English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Lar mı

Lar mı translate Russian

22,709 parallel translation
Emlakçılar mı?
Риэлторы?
Canını yakmaya çalıştılar mı?
Он пытался тебе навредить?
Doğmalılar mı?
Должны ли они вообще были родиться?
Yattılar mı?
И они переспали?
Eşini aradılar mı?
Жене позвонили?
Kırmızı Başlıklılar çetesinin lideri olduğunu ortaya çıkardığım için yaptı.
За то, что я его раскрыл.
Arkadaşımı patlattılar resmen.
Моего друга взорвали.
Birçoğumuz Ukrayna'ya geri kaçtı, fakat bazılarımız intikam umuduyla burada kaldı.
Многие вернулись на Украину, но некоторые остались, надеясь найти способ отомстить.
Ben buzlu arkadaşının sırrını saklayacağım sen de bu kapıları bir daha karartmayacaksın, hatırladın mı?
Я молчу про секрет твоей морозной подруги, а ты не оскверняешь эти двери.
Ben babası değilim ve tabii ki seninle aynı emniyet kaygılarını taşımıyorum ama bildiğim bir şey var ki Joe, birininin potansiyelini ne kadar uzun süre inkar edersen desteği o kadar çok başkasında ararlar.
И... я понимаю. Я не его отец, и я не переживаю за его безопасность так, как ты, но, Джо, я точно знаю, что чем дольше ты отрицаешь его потенциал, тем больше он станет искать на стороне.
Pekala bütün bunlar fazlasıyla ilginç ama denizkızlarıyla bağlantıları ve nasıl kullanacağımıza dair...
Ладно, это всё очень интересно, но это не говорит нам ровным счетом ничего о связи с сиренами.
Benim anılarım, senin kafan.
твоя башка.
Önce kim ayakkabılarını giyecek bakalım?
Привет Кто первым наденет свои туфли?
Yardımcılarım bu konu üzerinde çalışıyor.
И найдем. Мои интерны работают над этим.
Çocuklarım bu işe asla dahil olmamalıydılar!
Мои дети не должны были - участвовать во всем этом! - Наши дети!
Benim bile arkadaşlarımın çektiği acıları izlemek konusunda bir acı eşiğim var. Ne kadar mücadele ettiklerini görmek.
даже у меня есть порог боли когда вижу через что проходят мои друзья как сильно им приходится бороться
Ama yine de cehenneme dönmemi istiyorsan, anlayışla karşılarım.
Так ли иначе... если тебе еще надо возвратить меня обратно в Ад, я пойму.
Ayrıca kendi kombuçamızı yetiştirip, kendi arılarımızı kullanıyoruz.
Мы завариваем чайный гриб и держим пчел.
Sarışın Nebraskalılar doğal mı oluyor yoksa hormonlu mu?
Может блондиночки из Небраски или ГМО?
Yardımıma muhtaçtılar.
Им нужна была моя помощь.
-... bazılarını atlamıştım. Hatırladın mı?
Так вот что это было за "срочное дело"?
Ailesini yakaladılar ve Başkan'ı mı öldürtmeye çalışıyorlar?
Мафиози захватили его семью и требуют, чтобы он убил президента? Нет.
Ama bizim Cadılar Bayramı'mız öyle olmuyor.
Замечательно. Но это не твой Хеллоуин.
Yoksa mutlu Cadılar Bayramı mı demeliydim?
С Рождеством. Или, я должен сказать, с Хеллоуином.
Neyse, Cooper'ların binasının önünde buluşalım.
Неважно. Встречу тебя у здания Купера.
Fotoğraflarından bazılarını uygunsuz şekillerde montajadım.
Я подделал в фотошопе компрометирующие ее снимки.
Onların da kendi başarıları mevcut. Eğer amacımız buradaki doğa üstü şeyleri yok etmekse tüm engelleri de yok etmeliyiz.
У них бывали не только неудачи. необходимо уничтожить все препятствия.
Şarkılarımızla ilgili telif hakları yıllar önce suyunu çekti.
Но гонорары с хитов давно сошли на нет.
Sırada bekleyen alıcılarımız var.
Покупатель уже есть.
Bölgedeki bağlantıların, Bayan Hashemi'yi bize yardımcı olması için motive etmek konusunda yeterli olacak mı?
Как ты считаешь, твоих местных связей достаточно, чтобы убедить мисс Хашеми нам помочь?
Etik kaygılarım olacağını düşünmedin mi?
Ты не подумал что у меня могут быть принципы?
Bilim adamlarımızdan biri de benzer kaygıları yaşıyor.
Вообще-то, это отличная идея.
Banyon Canyon mı? Çocuklarımı oraya yazdırmaya çalıştım ama karşı çıktılar.
- Банион Канион? но не вышло.
Tamam o zaman. Elimizde tutucu bir hakimin karşısına... aptalca bir saç traşı ve pezevenk ayakkabılarıyla çıkacak bir davalımız var.
Итак, наш обвиняемый предстанет перед консервативным судьей с пацанской стрижкой и в кроссовках как у сутенера.
KTX 101, bağlantılar net değil, bilgi paylaşımı imkansız. Tamam.
101, из-за нестабильности трудно что-то сказать.
Alıcılarımız gitti.
Наши покупатели ушли.
Nyx'i terk edeceğini, ona yardım etmeyeceğini sandılar.
Они думали ты откажешь Никс, не поможешь ей.
Baksana markete gidip cadılar bayramı için şeker alır mısın?
Можешь сбегать в магазин, купить конфет для детей на Хеллоуин?
Cadılar bayramı için dışını kapladım.
Пришлось убрать его, Хэллоуин ведь.
Pek tam olarak ayakkabılarımı nasıl alacağım?
Как будет происходить покупка туфель?
Bugün toplantılarımı iptal edip bir kaç gün erken gideceğim.
Я сегодня разберусь с совещаниями и вылечу на пару дней раньше.
Sadece idare eder vaziyetteki Amerikalılar gibi değil de, Finlandiya'daki dostlarımız gibi olmalıyız.
Как наши друзья из Финляндии, которые не остаются довольны подобным, как мы, американцы.
Bırak da bir ayakkabılarımı giyeyim lütfen.
Дай мне уже разобраться с этой грёбаной обувью, прошу.
- Bazılarımız doğuştan yetenekliyiz.
Некоторые из нас просто рождены для этого.
Soğutucunun parçalarını mı aldılar?
Они украли детали от холодильника?
DNA'larında ne bok taşıdıklarından haberin var mı?
Но вы хотя бы примерно представляете, сколько дерьма в их ДНК?
Yerleşik bellekte ADI'ların kontrol kaydı var mı?
А дроны ведут протокол полученных команд в локальной памяти?
Anılarımı çalıyor lan!
Эта чертова штука забирает мои воспоминания!
Bundan sonra, Efendi Jeremy ve ben kahvaltılarımızı burada yapacağız.
Мы с мастером Джереми теперь будем завтракать здесь.
Şimdi sana da buzağıların bakımı veya tohum ekiminde yardım etmeyecek.
Она больше не станет тебе помогать с телятами и посевом.
Sadece avukatlarını, muhasebecilerini ve bankacılarını değil... Sekreterlerinin, ona yardım için parmağını oynatmış... Herkesin ölüsünü istiyorum.
Хочу убить не только его адвокатов, бухгалтеров и банкиров... хочу убить всех его секретарей... всех, кто хотя бы пальцем пошевелил, чтобы помочь ему.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]