Kısa boylu translate Russian
190 parallel translation
Sebebini bilmiyordum ama kısa boylu, zayıf ve güler yüzlü bir adam görmeyi bekliyordum karşımda.
Не знаю почему, но я представлял его маленьким, худым и улыбчивым.
- Soluk yüzlü, kısa boylu olan mı?
Про бледного коротышку?
- Kısa boylu, soluk yüzlü.
- Бледный такой, невысокий.
" Uzun boylu musun? Kısa boylu musun?
"Вы высокий или низенький?"
Kısa boylu, çok zengin biri.
- Маленький коротышка с кучей денег.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
Я помню, что я танцевала с высоким, темным мальчиком... с вьющимися волосами... и с маленьким таким, с веснушками... и с толстым блондином, кто пел мне в ухо...
Biri uzun, kısa boylu, diğeri zayıf ve şişman.
Один - высокий и маленький, другой - худой и толстый.
Biri orta yaşlı, kısa boylu. Diğeri uzun boylu ve daha genç.
Один мужчина маленький, средних лет, а другой гораздо выше и моложе.
Çirkinliğini, sakatlığını bir derece azalmak için kendini kısa boylu, hoş bir genç olarak tanıtabilirsin.
Постепенно забываешь, что ты калека, и начинаешь считать, что у тебя вполне презентабельный облик.
Kısa boylu bir hemşire komşusu var.
У нее соседка медсестра.
Ben kısa boylu, tıknaz olanım.
Я коренастый, полный такой.
- Kısa boylu, şişman ve bıyıklı.
Невысокий, с усами.
O kadar uzun değil. Kısa boylu.
В жизни он не такой большой, наоборот, маленький, почти карлик.
Kısa boylu, bıyıklı, faşist, değil mi?
Коротышка с бакенбардами, фашист.
Ah, evet! Şu kısa boylu adamla uzun boylu karısı.
А, это тот коротышка с высокой женой.
Kısa boylu bir erkekle uzun boylu bir kadının evlenmesi gerçekten çok kötü.
Ужасно, когда такой низкий мужчина женится на такой высокой женщине.
Tüvit takımlı kısa boylu adamlar kurbağaları doğrar, bağış toplar.
Много парней в твидовых костюмах режут лягушек на всякие гранты и...
Asker tıraşlı, kısa boylu olan.
Коротышка с бритым затылком.
Kısa boylu içi kötü ve zayıf biri.
Он маленький посредственный и слабый.
Kısa boylu, çirkin adamlar için sonra çok zamanın olacak.
Пoтoм y тeбя бyдeт кучa вpeмeни нa ypoдoв-кopoтышeк.
Uzun boylu Fransız asker ile kısa boylu Hindiçinli kız nerede?
М ищем мужчину и женщину. Он высокий, а она маленькая.
Slater'ın kısa boylu arkadaşını biraz daha araştıracağım.
Я разузнаю побольше о о маленьком друге Слейтера.
Bajor direnişinin çok fazla kısa boylu pilotu vardı herhalde.
В баджорском сопротивлении было полно низкорослых пилотов.
Tanrım, TV'de gördüm, kasada çalışan kısa boylu, gerizekalı bir çocuk vardı.
Да! Я видела по телевизору, как у них работает умственно отсталый мальчик-кассир.
Milyarderler niçin hep kısa boylu olur?
Почему миллионеры всегда такие коротышки?
Kısa boylu, esmer, kültürlü görünen ve yakışıklı biri mi?
А это был красавчик-коротышка греческого типа с очень умным лицом?
Kısa boylu, düz, açık kahverengi saçIı.
У нее короткие каштановые волосы.
Kısa boylu kürk giyiyordu!
- Маленькая, в шубе. В шубе! - В шубе.
Kısa boylu, tıknaz, komik, kel adam. Kısa bir süre önce tanışmıştık.
Маленький, забавный, причудливый, лысый парень, с которым ты недавно познакомилась.
Kısa boylu, bodur, kafası az çalışan, kel bir adamın giyeceği tarzdan bir şey gibi.
Какой-нибудь невысокий, коренастый тупоголовый, лысый мужчина мог бы носить такую.
lsadore Bakanja adlı kişi kısa boylu ve kel kafalı bir Afrikalı. Vincent Ferrer ise...
Изадор Баканжа, невысокий, лысый африканец... ну а Винсент Феррер...
Kısa boylu insanlardan hoşlanmıyor muydu?
Когда дяде было 6 лет, его укусил один из них. И это на него повлияло.
Kısa boylu insanları sevmiyormuş.
У Джона проблемы.
Ama oraya çıkıp kısa boylu insanları aşağılamana izin vermem.
- Я не собираюсь этого делать. - Ричард, я знал твоего дядю.
Cemaatimde pek çok kısa boylu insan var.
- Помните, как мой дядя пришел в эту церковь?
Kevin Hanson'ın kısa boylu insanlarla yaşadığı tecrübeler onun hayatına damgasını vurmuş. Bu insanlar ve olaylar sadece hayatını değil kişiliğini de etkilemiştir.
Жизнь мистера Хансона была связана с невысокими людьми, которые влияли на его жизнь и на то, кем он стал.
Ama kısa boylu insanları korumak için herhangi bir yasa yok.
Но он ничего не говорит о невысоких людях.
Ayağa kalkıp onun kısa boylu insanlardan nefret ettiğini söylemek bir anma değil. Bence sen onu...
Необязательно говорить о том, что он ненавидел коротышек.
Kısa boylu insanlara bazen böyle hitap ederiz. "Boy engelli".
Мы называли невысоких людей "вертикально неудавшимися".
Uzun boylu değilsin ama kısa boylu olduğunu da söyleyemem.
Ты невысокий, но я не назвала бы тебя коротышкой.
Kısa boylu insan istemiyorum
Я не желаю, чтобы коротышки
Kısa boylu insan istemiyorum etrafımda
Я не желаю, чтобы коротышки были поблизости.
Kısa boylu insan istemiyorum Kısa boylu insan istemiyorum
Что ж, я не желаю, чтобы коротышки
- Sanırım hala kısa boylu bir adam ederiz.
- Думаю, нам все еще не хватает мужчины.
Kısa boylu bir Afrika prensi.
- Коротышка - принц из Африки.
Çok genç, çok yaşlı, çok kısa, çok uzun boylu.
Слишком молод, слишком стар, слишком невысокий, слишком высокий.
Sinsi görünümlü 3 uzun boylu adam, 4 kısa ve siyah bıyıklı adam, iki sakallı, üç şişman, 1 tuhaf şapkalı adam...
Троих высоких мужчин со странной походкой. Четверых мужчин с черными усами. Троих толстяков.
Bunlardan bir tanesi kısa boylu insanlara duyduğu nefretti.
Священник не хочет упоминать об этой его черте на похоронах.
Kısa boylu insan istemiyorum
Что ж, я не желаю, чтобы коротышки
Kısa boylu insan istemiyorum
Не желаю, чтобы коротышки Я не желаю, чтобы коротышки... Что ж, я... Не желаю, чтобы коротышки...
Sırf kısa boylu olduğum için bana saldırılmasına izin vermeyeceğim.
Что?