English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yapamıyorum

Yapamıyorum translate Russian

1,966 parallel translation
Yapamıyorum.
Не могу.
Belki karın halledebiliyor ama ben yapamıyorum.
Может твоя жена и может терпеть это, а я не могу.
Ben onsuz yapamıyorum.
Я не могу без неё.
Yanlış olduğunu biliyorum fakat yapamıyorum.
Я понимал, как это плохо, но не мог.
Hastaysa onun için bir şey yapamıyorum çünkü hemşire yok.
Она больна, а я не могу помочь ей. Там нет медсестер.
"Otoparkta donmuş- -" Yapamıyorum!
На автостоянке нашли замерзшего на смерть. Не могу!
Yapamıyorum!
Боже. Я не могу так.
Yapamıyorum, yapamıyorum. Hiçbir şey yapamıyorum!
Я ничего... не могу сделать!
Yapamıyorum. O şeyi kontrol et.
Я не могу контролировать его.
Onu düşünmeden yapamıyorum.
Toлькo o нeй и дyмaю.
Kaza geçirdiğim haftadan beri suya giremiyorum, bu yüzden sörf yapamıyorum.
Это случилось несколько недель назад, а я... просто не могу продолжать серфить, так что... Я не... Я просто не могу оставить серфинг.
İddaalı olmak istiyorum, ama yapamıyorum Elma ile ilgili bir şey olduğunu düşünüyorum.
Притворялась, что знаю, но не знаю. Кажется, это как-то связано с яблоками.
Tek başıma yapamıyorum.
Одному мне не справиться.
Burada yapamıyorum.
Я не могу здесь работать.
- Hayır, hâlâ yapamıyorum.
- Нет. Мне никак.
Yapamıyorum öyle bir şey.
Не могу его найти.
Böyle yapamıyorum ben.
Я так больше не могу.
Oğlun olmayı bırakabilseydim, bunu yapardım. Ama yapamıyorum.
Если бы я мог оставаться твоим сыном, я бы оставался, но я не могу.
Köpek dolaştırma işin yüzünden güzel bir kahvaltı yapamıyorum.
Ну так, твоя работа по выгулу собак выпадает на время моего завтрака.
Yapamıyorum!
Я не могу...
Yapamıyorum.
Не могу, я стесняюсь.
Yapamıyorum.
– Я не могу. – Не можешь чего?
Ölüyorsun ve ben hiçbir halt yapamıyorum.
Ты умираешь, И я ничерта не могу с этим поделать.
Yapamıyorum!
Не могу!
İşimi yapamıyorum.
Я не знаю, как мне выходить в эфир.
- Hayır. Ben de yapamıyorum.
- Угу, я тоже не могу.
- Başım dönüyor. Yapamıyorum.
Я паршиво себя чувствую.
Burada "Yapamıyorum" diye bir şey yoktur!
"Не могу" здесь не существует.
Hadi, yapamıyorum.
Мне надо дотянуться до палки.
Bunu yapamıyorum.
Я не могу это сделать.
Helen, bana yeni bir seri sözün var. Evet, sana bu ay yeni parçalar vereceğim demiştim ama yapamıyorum.
Да, я знаю что обещала тебе новые картины в этом месяце, но я не могу.
Yapamıyorum...
Я не могу...
Mutlu bir son yapamıyorum.
Я не могу сделать конец счастливым.
Shut yapamıyorum.
Я не могу залпом.
Seni çok seviyorum fakat seninle yapamıyorum.
Я очень сильно люблю тебя но я не могу оставаться с тобой.
Seni çok seviyorum fakat seninle yapamıyorum.
Я очень сильно люблю тебя Но я не могу оставаться с тобой.
- Fakat seninle yapamıyorum.
- но я не могу быть с тобой.
Ama beni seven adama bunu yapamıyorum.
Но не могу заставить этого человека любить меня.
Deniyorum ama seks yapamıyorum.
Я пытаюсь, но не могу заниматься сексом.
Sadece... yapamıyorum.
Я просто... не могу.
Adamım, bu işi iyi yapamıyorum artık.
Блин, я теряю былую хватку
- Yapamıyorum! - Tanrım!
Не могу!
Yapamıyorum.
Не получается.
- Walter, yapamıyorum
Уолтер, я не могу...
Yapamıyorum!
Нет, навряд ли.
Yapamıyorum işte.
Я просто не могу.
Kendi filmimizi yapamıyoruz, en azından... cep telefonuyla bir şeyler yapabilir miyim diye bakıyorum.
У нас не получилось снять фильм, так что... Посмотрю, что можно сделать с помощью телефона
Ben, yapamıyorum.
Стой, стой, стой, стой! Я... О, только не....
Ama yapamıyorum.
Но я не могу...
Bunu yapamıyorum ki.
и сейчас, впервые после смери его отца,
Yapamıyorum, Doktor.
Я не смогу этого сделать, Док.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]