Hış translate Russian
7,750 parallel translation
K-a-r-d-a-s-h-i-a-n.
К-а-р-д-а-ш-я-н. К-а-р-д-а-ш-я-н.
Sadece hızımı kesmeye çalışıyorlar.
Они просто пытаются погасить мою динамику.
Sırtının ortasında bir hıyar olan hayvana ne denir?
Как называется животное с прыщом посреди спины?
- Yalnızca çingeneler ve hısımlar.
Только цыгане и родня.
Sabıkası çocuk yuvasına kadar uzanıyor saldırı, hırsızlık, darp, birkaç tane de çete saldırısı.
Его история преступлений начинается с детского сада. Нападение, грабёж, побои, парочка убийств.
Hayır, ışık hızında buz gibi oldum.
Нет, мне вдруг стало холодно.
Japonlar hızlı bir şekilde ılıtılmış su fırlatan... klozet oturağı yapıyorlar, tam...
В Японии делают туалетные сиденья, которые запускают струю нагретой воды прямо в...
Fahişelik yapmaktan, hırsızlıktan ve yasadışı para talebinden sabıkası var.
Была судима за воровство и мошенничество с пособиями.
Telefondan bir hafta, hırlamadan da bir hafta cezalısın.
Неделю после уроков за телефон, и еще неделю за огрызания.
Amerikalılar, Ruslar, Ukraynalılar, Sırplar, Hırvatlar, Angolalılarınız var.
Тут есть американцы, русские, украинцы, сербы, хорваты, ангольцы...
Mümkün olduğunca çabuk olun. Hırsızlık yapılmış.
Как можно скорее, в наш дом вломились.
Hırsları sınır tanımıyor.
И его честолюбие не знает границ!
Bu hırsızı bulmak için canla başla çalışıyorlar.
Они очень стараются найти этого вора.
- Evet, daha hızlı yazamaz mısın? Kokain lazım.
Можешь писать быстрее?
Olabildiğince hızlı yazmaya çalışıyorum, tamam mı?
Ди, я пишу со всей возможной скоростью.
Hırsıma hizmet ettiği sürece ne kadar yakın olursam olayım herkese sırtımı döneceğimi.
Что ради своих интересов я готова предать, кого угодно.
Dışarıda arada sırada hırsı ödüllendiren kocaman bir dünya var.
За этими стенами целый мир, в котором труды иногда вознаграждаются.
Elimden geldiğince hızlı öğrenmeye çalışıyorum.
Приходится учиться на ходу.
Nefes alışı hızlanıyor.
Частота его дыхания растёт.
Belki bu hırsız, polis işlerini sen araştırmalısın.
Похоже, вам нравится вся эта полицейская канитель.
En derine ulaşma, değişken hız, mükemmel sırt masajı.
глубокое проникновение, регулировка скорости, отлично делает массаж.
Zaman hızlanmış mı yoksa yavaşlamış gibi miydi?
Время ускорилось или замедлилось?
Hızlanmış.
Ускорилось.
Bu aralar çok sıcaktı, bozulma hızlanmış olabilir.
Было тепло. Это усилило разложение.
Geçen iki yılda göstermediğin hırsı şu son altmış saniyede gösterdin. Ama bensiz ayakta kalabileceğini sanıyorsan kendini kandırıyorsun.
¬ последние 60 секунд ты продемонстрировала больше амбиций, чем за все два года, но ты обманываешьс €, если думаешь, что сможешь выжить без мен €.
Telefon kayıtları için hızlandırılmış izin talep ettim ama yine de birkaç gün alır.
Я запросил распечатку её звонков, но это займёт несколько дней.
Ortaçağ'da bir mahkum ağır ceza aldığında onu dört farklı yöne son hız koşan dört atla ancak parçalarlarmış.
Когда в средневековье четвертовали заключенного, требовалось четыре лошади, двигавшихся в разные стороны на полном ходу, чтобы разорвать его.
Çok hızlı giden bir araba çarpıp kaçmış.
Наезд... машина уехала очень быстро.
Daha yoğun bir bilgi akışı olacak ama işlem hızınız analitik geometri, veri mimarisi ve bilişimsel dilbilim hakkında bilginiz varsa halledersiniz.
Вам потребуется поднапрячься, но вы обязательно разберётесь, если вы в ладу с матаном, аналитической геометрией, архитектурой данных, и компьютерной лингвистикой.
