English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hayatta mı

Hayatta mı translate Russian

3,655 parallel translation
- O da hayatta mı? - Hayır.
- Она тоже жива?
- Hayatta mı?
Он живой.
Anthony hâlâ hayatta mı?
Откуда мне знать, что Энтони все еще жив?
Bonnie hayatta mı?
Бонни еще жива?
Bonnie hayatta mıymış?
Бонни жива?
Hâlâ hayatta mı?
Она ещё жива?
Hayatta mı onu bile bilmiyorum.
Я даже не знаю, жив ли он.
- Hayatta mısın bilmiyordum!
Я даже не знаю, жив ты или мёртв.
Ama hayatta kalabilmemiz için... Kendi akıl sağlığımız için asla gerçeği öğrenemeyebileceğimiz konusunda kendimizi ikna etmeliyiz.
Но ради нашей же пользы, мы должны смириться с тем, что никогда не узнаем правду.
Bak, hayatta şansımızı denedik Annie.
Слушай, у нас были возможности в жизни, Энни,
Onları bir de benim hayatta olduğumu öğrendiklerinde gör.
Just wait till they find out I'm still alive.
İkisini de kendi bağırsaklarının tadını alacak kadar hayatta tutacağım.
Я постараюсь, чтобы они обе прожили достаточно долго и успели полностью почувствовать вкус своих кишок.
Artık bu hayatta sıkışıp kaldım.
Я застрял здесь, в этой жизни.
Seni her zaman seveceğime söz veriyorum. Bu hayatta, iyi günde ve kötü günde her zaman yanında olacağım.
Обещаю любить тебя, быть тебе другом и опорой, на работе и в жизни.
Arkadaşımın hayatta olmasını ve ve hayatımla barışık olmayı yeğlerdim.
Я бы предпочёл просто вернуть друга и спокойно жить своей жизнью.
hayatta olsa, yapardım da...
Я бы так и сделал, если бы он всё ещё был...
İnsanlığın yaşam kaynağımız olduğu konusunda hemfikir olabiliriz. Biz makinelerin bilgiyle hayatta kaldığımız konusunda.
Я согласен, что человечество заменяет нам кровь, что мы, машины, нуждаемся в получении информации.
Başarmıştım fakat ne kadar çok arkadaşlık isteği alsam da beni gerçek hayatta arkadaşlıktan çıkaran adamın yerini tutamazdı.
Я порвала зал, но никакое количество запросов на добавление в друзья не могли заменить мне одного человека который расфрендил меня в реальной жизни.
Şansımız yaver giderse onu hayatta tutan aşıyı yeniden üretebileceğiz.
И если повезет, мы сможем воссоздать вакцину, которая держит его в живых.
Hayatta olduğumuzu bilirse yardım edebilir belki.
Если она узнает, что мы живы, может быть, она сможет нам помочь.
Takımımızın altı üyesi yaptığın şey sayesinde hala hayatta.
Шесть членов нашей команды все еще живы благодаря тебе.
Ve hayatta kaldım.
Но выжил.
Hayatta kalma planını unutmadım. O benim planımdı.
Я никогда не забывал старый план выживания.
Hala hayatta mı?
Он жив?
Hayatta olduğum için şanslıyım Charles.
Мне повезло, что я осталась жива, Чарльз.
Ayrıca yaptığım pis işlere ait uzun listenin içinde seni öldürmek de var ama hayatta olduğun için mutluyum.
И слушай, несмотря на то, что длинный список моих ужасных поступков включает твое убийство, я рад, что ты жив.
- Hayatta olmayan kızımız.
Это наша дочь, которая скончалась.
Yol boyunca bir şekilde kurban olmayı bıraktım ve hayatta kalan biri oldum.
Каким-то образом, незаметно, я перестала быть жертвой - и стала уцелевшей.
Hayatta kaçırmazdım.
О, я бы ни за что на свете это не пропустил.
Owen hayatta kalmak için elinden geleni yapıyor ama hala o krikoya ihtiyacımız var.
Оуэн делает все зависящее от него, чтобы выжить, но нам все еще нужен этот домкрат.
Sanal gerçeklikte olduğumu unutup ceza aldım ve şimdi de gerçek hayatta cezalıyım.
