English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sattın mı

Sattın mı translate Russian

665 parallel translation
Hiç sattın mı?
Ох, тебе удалось продать?
Sattın mı?
Продал?
Ne yaptın, biletleri sattın mı?
Ну а ты как, продал билеты?
Son zamanlarda hiç tablo sattın mı? Hayır.
Продал что-нибудь из картин?
O resimleri gerçekten sattın mı yani?
Ты и вправду продала картины?
- Hiç gazete sattın mı?
- Продаешь газеты?
- Sattın mı yoksa rehin mi bıraktın?
Вы заложили её или продали?
Daha önce hiç silah sattın mı?
Ты когда-нибудь раньше продавал?
Yapma, sattın mı?
- Нет, не может быть. Правда украл?
- Bunlardan hiç sattın mı?
- Ты хоть одно продал?
Sattın mı yoksa?
Ты ее уже продал?
Buraya hiç kitap sattın mı?
Здесь книги продаются?
Fabrika ve toprakları sattın mıydı seninki bitti sayılır.
Твоя - почти закончена. Продажа лесопилки и земель Пэккарда?
- Laura Palmer'a uyuşturucu sattın mı?
Ты продавал наркотики Лоре Палмер?
- Laura Palmer'a uyuşturucu sattın mı?
- Ты продавал наркотики Лоре Палмер?
Ee, Flanders, Herhangi birşey sattın mı?
- Фландерс, ты что-нибудь продал?
Sattın mı?
- Ты продала?
Xiaoping'i aldın, daha büyük bir anlaşma yaptın? Sırlarını mı sattın?
Получить Сяопинь, сделку покрупнее?
Dinle, Wallstein'e sattığın portrelerden aldığımız paranın bir kısmını kenara koymamız gerekirdi.
Слушай, у нас осталось немного денег от картин, что ты продал Валенштейну?
Malı sattığımızda başladığımızın 2 katı paramız olacak.
Продадим их на севере, получим в два раза больше.
Sadece boş anlarımda karaladığım romanın bir kısmını sattım.
Просто я продал небольшой роман, который набросал в свободную минуту.
Ben de resimlerin bazılarını sattım.
И я продала некоторые картины.
Ben de yakınlarda nakit karşılığı bir şey sattınız mı diye soracaktım.
Так вот я хотел поинтересоваться, вы ничего не продали в последнее время за наличные?
Neyse, ben de oradan kaçtım ve küçük kulüplerde boks yaptım. Gazete sattım filan, sonra Johnny Friendly beni satın aldı.
Я оттуда сбежал, боксировал в одном клубе, разносил газеты и частично продался к Джонни Френдли.
Sattığın herhangi bir dergi var mı?
У тебя есть журналы на продажу?
Portakal bahçesini satın almak için her şeyi sattım.
Я продал всё, чтобы купить апельсиновую рощу.
İtalya'nın yarısına şampanya sattım.
А вы, пожалуйста, пейте виски.
Yardım edebilirdim. Onun barını sattın.
Вы продали её бар?
Crassus'a bir kadın sattım, adı Varinia.
Я продал Крассу эту Валерию.
Son iki yıl içinde iki ev satın aldım ve hemen sattım. - Bu kulübe...
За последние два года я купил два земельных участка, сразу же их продал, и это тоже все вокруг.
Bunun sattığımız ilk şarkı olduğunun farkında mısın?
Ты понимаешь, что это первая песня, которую мы продали?
İtalyan şarkısını yeni sattım.
Я только что продал ему итальянскую песенку.
Leland, unuttun mu? Sana ilk tablonu ben sattım. Seni koleksiyoncu yaptım.Bunun sakinleşmene yardımcı olacağını düşünerek.
Лиланд, вспомните, через меня вы купили все ваши картины, я вам создал коллекцию, я думал, что это будет отдых, а за это...
Sattın mı?
- Продал?
Her şeyi sattın! Umutlarımızı yüreklerimizi, aşkımızı, her şeyi!
Вы всё продали - наши надежды, наши сердца, нашу любовь, всё!
Ben kadın başıma, bütün gün evde olduğum halde sizden az önce gelen genç bir adama yediye sattım.
А я - женщина. И, хоть торчу целыми днями дома, продала кувшин за 7 золотых. Покупатель пришёл ещё до полудня, и сейчас осматривает кувшин.
Bir mağazanın indirimli satış reyonunda çalıştım, hatta kapı kapı gezip çanak çömlek bile sattım.
Несколько раз я была официанткой, несколько раз я работала в универмаге, в отделе уцененных товаров, я даже продавала кастрюли и сковородки от дома к дому...
Kime sattığını bilmiyorum ama "Adam" satacak silahın olduğunu söyledi ve benim de silaha ihtiyacım var.
Я не знаю, кому ты там продавал, но Босс мне говорит, что у тебя есть стволы на продажу, а мне нужны стволы.
Ama nereden? Şirketiniz için 20 yıl çalıştım, gömülü tabutları tekrar çıkardım ; siz sadece çamurlarını temizleyip, cilalayıp yeni gibi sattınız.
20 лет на вас работаю, выкапываю гробы, вы их только отмываете, покрываете лаком и впариваете снова.
"Ben seni sattım, sen beni sattın."
"Я продал тебя, ты продал меня."
Takımını bana sattı.
Он продал мне свой костюм.
Aman tanrım, kızı para karşılığında mı sattın? Yanılıyorsun!
Дорогой, так ты продал ее?
Ona anneni fılan mı sattın?
Мать продала, что ли?
Kamyonu sattım. Sorun değil. Söylediğin gibi sen kazanacaksın.
Это не страшно, ты же победишь, помнишь, что ты говорил, пап?
Başka birine sattınız mı, onu bilmek istiyorum. Dün, ya da önceki gün...
Я хочу узнать, Вы продавали его кому-нибудь вчера или позавчера?
1919'da onun takımı Şikago White Sox... Dünya Kupasını sattı.
Потом в 1919 году его команда Чикаго White Sox поддались в Мировой Серии.
Bay Mace, Styles St Mary köyünün vasıflı eczacısı olarak son zamanlarda yetkisi olmayan birine striknin sattınız mı?
Мистер Мейс, в качестве квалифицированного провизора аптеки в деревне Стайлз Сент-Мери, вы продавали в последнее время кому-нибудь стрихнин?
Satın aldım. Parça parça sattım.
Я купил её и продал по кусочкам.
Evimi sattım, sizde parayı paylaştınız.
Я продала дом, вы поделили деньги...
Siz sattığınız için pişmansınız, biz de aldığımız için.
Вы - отчаялись купить, мы - отчаялись продать.
Hepimiz bir çift kalça uğruna sattın, şimdi de tepeni mi attırdım?
Ты всем нам такую лажу устроил, и ты говоришь, что я тебя достал? Где она?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]