Kısa sürede translate Russian
2,221 parallel translation
En kısa sürede Varşova'yı geri almak için endişeliyim.
Я хочу вернуться в Варшаву как можно скорее.
- En kısa sürede yapabilirsin.
Лучшее, что он мог сделать немедленно.
Şogun teslim oldu ve savaş çok kısa sürede sona erdi.
Сёгун сдался и война быстро закончилась.
Eğer stres altındaysa daha kısa sürede.
Из-за стресса это нужно сделать раньше.
Matador, kısa sürede üç veya dört kişilik grupları öldürüyor.
Потрошитель убивает по трое или четверо с маленьким промежутком времени между убийствами.
Buzunu epey kısa sürede çözmüşler ama bir hafta, altı hafta veya kaybolduğu gece ölüp ölmediğini bilemiyorlar.
Они разморозили его довольно быстро, но сказать точно когда именно он умер, неделю назад, шесть недель назад или вчера - они не смогут. Как он умер?
En kısa sürede dönerim.
Вернусь, как только смогу.
En kısa sürede sana geri vereceğiz.
Мы вернем его как можно быстрее.
Dyson ile en kısa sürede görüşmeliyim.. Kendisi de bana gelebilir..
Дайсон должен зайти ко мне, как можно быстрее.
Kitty, Loestrin reçetesi için benimle anlaşma yaptı, ve duydum ki günde iki tablet almak, kısa sürede göğüslerimi B'den D'ye büyütecek.
Китти достала мне рецепт, и я слышала, что пара таблеток в день живо превратят мой второй в третий.
Belki bir yıldan kısa sürede minicik bir ceninden bir yetişkine dönüşmek burnunu kaldırdı, Robin Sylvester ama burada protein içeceklerimizi insan yiyeceği tadında severiz Dr. Moreau adanda uydurduğun garip kök hücre soslu fıstık ezmesi tadında değil.
Может быть тот факт, что ты из младенца меньше чем за год превратилась во взрослого человека, позволяет тебе дерзить, Робин Сильвестр, но мы тут предпочитаем протеиновые коктейли, больше напоминающие человеческую еду, а не какой-то дурацкий соус из арахисового масла, приготовленный тобой на острове доктора Моро.
En kısa sürede alnının ortasına bi'kurşun yerleştirmek istiyorum.
Я скорее всажу в тебя пулю.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur, çünkü bu ikisinin ilişkisine oldukça kısa sürede son vermeliyim.
Лучше сделать это побыстрее. Потому что скоро я должен буду отпустить этих двоих.
Kısa sürede oradayım.
Приеду как только смогу.
En kısa sürede görevinin başına geçeceksin.
Мы восстановим тебя как можно скорее.
Gelebildiğim en kısa sürede geldim.
Лег спать, как только приехал.
Telefonunuza cevap veremiyorum. Mesaj bırakırsanız sizi en kısa sürede ararım.
Я не могу ответить на звонок, но если вы оставите сообщение, я вскоре перезвоню.
Adli tıp doktorunun otopsi sonuçlarını en kısa sürede bana ulaştırmasını söyle.
Убедись, что мне передадут результаты вскрытия как можно скорее.
İşleri kısa sürede yapar.
Он стал угонять помногу.
Kısa sürede oldukça büyük bir miktarda para kazandık.
Нам удалось заработать много денег в короткий промежуток времени.
- Kısa sürede bulabildiğim tek araç.
- За такое короткое время я смог найти только грузовик.
En kısa sürede burada bir patoloğa ihtiyacımız var.
Нам здесь нужен патологоанатом, и как можно скорее.
Sen bana bir ses ver tıbbi argüman on saniye veya daha kısa sürede İlkkolon yapmak için, ya da biz burada yapılır.
В течение десяти секунд ты выдвигаешь мне неоспоримый медицинский аргумент, что мы сперва должны заняться кишкой, или вопрос закрыт. Начинай.
- Hayır, en kısa sürede o uyanır gibi... yapabilirsiniz.
- Нет, сможете, как только она проснется.
Ah, ben korkmuyorum ama ben sizi haberdar edecektir O ameliyattan çıktı kısa sürede.