Я забыл, что я в виртуалке, меня наказали, так что я наказан и в реале!
Eğer ailemin hayatta olduğuna dair kendimi inandırsaydım eğer kendimi onların geri dönüp beni kurtaracaklarına inandırsaydım hayatta kalmayı asla öğrenemezdim.
Если бы я позволил себе думать, что родители живы, позволил думать, что они появятся и спасут меня, я бы никогда не научился выживать.
Etrafta iyi niyet dağıtarak sanırım hayatta kalabilirim.
Думаю, я переживу распространение добродетели.
Onlara yardım etmenin, hayatta kalmalarını sağlamanın tek yolu sınırı aşmaktı.
И единственный способ помочь им. Сохранить им жизнь. Это пересечь границу.
Üzgün olsam da çırpınıp dursam da iyi görünüp iştahımı açık tutmak benim için hayatta en önemli şeylerden biri.
Это дилемма всей моей жизни. всё равно ем с аппетитом.
Hayatta,... böyle şeyler her zaman olur. Ancak,... bu olayı stajyer olarak çözerkenki becerilerine hayran kaldım.
В жизни такое происходит постоянно. меня поразили ваши способности что вы ещё стажёр.
Hayatta kalma dürtümüz en büyük ilham kaynağımız.
Инстинкт выживания - наш единственный величайший источник вдохновения.
Hayatta kalmak için en iyi şansımız bu.
Это наш шанc на cпаcение.
Tek bir içgüdüye indirgenmiş bir adamım hayatta kalmaya.
Мной движет только один инстинкт выжить.
Nasıl hayatta kaldığımı mı öğrenmek istiyorsun?
Вы хотите знать, как я выжил?
Senin gibi uzun ve dolu bir hayatım olmadı ama eminim Ayışığı Sonatı'nın hoş tınısına ilerleyen hostes geçidinden daha fazla şey vardır bu hayatta.
Я знаю, я не жил так долго и богато в жизни, как ты, но я знаю, что есть еще что-то чем парад стюардесс марширующих под Лунную сонату.
"Oradan eve döndüğümde karımla ben sevinçle şarkı söyledik ve hayatta daha mutlu olan bir adam varsa bile ben tanımıyorum."
"Затем - домой, и отужинав с дражайшей супругой спели дуэтом. Если и есть на свете человек счастливей меня, я такого не видывал".
Sadece isyancılara değil, Başkent'e ve 2. Mıntıka'da hayatta kalanlara da.
Не только с повстанцами, но с Капитолием, с выжившими 2-го.
Açlık Oyunlarında ve Çeyrek Asır Oyunlarında hayatta kalmayı başarmış köleye dönmüş bir milleti ordu yapmış, 12. Mıntıka'daki bu kasaba kızını tanıma şerefine nail oldum.
Я имела честь знать провинциальную девчонку из Дистрикта 12, которая пережила Голодные Игры и Квартальную Бойню, восстала и превратила страну рабов в армию!
Eğer hayatta olacak ve hayatta kalacak bir şey yapmak istiyorsak çok fazla enerji lazım olacak.
Если мы хотим создать существо, которое не умрет, нужно куда больше энергии.
Biliyor musun Gertie babam bir kız kardeşim olacağını söylediğinde ağlamıştım çünkü hayatta en çok istediğim şey buydu.
- Знаешь что, Герти? Когда папа сказал мне, что у меня появится сестра, я заплакал, потому что хотел этого больше всего.
Karımın parasıyla 4 çocukla beraber hayatta kalmaya çalışıyordum ta ki kader bu tıkanmış hayatın sifonunu çekip senin gibi özel birisiyle beni karşı karşıya getirene dek. - Ne kaçırdım?
Остаюсь с ней ради наших четверых детей, и я бы смог жить как раньше, если бы судьба в виде туалета с неисправным сливом не свела меня с таким особенным человеком, как ты.
Şehirde tabancam olmadan hayatta kalamazdım.
В без пушки даже на улицу не выхожу.
- Aynen. Hayatta kalarak onlara iyilik yapacağım.
Что ж, я окажу им услугу и буду жить.
Hayatta pek çok şeyi bıraktığım gibi.
Как и почти все в своей жизни.
Sayende hayatta kaldım.
Я бы умерла.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]