Kı translate Russian
943,591 parallel translation
Ve o sıkılmış peyniri hatırlıyor musun?
А помнишь тот сырный крем из балончика?
"Neredeyse" kısmı eksiksin.
Ты же сама сказала - почти.
Leo kapa çeneni almaya... Zor kısmı bu.
Куда сложнее заставить Лео замолчать.
İşte ben çıkışa doğru gidiyorum.
Вот я иду себе к выходу.
Işte ben kapıdan çıkıyorum Ve bir kere gittikten sonra...
Вот я ухожу через дверь, и как только я уйду...
Bak, tek söyleyebileceğim, Herkes çörek dükkânı mahvedilmesinden kızıyor.
Послушайте, всё что я знаю, это то, что все бесятся из-за лажи в той забегаловке.
Sen çıkın
ты уволилась.
Ama, ben, özür dilerim, yardım edemedim, ama kulak misafiri değilim. Uh, firmanızdan ayrılma kararından bahsediyorsun, Ve benden al, hiçbir şey varoluşa kıyasla
Но, простите, я невольно подслушал, вы говорили о решении уволиться из фирмы, и по мне так ничто не сравнится с ощущением, когда ты сам по себе...
Evet, bekleyeceğiz ama biz... Bilirsiniz, yukarı çıkın.
Ну, да, ждать, ага, но мы же... знаешь, можем ждать наверху.
Kahrolası bir morga saklanıyorsun, Çünkü bir kızla konuşmaktan korkuyorsun.
Ты прячешься в жутком морге, потому что боишься поговорить с девушкой.
Aslında dışarı çıkıyordum.
Я, вообще-то, уже уходил.
Kızgın olduğunu biliyorum. Olmaya da hakkın var.
Понимаю, ты злишься - имеешь полное право.
Bu kılıkta mı gideceksiniz?
Вы пойдёте в этом?
Wyatt ve Lucy'le olan eğlenceli kısmı kaçırdığın için üzgünüm.
Мне жаль, что ты пропускаешь всё действие с Вайетом и Люси.
Hayır ketçap gibi çok kırmızı.
Нет, он сильно красный, как... соус для спагетти.
Ya da sadece gözüm kızarmıştır.
А может, это просто кровоизлияние.
Bana canavar dediğin kısma mı geldik?
Собираешься объяснить мне, какое я чудовище?
Bence sen kırgın bir insansın... sevdiğin insanları özlüyorsun.
Я думаю, что ты сломлен. И скучаешь по родным, так же, как я и как Вайет.
Tek çıkış yolu burası o yüzden buralarda olmalılar.
Или два. Это единственный выход. Ищите их!
Baksa artık kırmızı bile değil, gördün mü?
Смотри - краснота прошла. Видишь?
Ve yarım saatten fazla zamanını beni kemeriyle kırbaçlayarak geçirdi, beni oturttu ve bana Rittenhouse'la ilgili her şeyi anlattı.
Он почти целый час порол меня ремнём, а потом усадил и рассказал мне всё о "Риттенхаусе".
Onu kıstırabilirim.
Я могу его снять.
Lucy isimli küçük bir kız.
Девочки по имени Люси.
Son kez yolculuğa çık, karını ve kızını geri getir.
Соверши последний прыжок. Вени себе жену и дочь.
Makineyi son bir kez daha kullanabilmen için özel izin aldım. Annenin ve Henry Wallace'ın tanışmasını sağla. Kız kardeşini geri getir.
Я получила разрешение, чтобы ты ещё раз прыгнула на "Шлюпке", познакомила маму и Генри Уоллеса, и вернула сестру.
Zaman yolculuğu gerçek, ve ilk görevime çıktığımda 1937 yılına Hindenburg'a gittim, ve giderken bir kız kardeşim vardı, ama döndüğümde... artık yoktu.
Я путешествовала во времени. Наш первый прыжок был в 1937-й год к "Гинденбургу". До этого у меня была сестра, но после... она исчезла.
İki hafta önce, konuşmayı aldık. Flaco Ruiz'in muhtemel olduğunu düşündüren İD.
Две недели назад мы перехватили разговор, из которого стало понятно, что Флако Руиз может указать на главного дельца в операции по отмыванию денег в картеле Флореса.
Tamam, ben deliyim Yoksa yavaş çekimde beş arabalık yığın izlemek gibi mi?
Я с ума сошёл или это было похоже на замедленную съёмку столкновения пяти машин за раз?
Daha iyi bir plan yaptık.
У нас появился план получше.
Dinle, kuşkusuz, bir plan yaptık. Bazı riskler içeriyordu - Bay Getz'e.
Послушай, у нас действительно был план представлявший некоторый риск для мистера Гетца.
- Ama adalet içinde, - Leo'yu ve aşçı bizden aldık.
- Но справедливости ради, мы повязали и Лео, и повара.
Beni neredeyse yakaladın ve tanık öldürüldü.
И вы почти убили меня и моего свидетеля.
Pablo'nun son suçlamalarıyla başlayalım - kamusal ahlaksızlık. - Bekle.
Давай начнём с недавних обвинений против Пабло за публичное непристойное поведение.
Ama sen şu gümüş kaşık priglerinden birini alırsın. Ve sokakta hayatta kalmalarını bekle, iyi...
А возьми любого из этих педантов с серебряными ложками и отправь их работать на улицу...
Bilmiyorum, ama çok tanıdık geliyor.
Не знаю, но выглядит знакомо.
Eminim biraz da var... Artık korku normaldir.
так что, знаешь, немного остаточного страха - это нормально.
Flynn'in geçmişte cinayet işlemesine izin vermek... Bu çılgınlık olur.
Позволить Флинну убивать в прошлом - это безумие.
Parçası olduğun şey insanlık dışı.
Твоя организация бесчеловечна.
- Anladık Doktor, fırsatımız olunca yapıcaz.
Ясно, док. Как только, так сразу.
Senin tanıdığın kişi, aşık olduğun kişi, ben değilim.
А та, кого ты знал, кого полюбил - это была не я, а кто-то другой.
- Kızarmış.
Он красный.
Artık canavar olduğunu düşünmüyorum.
Я не считаю тебя чудовищем.
Bana tanıdık geliyorsun.
Вы кажетесь знакомой.
Sadece... kötü bir alışkanlık.
Просто... Это просто дурная привычка.
Hastalıklı bir alışkanlık.
Нездоровая привычка.
Haklısın. Yapardık.
Мы поступили бы так же.
Bu yüzden sana tanıdık geldim.
Вот почему я кажусь тебе знакомой.
Ama bu... artık bitti.
Но всему этому пришёл конец.
Artık ihtiyacım olmayacak.
Мне он больше не понадобится.
Bugün Dünya çapında 42 Rittenhouse üyesini tutukladık. Toplamda 150 kişi oldu.
Сегодня по всему миру арестовано 42 члена "Риттенхауса", то есть, всего 150.
Belki olasılıklara açık olmalıyım artık.
Может, мне, и правда, надо открыться.