Боюсь, что нет, но я сообщу вам, когда операция закончится.
En kısa sürede hastaneden ayrılacağız.
Мы уедем, как только она прибудет сюда.
Oturumu kısa sürede sonlandırabileceğimizi düşünüyorum.
Думаю, мы в состоянии побыстрее с этим покончить.
Bunu boynunuzun arkasına koyun. - En kısa sürede ilgileneceğiz. - Tamam.
Просто повесьте это на свою шею, и мы как можно быстрее вами займемся.
Tamam. Eh, ben kocanız için göz gidersiniz kısa sürede bu olsun kontrol altında kanama.
Хорошо.Ладно, я пойду поищу твоего мужа как только мы остановим кровотечение.
- En kısa sürede. Bu arada ilaçlarını bırakmak zorunda kalacaksın.
Тем временем, тебе надо перестать пить лекарства.
Sizi elimden geldiğince kısa sürede arayacağım.
Я позвоню вам, ребята, как только смогу.
O kadar kısa sürede bir anlaşma yapmış olamaz.
Он не мог так быстро заключить сделку.
Kısa sürede dünya çapında operasyonlarınızı icra etmeye hazırlıklı ve muktedir misiniz?
Вы готовы расширить масштаб проводимых операций? В рамках всего мира?
Böyle bir travmatik beyin hasarından sonra bu kadar kısa sürede konuşup göreve dönmeye hazır olması...
Ну, подняться, говорить и быть готовым приступить к работе так быстро, после такой черепно-мозговой травмы..
Bu kadar kısa sürede bu kadar iyi iş çıkarmanızdan gerçekten etkilendim. Sadece biraz düşünmek için zamana ihtiyacım var ve...
Я очень впечатлён, как - как много вы, ребята сделали за столь короткое время, мне надо взять время подумать, переварить
En kısa sürede işe geri dönmek istiyorum ama biraz daha dinlenmeye ihtiyacım var.
Знаешь, я хочу вернуться к работе как можно скорее, и я - - мне нужно ещё немного отдохнуть
Mümkün olduğunca kısa sürede döneceğim.
Я постараюсь вернуться поскорее.
Kısa sürede geldiğin için teşekkürler.
Спасибо что пришел, по такому скорому уведомлению.
Bu kadar kısa sürede hakemlerin bulunabildiği tek yer burası.
Это единственное место, которое смогли найти судьи так быстро.
Bu kadar kısa sürede toplandığınız için teşekkür ederim.
Должен поблагодарить вас за то, что вы так скоро явились на мой призыв.
En kısa sürede oraya getir o adamı.
Пусть придёт как только сможет.
- Ne zamana lazım? - En kısa sürede.
- Как быстро тебе нужен отчет?
Akşam için bu kadar kısa sürede izin alabilmen bana kendimi şanslı hissettirdi.
Я тебе говорил, как я счастлив, что ты смогла отпроситься с ночного дежурства, несмотря на мою позднюю просьбу о встрече?
"Bir dakikadan kısa sürede banyoda güzele dönüşmek."
"Ванна для ребёнка меньше чем за минуту"
En kısa sürede bizi orada görmek istiyormuş.
Мы немедленно выдвигаемся.
En kısa sürede benimle FBIH'te buluşun.
Встречаемся у "Рыбы" как можно скорее.
Jüriye bu kadar kısa bir sürede karara vardığı için teşekkürlerimi sunarım.
Благодарю присяжных за скорый и справедливый вердикт.
Kulağa harika geliyor, ama... Bu kadar kısa bir sürede nereye gideceğiz?
О, это звучит замечательно, но куда мы можем поехать в такой короткий период времени?
Bir saatten kısa bir sürede ülkeye girip çıkıyorlar.
На всё про всё потребуется около часа.
Fakat çok ama çok kısa bir sürede onunla görüşmeyi planlıyorum.
Но я увижу ее очень скоро
Düşünmek için pek fırsatım olmadı çünkü bu koca arena turunu düzenlemeye çalıştım hem de çok kısa bir sürede.
Знаешь, у меня еще не было возможности все продумать Потому что я пытаюсь сформировать этот гигантский мировой тур в кратчайшие сроки. Значит, ты не вернешься к выборам?