar. Tamam mı?
Ты только представь, оставалось всего 10-15 ярдов до центральной линии а там было несколько этих огромных ребят, они бежали мне навстречу...
- Gerçekten geliyorlar mı anne?
Мама, а они правда придут?
Bazı insanlar Deauville'e bunun için geliyorlar, ben hatta ben bile onlardanım.
Да, некоторые приезжают в Довилль ради этого. Но не все.
Aman Tanrım. Geliyorlar.
Боже мой, они наступают.
- Orta Doğu'dan mı geliyorlar?
- Из Средней Азии?
Bak komşular buraya sadece bizden yardım istemek için geliyorlar... Ve bence en azından söylemek istedikleri şeyleri dinlemeliyiz.
Слушай, соседи просто хотят придти, чтобы попросить нашей помощи... и я думаю, что самое малое, что мы можем сделать - это выслушать то, что они скажут.
Takım, işe devlet karışmaya başladı, ön kapıdan geliyorlar.
Не бросайтесь в глаза.
Buraya geliyorlar, işlerimizi ve kadınlarımızı çalıyorlar ve bu sittiğimin yerinin sahibi gibi davranıyorlar.
А то понаехали тут, отнимают у нас работу и женщин и ведут себя словно гребаные хозяева!
Allah'ım! Ben karşı koydukça, daha da çekici geliyorlar.
Чем больше я сопротивляюсь, тем сильнее меня затягивает.
Bobby Jones and Walter Hagen Krewe Adası'na mı geliyorlar? 10,000 papel için maç mı yapacaklar?
Джонс и Хэген сыграют показательный матч за 10 штук?
Sanırım Japonlar da Yubiho'nun potansiyelini görmeye geliyorlar.
Приедут иностранцы, увидеть потенциал Юбихо.
Sanırım jüri olmak için geliyorlar.
Я просто думаю, что это шокирует жюри.
Acı içinde yardım arayanlar. Doğruyu gösterecek kimseleri yok, bu yüzden buraya, size geliyorlar. Kahve içip, şu kanepede oturuyorlar.
Беспомощность... агония им не к кому обратиться, поэтому они... приходят сюда к вам пьют это кофе, сидят на этой кушетке ужасные демоны ада идут по пятам.
Pek çok insanla karşılaştım bana bilgi ve fikir veren sanki... hayal meyal tanıdık geliyorlar ama aynı zamanda her şey bana çok yabancı.
По большей части это я, общающийся со многими людьми, которые... обрушивают на меня информацию и идеи, которые кажутся смутно знакомыми, но в то же время они чужие для меня.
Aman Tanrım. Eminim şeker kafeste portakal parfe için değil... seni görmek için geliyorlar. Birazdan burada olacaklar.
О, Боже, гости уже будут тут с минуты на минуту.
İşte geliyorlar, adamım.
А вот и они, чувак.
Yanımıza geliyorlar.
Кажется они сюда скоро переезжать собираются.