Size aldığı kırmızı ayakkabı çalınmış hırsız sizi dövmüş ama suçlanan siz olmuşsunuz.
Она была расстроена потому что кто-то украл у вас красные кроссовки которые она вам подарила.
- Pekala. - ATF'e göre geçen sene bir hırsızlık sırasında buradan silah çalınmış.
- Согласно базе АТФ ( Бюро алкоголя, табака, огнестрельного оружия и взрывчатых веществ ) но оружие было украдено в прошлом году вовремя ограбления офиса заповедника.
Teşkilatta yükselmenizi hızlandırmış olmalı.
Благодаря этому вы подняли на ступеньку другую в департаменте.
Hıyarcıklı veba, burun akıntısına ne kadar benziyorsa bu da menenjite o kadar benzer.
Менингит по сравнению с этим как бубонная чума с насморком.
Asla hız yapmayacaksın, asla yeşil ışıkta geçmeyeceksin, ve eğer beni bekletirsen, bir dakikalığına bile, - Yeni bir sürücü isterim.Beni anladın mı?
Ты никогда не превышаешь скорость, никогда не едешь на желтый свет, и если заставишь меня ждать, хотя бы минуту, я запрашиваю нового водителя.
"... sayısızca piçin babası, düşüp kalktığı hizmetçisiyle evlenerek... " "... son veledini doğurdu. Karısı ise hırsız ve katil bir aileye sahip... "
Отец множества бастардов, женат на судомойке, с которой прижил очередное отродье.
" Karanlığın yüreğinden çıkan kahverengi akıntı hızla akıyordu bizi ırmağın yukarısına giderken gittiğimizin iki katı hızla denize taşıyordu.
" Тёмный поток, вырываясь из сердца тьмы, уносил нас к морю, в два раза быстрее, чем раньше.
Bu şirketin geleceğine inandığım için bir serveti reddettim ama bu hıyar zaman kısıtlamalarından bahsediyor.
Я отказался от целого состояния, потому что верю в будущее этой компании. А этот ублюдок гундит мне про сроки?
Hırsızlığı yönetip Beaufort'un tahılını çalıp suçu sığınmacılara atma fırsatı gördüğü çok açık.
Он придумал отличный способ организовать кражу зерна Бофорта, а обвинили беженцев.
Charlotte'ın ölümü hızlı yayılıyor. Bazı blog yazarları senle kızları olayla bağlamaya çalışıyor.
Кое-кем, кого я люблю, кто нуждается во мне.
- Ben cinayetten olduğuma göre birisi ölümünü hızlandırmış demektir.
Итак, убийство, и кто-то ускорил его кончину.
Bir parçacık hızlandırıcıya yakınmış.
Она была рядом с ускорителем частиц.
Buradaki parçacık hızlandırıcıda mı çalışıyordu?
Она работает здесь с ускорителем частиц?
Başladığın anda olabildiğince hızlı çıkmaya çalış.
Переходи сразу же на вторую.
- Olması gerekenden hızlı çalışıyor.
- Набирает обороты.
Bomba kalp atış hızı ölçüm monitörüne bağlı durumda.
Бомба соединена с монитором сердечного ритма.
Kalp atış hızı ölçüm monitörün Fitbit'e benziyor.
Твой монитор сердечного ритма выглядит как фитнес-браслет.
A-S-H-E-V.
А-Ш-В
Alternatif Okul'da istediğiniz dersi istediğiniz hızda çalışırsınız.
Здесь, в Альтернативной школе, вы сами можете выбирать предметы и работать над ними в своем темпе.
Söz dinlemezlik, hırsızlık, yere tükürme, kaçma, taş fırlatma, bir şeyleri tekmeleme, tahrip etme, yakma, sağda solda sürtme ve duvar yazısı gibi şeylerden bahsediyorum.
Я хочу сказать, если Вы загляните в его досье, то всё поймёте. Речь идёт о неповиновении, воровстве, плевании, бегстве, бросании камней, пинании имущества, порче имущества, сжигании имущества, бродяжничестве и граффити.
- Bir hırsız mısın yani?
— Так ты вор?
- Bir parçacık hızlandırıcıya yakınmış.
Она находилась рядом с ускорителем частиц.
hiss 18
hisset 66
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hişt 22
hissetmiyor musun 24
hissediyor musun 79
hissetmiyorum 35
hisset 66
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hişt 22
hissetmiyor musun 24
hissediyor musun 79
hissetmiyorum 35