English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hasta mı

Hasta mı translate Russian

2,655 parallel translation
Hasta mısın?
Ты заболел?
Hasta mısın?
Ты больна?
- Hasta mı?
- Больной?
Hasta mısın?
Тебе плохо?
Hasta mıydın?
Ты заболела?
Onlar gibi hasta mı?
Как они?
Hasta mı olmuş?
Он болен?
Hasta mısın dostum?
Дружище, ты здоров?
- İyiyim. - Hasta mısın?
- ¬ се нормально.
Hasta mı?
Она больна?
- Hasta mısınız?
- Вы больны?
Hasta mısın yoksa?
Нормально себя чувствуешь?
- Hasta mısın lan sen? !
Да что, мать твою, не так с тобой?
- Hasta mısın?
- Ты заболела?
Kusacağım. Morty, hasta mı oldun? Antrenman için oturma odasındaki yastığı öpme demiştim sana.
н, анфе. ецн цнкнбю б еде. ъ ыю акебюмс.
Hasta mısın?
Вам нездоровится?
- Hasta mısın?
- Ты что, заболела?
- Hasta mısın?
Ты болеешь?
Pekala, yoksa hasta mı?
Может, ей нездоровится?
Hasta mı oldun?
Ты что, больна?
Danny ve ben de Aiden'ın hasta dosyasından ne bulabileceğimize bakalım.
Дэнни и я пойдем посмотрим, что мы сможем узнать из карты пациента Эйдена.
Rose'a söyle hasta randevularımı iptal etsin.
Скажи Роуз, чтобы отменила моих пациентов.
Karşılaştığım tek hasta o olmasa da, gördüğüm en az işbirliğine meyilli hasta oydu.
Он был, без исключения, наименее сотрудничавшим пациентом из всех, что у меня были.
Hasta koltuğuna ihtiyacım var!
Верните мою берлогу!
Hasta kurtulacak mı?
Пациент собирается сделать это?
Tanıştığımız dakikadan itibaren bana hasta olmuştu.
Она была без ума от меня с той минуты, как мы встретились.
Hey, annen ya da hasta bakıcın değilim ancak hastalığa dirençsiz kalıp ölürsen babanın bir dahaki maaş çekimi göndermeyeceğine eminim, tamam mı?
Эй, я вам не мать и не нянька, но если вы тут умрете из-за переохлаждения, я более чем уверена, что ваш отец не пришлет мне следующий чек, ясно?
Düşündüğümden daha hasta durumda olmalıyım.
Должно быть, я болен сильнее, чем думал.
Morgan'ın o gece hasta olduğuna dair kanıtımız var.
Морган Доннели умер от того, что кто-то разможжил ему голову об унитаз. У нас ест доказательства, что Морган заболел той ночью.
Ben kontrolden çıkmıştım, ve annen beni hasta ediyordu.
Я откалывал номера, а твоей матери это надоело.
Bende hastaneye gittiğini duymuştum. Umarım hasta değildir.
что он не расстроен.
Duruşuna hasta olduklarını falan mı sanıyorsun?
Они не поймаются только хорошим расположением крючка.
Afedersiniz, bayım, Şu otobüsün çarptığı hasta, hangi odada kalıyor?
Скажи, красавчик, куда положили пациента, которого сбил автобус?
Hasta falan mı?
ЖЕНЩИНА : Ей плохо?
Hasta edercesine tatlı olacağım.
Я буду жутко милой
Hangi hasta ruhlu aile büyük bir domatesi kızımın pantolonuna bulaştırır?
В чью дурную бошку пришла мысль выжать огромный помидор на штаны моей дочери?
Ve kızımıza söylemenden bıktım. O hasta.
И мне надоело, что ты твердишь нашей дочери, будто она больна.
Kabayım. Hasta olmaktan daha kötü bir şey yoktur demek istemiştim.
Нет ничего хуже, чем видеть тебя больной!
Bir hasta hakkında görüştük, eski dosyalarımızı karşılaştırmadık.
Мы совещались на пациента, не сравниваю R? сумму? с.
Sanırım hasta insanlar zaman zaman birşeyler uydurabilirler.
Я думал, больных людей иногда делаем вещи.
Hasta kayıtları mı?
Как они находят информацию?
Kendi yaşıtlarını sevmesi gereken hasta, yaşlı bir adamım.
Я больной, старый человек, который должен искать любви у равных.
Sadece hasta arılarımı bagaja koymam gerekiyor.
Я поведу, только пчёл в багажник переложу.
Oh Tanrım. Sonunda tatilimiz var ve kızlar ilk iki hafta hasta.
Боже, у нас наконец-то отпуск, а девочки проболели две недели.
Annesiyle beraber kalması beni hasta ediyor. Ancak sanırım yargıçlar kadınların annelik iç güdüleri olduğunu farz ediyorlar.
Мне противно от того, что он должен быть с ней, но видимо судьи полагают,
Karım çok hasta.
Моя жена очень больна.
Ama hasta olduğunda veya kreşten alırken orada olmayacağım.
Меня не будет рядом, когда он заболеет...
Hasta olacağım.
Господи, мне не хорошо.
Bayan Barnes hasta değil, çarşaf lazım ona.
У миссис Барнс нет чесотки, ей нужны свежие простыни.
- Tanrım, bu beni çok hasta ediyor.
Боже, как мне это надоело.
Dünya kadar evrak işinin ve hasta yatağının arasında cesaretimi toplayıp hastanemizin yakışıklı Hintli beyin cerrahı Dr. Patel'e çıkma teklif etmek için sabırsızlanıyorum - ki öyle biri var mı o bile şüpheli.
Жду не дождусь быть похороненным заживо под кучей бумажной волокиты и уток, пытаясь найти в себе смелость, чтобы позвать на свидание Доктора Пателя, красавца индийца-нейрохирурга, который даже не знает, что я существую!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]