Ogrenecegim translate Russian
918 parallel translation
Sonunda bir uyurgezerin uyanma halindeki davranışlarının gerçekten kontrol edilip edilemediğini öğreneceğim. Eğer bu gerçekse ona cinayet bile işletebiliriz.
Я узнаю, правда ли то, что сомнамбулу можно заставить совершать поступки, которые он никогда бы не совершил наяву и которые были бы ему отвратительны.
Neyse, iner inmez gidip Madge'i bulacağım şu Tremont denen kız neyin nesiymiş ondan öğreneceğim.
Но так или иначе, как только мы прилетим, я найду Мадж... и узнаю у нее, кто эта Тремонт и что она из себя представляет.
Ne zaman ağzımı kapalı tutmayı öğreneceğim?
Ух, ты, чёрт. Кто меня за язык-то тянул?
Ben dışarı çıkıp, kapıda neler olduğunu öğreneceğim.
Пойду прогуляюсь, разузнаю, что это за суета была за воротами.
Neden bağırdıklarını öğreneceğim. Merak ettim.
Понять не могу, к чему был весь этот шум?
Nasıl öğreneceğim?
Откуда я узнаю?
Bu işin aslını öğreneceğim.
Джонсон, я хочу всё выяснить.
Belki de birşey değildir. Bakalım, öğreneceğim.
Просто я пытаюсь выяснить.
Başı zorda olmanın, arkadaşsız, her şeyden mahrum... isimsiz, yalnız olmanın... nasıl bir his olduğunu öğreneceğim.
Я собираюсь выяснить, какого это, жить с такими проблемами. Без друзей, без денег,.. .. без чековой книжки, без имени.
Ben arayıp öğreneceğim.
Это мой стул.
Belki bilmiyorum, ama bu işin aslı astarını öğreneceğim.
Может и не понимаю, но хочу разузнать побольше.
Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz?
Вы сами скажете, но всё же спрошу, зачем позвали. Джордж, вот это мне в тебе нравится.
İlkinden sonra nasıl olduğunu öğreneceğim.
Лиха беда начало.
Sonra bir gün eve döndüğümde, Chickamaw'ın buraya geldiğini öğreneceğim.
Потом однажды я приду домой и увижу, что Чикомоу был здесь.
.. ve sizden öğreneceğim çok şeyler var.
И мне есть чему поучиться у вас.
Kamyona gidip nakliye şirketinin adını öğreneceğim.
Я запомню номер грузовика.
Çayıra gidip ne olduğunu kendim öğreneceğim.
И не усну, пока не узнаю, в чём дело.
Henüz emin değilim, ama Cumartesi günü öğreneceğim.
Сам еще толком не знаю. Но в субботу я это выясню.
Senden nefret etmeyi öğreneceğim.
Я не могу.
Öğreneceğim.
УзнАю.
Cuma günü bir dersim vardı ama hızlı öğreneceğim.
У меня был только один урок в пятницу... но я быстро выучу.
Amcamın okulunda terzilik öğreneceğim. "
Лучше я буду парикмахером у дяди. "
Ne istediğini öğreneceğim.
Ну-ка, посмотрим, что он хочет.
Geri kalanını öğreneceğim.
- Да, я приму остальную часть.
Arayip ögrenecegim.
Звякну, да узнаю.
Ben burada kalıp siyaset öğreneceğim.
Нет. Я останусь и буду учиться политике.
Eninde sonunda öğreneceğim.
Я все же узнаю это!
Bizden ne istediğini öğreneceğim.
Узнаю, чего он хочет от нас.
Bunu da öğreneceğim.
Я это выясню.
Buradan ayrılmadan önce bu deliliğin sorumlusunu ve burada ne yaptığınızı öğreneceğim.
Я не уйду, пока не узнаю, кто придумал весь этот маразм, что вы здесь делаете и зачем.
Tercihini ve nedenini öğreneceğim.
Я хочу знать, как он проголосует и почему.
Bütün düşüncelerinizi öğreneceğim.
Хочу знать ваши мысли.
Ne zaman öğreneceğim?
Когда я могу узнать точно?
Kızdan bunu zorla öğreneceğim.
Я заставлю ее это сделать.
Öğreneceğim. Ve gökyüzündeki ışıkları seyredeceğim.
Я буду учиться, смотреть на огоньки в небе
Az kalsın "Ama aramızda hiçbir şey geçmedi." diyecektim ki birden Françoise'nın hakkımda öğreneceği şeylerden hiç korkmadığını fark ettim. Ama benim onun hakkında öğreneceğim bir şey işte o an aklım dank etti.
Я собирался сказать Франсуазе, что между нами ничего не было, как вдруг понял, что Франсуаза испугалась не того, что она услышала от меня, а того, что, по её мнению, я узнал о ней,
- Hiçbir fikrim yok efendim ama öğreneceğim.
я собираюсь искать.
Bu işle bir alakan var ve ne olduğunu öğreneceğim!
Вы вовлечены и я выясню, каким образом!
Buranın Komutanı benim ve ne olduğunu öğreneceğim.
Я тут главный, и сам разберусь.
- Kumarhane işini öğreneceğim.
Я собираюсь заняться игорным бизнесом.
Babanın nerede olduğunu öğreneceğim.
Я узнаю, где твой отец.
- Bilmiyorum. Ama öğreneceğim.
Не знаю, но хочу узнать.
- Bilmiyorum, öğreneceğim.
Не знаю, но я хочу выяснить.
- Senden öğreneceğim çok şey var.
- Я могу многому от Вас научиться.
Neler olduğunu öğreneceğim!
Я собираюсь разобраться, что за дерьмо здесь происходит.
Hey, işlerin nasıl yürüdüğünü haftaya öğreneceğim.
Я только на следующей неделе начинаю.
Varlığını bildiğim ama göremediğim hayallerin ne olduğunu öğreneceğim.
Хочу узнать, что это за образы, которые мне не удается увидеть.
Ama bundan sonra onları sevmeyi öğreneceğim.
Отныне я буду учиться их любить.
- Yeni arkadaşlar. - Öğreneceğim.
- С новыми друзьями.
Öğreneceğim.
Я узнаю.
Kadın ve çocukların bulunduğu bir köyü bombalamak için, fazla barışsever olup olmadığınızı, öğreneceğim.
Если тут есть миротворцы, у которых кишка тонка бомбить вражеские деревни, с женщинами и детьми, я найду их.
öğreneceğim 42
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğrenmelisin 17
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğrenmelisin 17