Iyi değil translate Russian
16,141 parallel translation
Umarım bunu anlar. Çünkü dürüst olmak gerekirse dünya hiç umurumda değil. Doğrusu şu ki ben hiç iyi değilim.
Я уверен, что он дойдёт до конца потому что, если быть совсем откровенным мне плевать на мир правда в том, что я не в лучшем состоянии черт возьми, я жалок и я являюсь таковым с тех самых пор, как она покинула меня
- İşte bu hiç iyi değil. Kurt adam toksiniyle zehirlendin.
Ты был отравлен ядом оборотня.
Bu hiç iyi değil.
Это неправильно.
- Çok iyi değil.
Нехорошо.
Bu iyi değil.
Плохо дело.
Gemi savar silahı, bu da iyi değil.
ПВО, еще хуже.
Hiç iyi değil.
Плохие новости.
Bu hiç iyi değil.
Это плохо.
Bu hiç iyi değil.
Это не к добру.
Eric döndüğünden beri iyi değil.
С Эриком что-то не так, с тех пор, как он вернулся.
- Durum çok iyi değil.
- Положение так себе.
Bu hiç iyi değil.
М : Это... не хорошо.
- Aramız iyi değil mi?
У нас всё хорошо, да?
Evet, zamanlama çok iyi değil mi?
Я знаю, удачно совпало, правда?
Amerikan rüyası bu değil mi sonuçta - daha iyi bir gelecek kurmaya çalışmak?
Разве не в этом американская мечта – пытаться создать лучшее будущее?
Sanırım iyi bir ruh halinde değil.
Думаю, он не в настроении.
Bu iyi bir fikir değil, bayım.
Это плохая идея, сэр.
Gitmem için pek de iyi bir vakit değil Gabriel.
Я бы не посылал тебя просто так.
- Hep "Dünyayı daha iyi ya da daha güvenli yapmak istiyorum" diyorsun ama cevap bu değil.
— Всегда сводится к : "Я хочу сделать мир лучше или безопаснее", но это никогда не случалось.
Sizin MIT'niz gibi, söylemezsem olmaz dünyanın en iyi bilim insanları bizde ama gerekli para yok, bu pek de iyi bir kombinasyon değil.
Это как ваш МТИ. И я могу сказать, что у нас лучшие учёные в мире, но у нас нет денег, и это... это не хорошее сочетание.
Bu oldukça iyi bir tahmin fakat tamamıyla doğru değil.
Угадал, но не совсем.
Ama Jack'i onurlandırmanın en iyi yolu bir sahilde ya da evde oturup üzülmek değil. Bir başka çocuk daha koruyucu bakımdayken zarar görmeden ya da öldürülmeden önce birşeyler yapmak.
Но лучший способ почтить память Джека - это... не грустить где-то на пляже или дома, а что-то сделать до того, как еще один ребенок пострадает или будет убит в приемном доме.
İyi vakit geçirmek için buradayız değil mi?
Хорошо проводим время, ага?
Bu program kapsamında müşterilerin günlük para çekme limiti 50 dolarla sınırlandırılmıştı. İyi gösteri, değil mi?
Неплохой трюк, ага?
Benim için yeterince iyi bir günah keçisi değil.
Мне такой козел отпущения не нужен.
Evet! Belki de bu o kadar da iyi bir fikir değil.
Может, это была и не лучшая идея.
İyi türden değil ama.
Нехорошие.
- Bu hiç iyi bir başlangıç değil Vincent.
Не стоит так начинать, Винсент.
! - Hiç iyi bir vakit değil bu Ray.
Сейчас неподходящее время, Рэй.
Düşünüyordum da outlet mağazalarına gitmek için iyi bir gün değil.
Я тут подумала, сегодня не лучший день, чтобы ехать в супермаркет.
Değil mi Ray? İyi misin?
Не так ли, Рэй?
Bunun iyi bir şey olduğunu söyleyebilir ama her zaman değil.
Он может тебе сказал, что это хорошо, но не всегда.
Bu iyi haber, sence de değil mi?
Это хорошие новости, как думаешь?
Sana sahiden de iyi bakıyorlar, değil mi?
Вас здесь неплохо упаковали, ага?
Üçünüzün beni inandırmaya çalıştığınız şeyin aksine kadın hapishaneleri eski Cine 5 filmleri gibi değil. Yani size iyi eğlenceler.
В противоположность тому, во что вы трое заставили меня поверить, эти заключенные женщины совсем не тянут на героинь полуночных фильмов, так что развлекайтесь.
Bu iyi bir fikir değil.
Не думаю, что это хорошая идея.
Ben... Bence iyi bir fikir değil.
Не думаю... что это хорошая идея.
Sürekli birbirimizin üstüne çıkıyoruz. İyi anlamda değil ama.
Мы пресытились друг другом - и не в хорошем смысле.
Hiç iyi bir fikir değil.
- поговорю с ними. - Это плохая идея.
Eğer politik bir amacın varsa iyi bir şey değil.
Не хорошо, если у тебя есть политические амбиции.
O kuzenlerini öldürünce ben çok iyi bir kurban olurdum, öyle değil mi?
Я была была бы хорошим козлом отпущения, за убийство его братьев, Вы так не думаете?
- Şu an iyi bir zaman değil Violet.
Ты делай то, что хочешь. Я встречалась с одним.
Hiç iyi bir fikir değil.
– Это плохая идея. – Уймись!
Burada ama değil mi? Müsait olsa iyi olur.
Он же здесь, так что сделайте его доступным.
Bu iyi bir plan değil.
Ну, э-это не очень хороший план.
- İyi iş çıkardım değil mi?
Классный кадр, правда?
Kalbimin daha fazlasını kaldırabileceğini sanmıyorum, herhalde iyi haberin de vaftiz anne olacak olmamdır değil mi?
Кажется, мое сердце больше не выдержит этого, так что... Я полагаю, что есть хорошие новости, и я буду крестной матерью?
İkimiz başbaşa gayet iyi gidiyor gibiyiz, sence de öyle değil mi?
Мне кажется, что мы хорошо проводим время... только вдвоём, понимаешь?
Daha iyi, değil mi?
Так будет проще, да?
Iyi, bu hiç ürpertici değil. Nokta nerede ı tam olarak biliyoruz, olduğunu. Ve artık ne yapıyoruz.
совсем не жутко дело в том, что я знаю, где ты именно находишься и что сейчас делаешь ты ведешь меня к Рыцарству
Nora, ölüyor Özür. Hiçbir panzehir var, alex söyledi. Iyi, ı diyor umurumda değil.
Нора, я умираю противоядия нет.
iyi değilim 99
iyi değil mi 63
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46
iyi değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
iyi değil mi 63
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46
iyi değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66