Kıskanıyorsun translate Russian
401 parallel translation
"Kıskanıyorsun!"
"Ты просто ревнивец!"
Biliyormusun, bence onu kıskanıyorsun.
Вы ревнуете меня.
Anlayamadığın birşeyi de kıskanıyorsun.
Но вы ревнуете к тому, чего вы не понимаете.
Onu sen de seviyorsun. Kıskanıyorsun.
Ты будешь рад от меня отделаться.
Beni çok seviyorsun ve kıskanıyorsun.
Ты влюблен и ревнуешь.
- Mohei ile kaçtığı için Hanımefendi'yi kıskanıyorsun galiba.
Ты ревнуешь к госпоже, потому что она сбежала вместе с Мохеем.
Bence kıskanıyorsun.
Знаешь, что я думаю?
- Sen Zoya'yı kıskanıyorsun.
- Ох, и ревнивая ты, Зойка.
Sen George'u kıskanıyorsun, ben de prensesi.
Ты завидуешь Джорджу, я - принцессе.
Kıskanıyorsun.
Ты ревнуешь.
Ogino-san, beni kıskanıyorsun, değil mi?
Огино-сан, ведь вы мне завидуете?
Beni gömecek olanın sen değil de o olmasını mı kıskanıyorsun?
Ты что, ревнуешь его к тому, что меня похоронит он, а не ты?
Benim keşfetmemi kıskanıyorsun!
Я вообще-то тоже могу делать открытия!
- Onu kıskanıyorsun.
- Ты ревнуешь.
Kıskanıyorsun değil mi?
А ты ревнив оказывается!
O gerçek bir erkek olduğu için onu kıskanıyorsun!
Я знаю причину. Ты ревнуешь, потому что он - настоящий мужчина.
Yazık, kıskanıyorsun sanmıştım.
Жалко, я думала, что ревнуешь.
- Kıskanıyorsun çünkü yabancılarla yatıyorsun
- Завидуешь. Ты с черножопыми трахаешься
Biliyorum, kıskanıyorsun.
Думаю, ты ревнуешь.
- Bence kıskanıyorsun. - Kıskanıyor muyum?
Может быть, это ревность?
Kıskanıyorsun!
Ты ревнуешь!
- Hayır, kıskanmıyorum. - Kıskanıyorsun.
- Нет, я не ревную.
- Kıskanıyorsun.
- Ты ревнуешь.
- Kıskanıyorsun!
- Ты
- Kıskanıyorsun!
- Да ты!
- Kıskanıyorsun!
- Ты!
Hayır, onu saygı duyulan bir mültimilyoner olduğu için kıskanıyorsun.
Нет, я думаю, ты завидуешь потому что он уважаемый человек и миллионер... и делает то, чем ты хотел бы заниматься.
- Teğmen olduğum için kıskanıyorsun.
- Ты завидуешь, что я лейтенант.
Leo'yla görüşmemi istemiyorsun çünkü kıskanıyorsun.
Ты не хочешь, чтобы я встречалась с Лео, потому что ревнуешь.
Bende Auryn olmasını kıskanıyorsun, ve onu benden almaya geldin.
Ты завидуешь, что у меня Орин, и ты пришел забрать его от меня.
- Kıskanıyorsun. - Ben mi?
- Да тебе просто завидно!
Ona Savage adındaki kiralık serseriyi sor. Kes artık! Beni, senin hiç anlamadığın kadar anladığı için kıskanıyorsun.
Ты просто ревнуешь, что есть другой мужчина, который может дать мне всю ту душевность и понимание, которых у тебя не было и в-помине...
Beni kıskanıyorsun, çünkü ben hakiki bir ucubeyim! Sense maske takmak zorundasın!
Ты мне завидуешь, потому что я уродлив от природы а ты должен носить маску!
Marcia'yı mı kıskanıyorsun?
Ты ревнуешь к Марше?
Onunla ilgilenmesini mi kıskanıyorsun?
Ты ревнуешь потому что он ей заинтересовался?
Evrimi kıskanıyorsun.
Это ревность к эволюции.
Sende yok diye kıskanıyorsun, değil mi?
Вы просто завидуете, что у вас нет такого же.
Doğal insan saçını kıskanıyorsun.
Ты просто ревнуешь к человеческим волосам.
Gerçek bir doktor olduğum için beni kıskanıyorsun.
Ты завидуешь по-тому, что я настоящий доктор.
- Biriyle tanıştım ve sen kıskanıyorsun.
- Я, наконец, встретил кого-то, и ты ревнуешь.
Tamamen kıskanıyorsun!
Ты вся изревновалась!
Haline bak, kıskanıyorsun.
Ты посмотри как мы завидуем.
- Bence sen kıskanıyorsun.
- Я думаю ты ревнуешь.
İlişkimizi kıskanıyorsun değil mi?
Ты ревнуешь меня.
Ve onunla harcadığı zamanı kıskanıyorsun
Ты ревнуешь ее к нему
Biliyorum kıskanıyorsun ama, benim popom daha tatlı.
Я понимаю, что ты ревнуешь Но я не виноват, что у меня жопа лучше твоей.
- Kıskanıyorsun.
- Вы ревнуете.
Partiye getirecek kız arkadaşın olmadığı için beni kıskanıyorsun.
Ты просто ревнуешь, потому что у тебя не было пары на вечеринке.
Beni mi kıskanıyorsun, Qinawi?
Ты завидуешь?
kıskanıyorsun.
Ты ревнуешь
- Kıskanıyorsun!
- онечно!
kıskançlık 60
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyor musun 33
kıskandın mı 76
kıskaç 19
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyor musun 33
kıskandın mı 76
kıskaç 19
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20