Iyi değildi translate Russian
1,379 parallel translation
Benim bildiğim Angelica silah kullanmada iyi değildi
Знакомая мне девочка не обращалась с оружием так хорошо.
Bu hiç iyi değildi.
Да, это определенно было нехорошо.
Büyük ihtimalle kitap en iyisi değil, ama sadece zaman iyi değildi.
Книга, наверное, не самая лучшая, но просто...
Aslında çok iyi değildi.
Не особо, если честно.
Michelle'i hiçbir zaman gerçekten sevmedim ve bu yaptığım korkunç bir hataydı ve onun şu zamana kadar yaptığım en iyi seksti lafını gözardı etmeliydim ve o gerçekten ama gerçekten yatakta o kadar da iyi değildi.
Я никогда по настоящему не любил Мишель, и всё это было ужасной ошибкой и я наверное ослышался, когда она сказала, что я был лучшим, с кем она спала и она правда, правда не была замечательной в постели.
Kumara kadar dayandı. Maalesef, bunda da iyi değildi.
Наркотики, потом начал играть.
Hayır, herkese açık bir satış yapacak kadar iyi değildi, ben de onun yerine bakıyorum.
Нет, она была не в том состоянии, чтобы показывать дом. Поэтому я ее заменяю.
- İşte bu hiç iyi değildi.
- Это определенно не хорошо.
Yeteri kadar iyi değildi.
Не достаточно хорошо.
Oğlumla aramız pek iyi değildi. Annesiyle olan evliliğim bitti.
Все, гм, усложнилось между мной и моим мальчиком с тех пор, как наш брак с его матерью развалился.
Hiç iyi değildi.
Неудачная, но...
Dünya'yı sarsacak kadar iyi değildi.
Было хорошо. Не изумительно.
Biliyorsun, son zamanlarda işler iyi değildi.
Ты сам знаешь, что дела идут неважно в последнее время.
Bu pek iyi değildi.
Шутка не удалась.
Sadece... Zamanlamam pek iyi değildi.
Просто... мое время не так строго расписано.
Gözleri hiçbir zaman iyi değildi.
Он всегда плохо видел.
Ama kasette nasıl Charyeok gösteri yaptığını gördüm ve hiç de iyi değildi!
Но я видел её выступление Charyeok на видео и она отнюдь не была великой!
Annem öldüğünden bu yana ilk büyük aile etkinliğimizdi ve babamın hali de pek iyi değildi.
Это был первый большой семейный праздник после смерти мамы и он нелегко давался папе.
Bu adamlar, diğerlerinin iyi görünmesi için dayak yiyip para alırlardı ama bu O'nun umrunda değildi.
Это те кому платят, за то что их бьют на их фоне другие выглядят лучше. Но его это не интересовало.
Belki o kadar değil, ama yapması gereken için... Bu hiçte iyi bir şey değildi.
Может быть не так сильно, но для того, что он должен сделать... это по-настоящему нехорошо.
Bu pek de iyi bir fikir değildi.
Это была не очень удачная идея.
Bu Sun Kwon için iyi bir haber değildi.
Для Сун Квон это были не лучшие новости.
En iyi fikirlerimden biri değildi.
Это не лучшая из моих идей,
Belki de buraya gelmek iyi bir fikir değildi.
Возможно это было не такой уж и хорошей идеей.
İyi ki uyumuşum, o bilgiler şimdiki işime uygun değildi zaten.
Так много полезного для моей текущей работы.
- Bu hiç de iyi bir oyun değildi. - Aynen.
- Это была плохая постановка - я проиграл
- İyi bir pazarlık değildi, değil mi? - Kesinlikle değildi.
- Не слишком много энтузиазма, да?
Albay, iyi bir takım oyuncusu değildi.
Полковник не был командным игроком.
İkimiz için de iyi zamanlar değildi.
Просто время было неподходящее.
İyi bir giriş yaptın, ve sesinde bir parça kızgınlık olmasına sevindim, çünkü kızmaya hakkın var. Çünkü baban tarafında cinsel istismara uğradın, ama seni evlatlık veren o değildi.
Мы пришли к тому, с чего начинали, хотя я рад слышать немного гнева в твоём голосе, потому что у тебя есть право злиться, из-за того, что твой отец украл твоё детство сексуальными домогательствами, но он тебя никуда не отдавал.
İyi bir sürücü değildi. Kafası hep başka yerlerdedir.
С чего мне отвечать на твой вопрос, если ты не отвечаешь на мои?
Sabah gazetenle mi? İyi tahmin. Tahmin değildi.
Но не позволяй ей прятаться от людей, и сама не прячься.
İyi şey değildi, Matthew.
Биотопливо - это нехорошо, Мэтью.
En iyi günü değildi.
Он может и хуже.
İyi misin? - Evet, bu sadece... Arkadaşça bir görüşme için değildi.
Да, но... звонок был не совсем приятельский.
- Çok da iyi bir konuşma değildi.
- Ну, не совсем монолог.
Seninle antlaşmamın ilk sebebi iyi bir aktör olduğunu düşünmem değildi. Bir film yıldızı olduğunu düşündüğüm için anlaştım ve uzunca bir süredir öyle davranmıyorsun.
Я не подписывал тебя на первое место, потому что я думал что ты можешь играть я подписал тебя, потому что я думал, что ты суперстар и ты не играешь нигде уже долгое время
Pek iyi biri değildi.
Она была не такой уж доброй.
İyi kopyalar değildi.
Даже не очень хорошие.
"çünkü şimdiye kadar bu yoldan geçip giden hiç kimse o kadar iyi " veya nazik değildi. "
"... потому что не было никого лучше и добрее среди проходивших когда либо по этой дороге. "
En iyi eserin değildi bence.
Не лучшая твоя работа.
En iyi "eserim" mi değildi?
Не лучшая?
O iyi değildi.
Он не шел на поправку.
İyi bir yalancı değildi.
она врать не умела никогда.
Belki de bu, en iyi yol değildi.
Нaвepнo, мы пoшли нe тoй дopoгoй.
Öyle iyi görünümlü, insanlara güven veren biri değildi.
Он не вызывает к себе симпатий, доверия,..
Çoğu da iyi insanlar değildi.
Большинство из них были не такими уж хорошими людьми.
- Baba, belki de çok iyi bir fikir değildi.
- Пап, может ни к чему это всё? - Что?
Pek kötü değildi ama dedim ki "Eğer portakal yerine şeftali, dondurma yerine yoğurt koyarsam daha iyi olur"
На самом деле, вышло не плохо, но я задумался : "А что будет, если заменить апельсин персиком, а мороженое йогуртом?"
Belki de buraya gelmek o kadar da iyi bir fikir değildi
Наверное, не нужно было переезжать сюда.
Vincent o kadar da iyi bir arkadaş değildi.
Винсент не всегда был таким хорошим другом.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
değildir 62
değildim 75
değildin 22
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
iyi düşün 86
iyi davran 17
iyi de neden 21
iyi değil 246
iyi değil mi 63
iyi dinleyin 52
iyi düşünmüşsün 27
iyi durumda 31
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46
iyi davran 17
iyi de neden 21
iyi değil 246
iyi değil mi 63
iyi dinleyin 52
iyi düşünmüşsün 27
iyi durumda 31
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46