English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yaklaşıyorum

Yaklaşıyorum translate Russian

395 parallel translation
Yaklaşıyorum.
Я подхожу ближе.
Yaklaşıyorum...
Ты все еще прячешься?
Yaklaşıyorum.
У тебя ужасная тайна!
Allah'a yaklaşıyorum.
Я иду к алтарю Господа.
Yaklaşıyorum.
НЛО набирает скорость и поднимается.
Hedefe yaklaşıyorum.
Вас понял.
Hedefe yaklaşıyorum.
Вижу цель!
Yaklaşıyorum.
Я уже совсем близко.
- Tanrıya yaklaşıyorum.
- Иду поближе к богу.
Sonra ona yaklaşıyorum, ama buhar yüzünden kızı bulmak zor.
И я иду к ней, но ее трудно найти, ведь там весь этот пар.
Pencereden çıktım, çitlere yaklaşıyorum.
Я вылезаю из окна и перелезаю через забор.
Burası Delta Yanki, 3 kilometre, yaklaşıyorum, hedefe kilitlendim.
Это Дельта янки, две мили, цель наведена.
Mantıksal olarak yaklaşıyorum.
Я составил логическую задачу.
Orta gövde kapağına yaklaşıyorum.
Подходим к центральной рубке.
Yaklaşıyorum.
Сближаюсь.
Hayatımı kazanmaya çalışıyorum. Olaya profesyonelce yaklaşıyorum.
Я зарабатываю на жизнь Мне нравится профессиональный подход.
- Tamam. Yaklaşıyorum.
Я приближаюсь.
Gittikçe cehenneme yaklaşıyorum şu anda, biraz sıcak olmaya başladı.
Я вот настолько близок к аду.... теплеет что-то...
Şampuanın parasını öderken ona arkadan yaklaşıyorum.
Подхожу к ней сзади пока она играется с шампунем.
- Yaklaşıyorum.
- Сближение.
Her geçen gün biraz daha yaklaşıyorum...
Каждый день я подбираюсь немного ближе к...
Tamam şimdi binaya yaklaşıyorum o yüzden...
Ладно.Послушай, я подъезжаю сейчас к дому, так что я...
Yaklaşıyorum.
- Сейчас.
Hedefe yaklaşıyorum.
Шестой спутник входит в контакт в целью.
Yaklaşıyorum.
Выполняю.
Hedefe yaklaşıyorum.
Вижу цель.
Ama acele et. Harcadığın her dakika, ölüme bir dakika daha yaklaşıyorum.
С каждой минутой я все ближе и ближе к смерти.
Acı kötüleştikçe, sanki diğer tarafa geçmeden, hiç olmadığım kadar ölüme yaklaşıyorum.
Боль становится сильнее, и я чувствую... что я ближе к смерти, чем когда-либо был.... не переходя насовсем эту грань.
Rutherford Köprüsü'ne yaklaşıyorum.
... и быстро приближаюсь к Разерфордскому мосту.
Yaklaşıyorum.
Уже ближе.
Anlıyorum. Vücudumu bir erkek gibi sıkıştırıp çeviriyorsun. Sana bir hasta gibi yaklaşıyorum, her hangi bir hasta.
Пули, что убили Росса, совпадают с теми, что были в вашем пистолете.
Tamam, tünele yaklaşıyorum.
Да, я приближаюсь к туннелю.
Ben de katıyorum. Yaklaşık iki bin yen, belki üç.
Две тысячи иен или, может быть, три.
"Sadece çalışıyorum." Yaklaşımları bu.
"Я просто здесь работаю." Такое отношение.
Yaklaşık bir aydır kulede yedek eleman olarak çalışıyorum.
Ужe c мecяц paбoтaю зaпacным aвиaдиcпeтчepoм.
Yani tamamiyle sığ duygularla yaklaşıyor. Bense, onun için çıldırıyorum.
Знаешь, это так плоско, а я от нее без ума.
Piste yaklaşıyorum.
Приближаюсь к полосе.
Yani yaklaşık 6 yıldır burada yaşıyorum.
Я здесь уже около шести лет.
Ticaret ve ekonomi alanlarında geniş kapsamlı çıraklığa dayanan bir iş etüdü yaklaşımı uyguladığınızı anlıyorum.
Я понимаю, вы проводите занятия, обучающие в широком диапозоне бизнесу и экономическим премудростям.
Onlara yaklaşıp beslememize izin verdiklerine inanamıyorum.
И подпустили так близко : и покормить себя дали.
Yaklaşık 30 insansı algılıyorum.
Фиксирую около 30 обитателей-гуманоидов.
Bulaşıkları yaklaşık 50 yıldır... eski diken sopasıyla yıkıyorum.
Не нужна мне мочалка с ручкой. Я грохомытьбаю этим вот прутиком вот уже почти 50 лет.
Gittikçe yaklaşıyorum.
Но меня засекли.
Warp hızından çıkıyorum. Unefra sistemine yaklaşıyoruz.
Я выхожу из варпа, мы почти прибыли в систему Унефра.
Potaya yaklaşıyorum.
Я принимаю его на площадке.
- Yaklaşıyorlar, ama bağlantı kuramıyorum.
- Они идут в порт, но не выходят на связь.
Batı kıyası üzerinde yaklaşık 80.000 insansı yaşam formu algılıyorum, bazı ilkel yapılar ve teknoloji, ancak içerisinde yıldız gemisi kadar yeteri derecede büyük bir enerji algılaması yok.
Я засёк около 80 000 гуманоидных био-сигналов на западном континенте, несколько простых строений и технологии, но там нет энергии, достаточной для звездолета.
Kumandan, Bir gemi algılıyorum, 300,000 kilometerede ve yaklaşıyor.
Коммандер, я обнаружил корабль, 300 000 километров и приближается.
Yaklaşık bir yıldır tekeşli bir ilişki yaşıyorum.
- Я уже год в моногамных отношениях.
- Yaklaş. Seni duyamıyorum.
- Подойди ближе, я не слышу.
Her gün onlarca satıyorum, ayda yaklaşık 15.000 tane.
За день я продаю десяток, примерно получается 15000 в месяц.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]