Konuşalım mı translate Russian
5,187 parallel translation
- Yarın sabah kahvaltıda buluşup konuşalım mı?
Почему бы нам не встретиться завтра за завтраком и я тебе расскажу?
Başkomiserim, bir saniye konuşalım mı?
Капитан? Можно вас на пару слов?
Ama açık konuşalım, ailenizde sorunu olan tek kişi kızınız değil.
В вашей семье эта напасть коснулась не только вашей дочери.
Bunu, adrenalin ile ilgili çalışman bittikten sonra konuşalım.
Обсудим это когда вы закончите с адреналином.
Sabah konuşalım. Tamam.
Поговорим попозже утром.
Hadi birkaç dakikalığına senin kusurlarından konuşalım.
Давай чуток поговорим о твоих изъянах.
Hadi konuşalım, gel.
Пойдемте, поговорим.
Hadi insansız hava uçaklarının yasadışı saldırılar için kullanımını ve ciddi miktarda zararlı elektromanyetik enerjiyi ülkeme nasıl saçtığını konuşalım.
Давайте обсудим несанкционированные полеты ваших дронов с целью снизить рождаемость в моей стране!
Hadi konuşalım, tamam mı?
Давай-ка все обсудим, хорошо?
Şerefe beyler, biraz iş konuşalım.
Приветствую, джентльмены. Давайте все обсудим.
Pekala, kuralları konuşalım.
Итак, давайте обговорим правила.
- Cookie seninle biraz konuşalım.
- Куки, иди сюда! - А ну убери лапы!
Sen de kendininkini indir, güzelce konuşalım sonra.
А потом и ты свой опустишь, и мы миленько побеседуем.
Danny ile ilgili konuşalım.
Поговорим о Дэнни.
Hadi, hadi gidip onunla konuşalım.
Пойдем поговорим с ним быстренько.
Yürüyelim, konuşalım.
Поговорим на ходу.
Vaktin var mı, sonraki haftanın sayısını konuşalım?
Да. Есть минута, чтоб поговорить о распределении на следующую неделю?
Hepimiz konuyla yeterince ilgili olduğumuza göre detaylı konuşalım.
Теперь, когда у нас есть определенная мотивация, обговорим детали.
Geçmişten mi konuşalım?
Хочешь поговорить о наследии?
- Senin hakkında konuşalım önce.
- Лучше поговорим о тебе.
Başka bir konu hakkında konuşalım.
Поговорим о чем-нибудь другом.
Hadi yıldız haritalarından konuşalım.
А теперь, давай составлять звездную карту!
Sadece konuşacağız.Gel bi konuşalım.
Пап, тут не о чем говорить.
- Arabaları konuşalım.
Давайте лучше поговорим о машинах.
Hadi konuşalım.
Давай поговорим.
Danny hakkında konuşalım.
Поговорим о Дэнни.
Hadi biraz daha açık konuşalım, Jackie, Hemşirelik lisansını alana kadar hiç bir hastaya dokunmanı istemiyorum...
Чтобы было понятней, Джеки, приостановление лицензии означает, что тебе нельзя прикасаться к пациентам...
Tamam, hadi seçeneklerimiz hakkında konuşalım.
Давайте поговорим о ваших вариантах.
- Gidip konuşalım onunla.
- Ну, так давай с ним поговорим.
Konuşalım.
Давай поговорим.
Sevgili kolordunuzla beni gömmeyi bitirdiyseniz,... bu cehennemden nasıl çıkacağımızı... -... konuşalım?
Но как только вы закончите оскорблять мою специальность, может подумаем, как выбраться из этого гроба?
O zaman gidip el falcılarıyla konuşalım.
Поговорим с хиромантами.
Hayır, önce Palm Springs'e gidip anneyle konuşalım biraz hakkında bilgi alıp babayı yakından tanırız.
Нет, поедем в Палм-Спрингс, поговорим с матерью. Изучим вопрос, нароем на папаню.
- Seninle bir konuşalım.
Пошли поговорим.
Hadi konuşalım.
- Пойдем.
- Pekala. - Hadi konuşalım.
- Само собой, давай перетрем.
Buluşmalıyız. Bunu konuşalım.
Надо встретиться и поговорить.
Konuşalım.
Давай побазарим.
Olmaz, telefonda konuşalım.
Нет. Говорим по телефону.
Ama konuşman gerekiyor, o yüzden konuşalım gitsin, olur mu?
Но тебе надо поговорить об этом, так что давай.
Yarın sabah saat 11'de orada ol, ve bunu konuşalım.
Приходи завтра туда, мы поговорим.
Bir ara konuşalım.
Надо будет потом перетереть.
Pekâlâ öyleyse. Senin hakkında konuşalım.
Ладно, давай поговорим о тебе.
Açık konuşalım.
Давай-ка начистоту.
- İki farklı hayatın konusunda konuşalım.
Расскажите нам о своей двойной жизни!
Şu yüzüş hakkında biraz daha konuşalım.
Давай поговорим о том заплыве.
Açık konuşalım. Polis Karakolunda sadece bir izlenime mi sahiptiniz?
В полиции вам лишь показалось, что вы его узнали?
Şimdi, bu küfürbaz ve ayyaş babadan gelen bu öfkeyi konuşalım ama gerçekten nereden geldiğinin de bir önemi yok.
Можно утверждать, что причина твоего страха это злобный и вечно пьяный отец, но совершенно неважно, откуда он берётся.
Yemek yapar mısın? Peki ya kahve? Bir dakika bir şey konuşalım ve bunu unutalım.
Вы готовите? Может кофе? Давайте кое о чем поговорим, и больше никогда к этому не вернемся.
Önce biraz konuşalım.
Давай сначала поговорим.
- Şimdi konuşalım.
Лучше сейчас, брат!