English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Oglum

Oglum translate Russian

17,158 parallel translation
Dangalak oğlum ne yaptı da senin gibi bir parçayı kaptı anlamıyorum.
- Не понимаю, как моему дебилу-сынку удалось подцепить такую, как ты.
- Oğlum bir kahraman!
Мой сын - герой!
Oğlum bir kahraman. Duydunuz mu?
- Мой сын - герой!
Bir oğlum var.
У меня есть сын.
Yapma be oğlum.
Да ладно тебе, чувак.
Tabii ki oğlum.
Конечно, сынок.
Oğlum da öyle.
Как и мой сын.
Bu adam, benim güzel ve aptal oğlum seni istedi!
Этот человек, мой прекрасный, глупый сын хотел тебя!
Oğlum.
Мой сын.
Gördüğünüz şey benim oğlum.
Вы видите моего сына.
Evet değişmiş ama yine de benim oğlum.
Изменился, но по прежнему мой сын.
Peki ya benim oğlum?
А как же мой сын?
Oğlum da benim sorumluluğumda.
Это я за него отвечаю.
Hadi be oğlum, bırak numarayı.
Ну чего ты, дружище. Ты меня пугаешь...
- Pencereden çıktı oğlum ya.
Она забралась в окно, чувак.
- Yeter! Oğlum Nick'i arıyorum sadece.
Я просто ищу своего сына Ника.
Ama sen de biliyorsun oğlum, sen de biliyorsun.
Но ты, парень, ты знаешь.
Ne diyorsun oğlum ya? Ne yapacaksın?
В смысле?
Oğlum sonuçta.
Он мой сын.
Oğlum nerede?
Где мой сын?
- Oğlum nerede?
- Где мой сын?
Benim oğlum Kevaşeavı42.
Это мой сын - Шмаролов42.
İşte benim oğlum!
Это мой сын!
Oğlum... oğlum!
Вау, мальчик. Вау, мальчик.
Yavaş ol, tamam mı oğlum?
Стой, стой, стой, стой. Вау, теперь. Хорошо, мальчик.
Aferin oğlum.
Хороший мальчик.
Oğlum ayakkabılarına kustuğu için özür dilerim.
Прости, что сына стошнило на твои туфли.
Bu kadar kötü bir anne miyim ben? Oğlum garsona teşekkür etmeyi bile bilmiyor.
Неужели я настолько плохая мать, что мой сын даже не знает, что нужно поблагодарить официантку?
Oğlum da hiç teşekkür etmedi.
Мой сын никогда не говорил "спасибо".
Oğlum!
Мой сын!
Etrafına bir bak oğlum.
Посмотри вокруг, сын.
Değil mi oğlum?
Правда же?
Çünkü benim oğlum başarısız oldu.
У меня на глазах сын облажался.
- Bu... Bu benim oğlum, Branch.
- Да, мой сын Брэнч.
Galiba oğlum ve ben ayrılacağız.
- Ну, мы с сыном удаляемся...
- Pink Floyd bu, oğlum!
Это Пинк Флойд!
Ama az çok oğlum sayılır, hani.
Но он немного похож на сына.
Burada, ama burası benim evim ve o da benim oğlum. Sanırım konuşmak istediğiniz şeyi bilmek benim hakkım.
Да, но это мой дом, а он мой сын, кажется, я могу узнать, о чем вы хотите с ним поговорить.
Seni gördüğüme sevindim, oğlum.
Рад тебя увидеть, сын.
Oğlum.
Моему сыну.
Durumun nasıl, oğlum?
Как ты поживаешь, сын?
Onlar benim adamlarım, oğlum.
Там мои люди, сын.
Seni seviyorum, oğlum.
Я люблю тебя, сын.
- Sus oğlum.
Тише, парень.
- Oğlum olmadan hiçbir yere gitmiyorum.
- Я не уйду отсюда без моего сына.
Bitti. Ama ona iyi baksan iyi olur, oğlum.
Да, готово, но тебе следует относиться к ней бережнее.
Oğlum ve kızım ne olacak?
А как же мои дети?
Demek istediğim... Birkaç sorunumuz... - Çıkar baklayı, oğlum.
Я хочу сказать, что возникли определенные сложности...
Oğlum benim.
Сынок.
Gel buraya, oğlum.
Иди сюда, сынок.
- Gel, oğlum.
Давай, сынок.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]