Uyar mı translate Russian
1,797 parallel translation
- Çarşamba uyar mı?
- Как насчет среды?
Karakola gelip birkaç soruyu cevaplamak sana uyar mı?
Вы не возражаете пройти в участок и ответить на несколько вопросов?
Sana uyar mı?
Вас устраивает?
Bu siz uyar mı?
Тебя это устраивает?
Uyar mı?
Подойдет?
Kepek ekmeği uyar mı?
Цельнопшеничный хлеб подойдет?
Fatura uyar mı?
Билл в порядке?
Gitmem gerçekten uyar mı sana yani?
Правда, лучше, если пойду я?
Sana uyar mı?
Ты согласен с этим?
Zihni açar. Size uyar mı bilmiyorum.
Я шалфей захватила, не знаю, пригодится он или нет.
Buraya taşındığımda mobilyalara uyar mı diye merak ettim,... ve kumaş numuneleri getirdim. Ama görünüşe göre evin biraz kalabalık,... bu yüzden cinsel numunelerimi de alıp gideyim ben.
как впишется моя мебель так что я принесла абзацы. так что я возьму мои абзацы и пойду.
Var. Mesela, Manhattan size uyar mı?
Например, Манхеттен подойдёт?
Damadın bu şartlara uyar mı?
Ваш зять должен будет выполнять эти условия?
Bu protokol sana uyar mı?
Такие правила тебе подходят?
Sana uyar mı, Lyon Gerland'ın orda kalıyorum.
Имейте в виду, я живу в отеле.
Yoksa bu gayri resmi bir önceden uyarı mı?
Это неофициальное предупреждение?
- Uyarı mı?
- Предупреждение?
Tamamdır, dostlar bu uyarıyı sadece bir defa yapacağım eğer şimdi giderseniz, kimsenin canı yanmaz.
Держи его. Ладно, ребята. Скажу это только один раз.
15 dakika uyarısı var mı?
Предупреждение за 15 минут?
Seni uyarıyorum : yarın, sana çok kızgın olacağım.
Предупреждаю тебя, завтра, я буду очень на тебя зол.
Kızlarım sağlıklıdır,... ve bu tür evlerin kurallarına uyarız.
"Мои девочки здоровы, " и мы придерживаемся правил, которые надлежит выполнять таким домам.
Bay Pinkman, son uyarım.
Мистер Пинкман, последнее предупреждение.
Ama uyarımı da yapayım, sekizinci delik adamın anasını ağlatıyor.
Но должен предупредить : восьмая лунка - просто убийца.
Tüm verileri Quicken programına girdim ama hiçbir uyarı çıkmadı. Yani her şey doğru olmuş olmalı, haksız mıyım?
Когда я все вводила в программу "Домашний бухгалтер", ничего не мигало красненьким, а это значит, что все в порядке, да?
Seni uyarıyorum, silahım var. Arabada kaldı.
Предупреждаю, у меня пистолет... в машине.
Sanırım biri "cep telefonu yasaktır" uyarısını görmemiş.
Кажется кто-то не видел табличку "Никаких сотовых"
- Uyarı mı?
- Предупреждение? - Ну, да!
Olsaydı, sizi uyarırdım.
Если бы знал, я бы вас предупредил.
Yaklaşan bir şey görürsem uyarı atışı yaparım.
Если увижу, что кто-то идет, сделаю сигнальный выстрел.
Lisa'nın ihaneti ile ilgili sana yaptığım uyarı.
Я тебя предупреждала о предательстве Лизы.
Sana uyar mı?
- Нормалек?
Miktarı arttırdın, uyarılmayı arttırdın, şimdi de ben varım bir fahişe ve kanun adamı, ofisinde.
Поднимать ставки, увеличивать стимуляцию А теперь у тебя есть я... шлюха и законник в твоем офисе.
Bir cadde adı, yer adı, bir uyarı mı?
Улица, место, предостережение?
- Ve başımız daha fazla belaya girmesin. - Bana uyar.
Я готова.
"Uyarı notlarımı söküp durmayın!"
Хватит говорить о моих знаках! "
Kendine "Caveman" adını veren birisinden teşkilâtımıza gönderilen uyarı mesajına istinaden iki kadının da kendisi tarafından öldürüldüğünü düşünüyoruz.
Мы получили надежное уведомление от кого-то, кто называет себя пещерным человеком, который берет на себя ответственность за убийство двух местных женщин.
Gelgelelim Kötü fikirlerle uyarıldım.
Получается, у меня плохие советчики.
- Son uyarım, Milettilere dikkat et.
- Последний совет. Опасайтесь Милетти.
- Seni uyarıyorum... - O zaman ben de ölürüm ne yazık ki onun kanını duvara patlatırsın ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. Acımam yaparım.
- Предупреждаю, я это сделаю.
Eğer uyarılmış olsaydım.
Если бы меня предупредили.
Kanunun hükmüne uyarım.
Я буду следовать букве закона.
Uyarı atışı yapmayacağım.
Я не буду стрелять.
Gelecek sefer beni uyar da Downton'da Almanları görürsek ne yapabileceğime bakayım.
Ну, в следующий раз вы хотя бы предупредите меня, что мы ждем немцев в Даунтоне, чтобы я могла вам помочь.
- Onlara uyarı mı yolladın?
- Ты их предупредил?
gitmeden önce bir uyarıda bulunacağım.
Напоследок небольшое объявление.
Alex, bir uyarım var.
Алекс, прими к сведению.
Birkaç uyarıcı istedi, ben de hayır dedim. - Bakalım anlamış mıyım.
Он попросил стимуляторы, а я отказала.
Hatırlatırım Albay, yorgun pilotlara uyarıcı vermek Kanada politikasında yoktur?
Могу я напомнить, полковник, что в канадской армии не принято давать уставшим пилотам стимуляторы?
Uzun uçuş operasyonlarında uyarıcı kullanmanın güvenliği ve etkileri konusundaki araştırmalara aşina mısın?
Знакомы ли вы с исследованиями вопроса безопасности и эффективности использования стимуляторов в ходе длительных авиа операций?
Ve seni uyarıyorum, onun adını herhangi bir gazetede görecek olursam peşini bırakmam, seni mahvederim ve hapse attırırım.
И предупреждаю вас, если я увижу её имя хоть где-нибудь, кроме Придворного циркуляра, я вас разыщу, разорю и упрячу за решетку.
Kurbanımızın bu uyarıyı zamanında almamış olması kötü.
Очень жаль, что наша жертва не получила это предупреждение вовремя.