Yapmadın mı translate Russian
1,450 parallel translation
- Yani hiçbir şey yapmadın mı?
- Так ты ничего не сделал?
- Yapmadın mı?
- Не? - Ага.
Ne o Harry? Hâlâ işbaşı yapmadın mı?
Бокал вина.
Yapmadın mı?
Не было?
Burası Amerika. Burada her şeyi yapabilirsin. İnsanların imkansız olduğunu düşündüğü bir şey yapmadın mı hiç?
Это же Америка, тут можно делать всё, что угодно.Ты ведь уже делал то, что все вокруг считали невозможным?
Sen yapmadın mı?
Это разве не твоих рук дело?
Yaptın mı yapmadın mı?
Так это сделали вы или нет?
Bunu daha önce hiç yapmadın mı?
Ты никогда этого не делала?
Bilerek yapmadın mı?
Не специально?
Hiç kılıç yapmadın mı?
Разве у вас сабель не было что ли?
Yeterince şey yapmadın mı?
Разве ты недостаточно натворил?
Yeterince şey yapmadın mı?
Тебе не хватит?
Sen hiç böyle bir şey yapmadın mı?
Разве вы так никогда не делали?
Yapmadın mı?
Нет?
Bunu daha önce hiç yapmadın mı?
Не знаешь как?
Daha önce hiç sörf yapmadın mı, değil mi?
Ты ведь никогда не занималась сёрфингом раньше, да?
Sence yanlış hiçbir şey yapmadın mı?
Ты не думаешь, что сделал что-то неправильное?
Bunu daha yapmadın mı?
" ы ещЄ этого не сделал?
yapmadığın bütün şeyleri merak ediyorum. Ama gerçek şu ki yaptığım şeyi seviyorum.
По правде говоря... мне нравится то, что я сделал.
Yanlış yapmadığımızı ona kanıtlayabiliyor olmalısın!
Ты должен доказать ему это!
Ve elimde hiçbir şey olmamasının tek bir nedeni var çünkü hiçbir şey yapmadım.
А писать мне не о чем. Потому, что я же не сделал ничего такого.
Bırakın, ben hiçbir şey yapmadım!
Отпустите меня.
- Bakın, ben hiçbir şey yapmadım!
- Слушайте, я ничего не сделал.
Ne oldu? Çocukken hiç yapmadınız mı?
Что, вы в детстве никогда не прыгали?
- Yardım olsun diye yapmadım. Bu çılgını durdurmak için yaptım!
Я сделала это не ради вас, а чтобы остановить этого психа!
- Yapmadım. - O zaman başkalarını yargılamamalısın.
- Тогда ты не можешь судить
İtalyanım ben! Mark insanların normalde yapmadığı şeyleri onlara yaptırmada bir yol bulurdu.
Марк умел убеждать людей делать такое, чего они никогда раньше не делали.
Evet, adamım kopya yapmadığını, onlara ihtiyacı olduğunu söyledi.
ƒа. ћой человек просил вернуть это и не делать копий.
Yapmadığım bir şeye nasıl teklif vereyim ki? Ne okuyorsunuz, Sayın Senatör?
Как я могу признать то, чего не совершал?
En son Sun gazetesinde haberim çıktığında yapmadığım şeylerle suçlamıştınız.
В прошлый раз ваша газета написала про меня то, чего я не совершал. По поводу?
Odasını annesi için bir tapınak yaptı dediniz. Babasına da çok düşkündü demiştiniz, onun için de bir tapınak yapmadı mı?
Вы сказали, что её комната была храмом, посвящённым матери, и ещё вы сказали, что она очень любила своего отца.
Ağzımın çok laf yapmadığının farkındayım.
Я признаю, Ваша Честь, что я говорю грубовато.
Bir şeyler yapacağım dedin, yapmadın.
Ты сказал, что сделаешь хоть что-то, и не сделал.
Sizi Güney Amerika mafyasının hedefi yapmadı mı? Kaçırıldınız, işkence gördünüz, daha kimbilir ne.
Из-за него на вас охотилась банда из Латинской Америки, чтобы похитить, пытать или еще похуже.
Ben bir şey yapmadım. Hiçbir şey de ispatlayamazsın ayrıca.
О - о, это не я и вы не сможете это доказать.
Vlad'in yoldan çıktığını biliyordum, ama hiç bir şey yapmadım.
я имею ввиду, я знал, что Влад сошел с рельс, и я ничего не мог сделать
- Ben yapmadım. Bana inanmalısınız.
Ч я этого не делал. ¬ ы должны мне поверить.
Bunu bir şeyi kanıtlamak için yapmadığını içtenlikle umarım.
Я искренне надеюсь, что ты сделал это, не для того, чтобы что-то доказать.
Lisbeth Salander'ın yapmadığını mı söylüyorsun?
В отличие от Элизабет Саландер?
Şimdi yapmadığı bir şey için onu çocuklarının yanından mı alacaksın?
Я видел. А теперь вы забираете её у детей за то, чего она не делала.
Hayır, PWIP PIP sızıntısını ben yapmadım.
Нет, я не сливал "Пэп-хвэп".
İstediği buymuş,... büyük ölçekli bir yıkım ile onun silahını yapmadıkları için,
Вот что он хочет Разрушение в массовом масштабе чтобы доказать Пентагону что они были не правы, а не для производства своего оружия.
Ah, yapmadınız mı?
Правда?
Oraya gittim tokalaştık ve bana salgının kaynağını bulduklarını ve bizim yanlış hiçbir şey yapmadığımızı söyledi.
Я зашел внутрь, мы пожали друг другу руки, и он сказал мне, они отследили источник загрязнения, и он не связан с тем, что мы сделали что-то неправильно.
Daha hızlı hareket etseydim onları tomografiye daha çabuk gönderseydim durumlarının ne kadar kötü olduğunu daha çabuk anlayabilseydim ama hiçbirini yapmadım.
Если бы я шевелился Быстрее отвез их на томографию Если бы узнал, как все серьезно раньше...
Bazen numara yaparken bazen yapmadığını mı düşünüyorsun?
Думаешь, она инсценирует одно, но не другое?
- Ben de yapmadım! - Elbette siz yapmadınız Efendi Robin.
- Конечно не вы, мастер Робин.
Bakın, ben bir şey yapmadım.
Слушай, я ничего не сделал.
Yapmadım. Peki bütün karnelerinin falan olmayışını nasıl gizledin?
Она сказала, чтобы я катился в школу Западного Беверли, я этого не сделал.
Dow'un, Bhopal'i düzeltmek için neden hiçbir şey yapmadığını Kevin'in tanıdığımız herkesten daha iyi açıklayabileceğini düşündük.
О, Боже. [смех] Хей.
Bir şey yapmadım... Dün gece Kitamura beni aradı ve saçını sarıya nasıl boyayacağını sordu... Bende nasıl yapacağını söyledim...
Ничего... как правильно в блондина перекраситься... я и объяснил... какой он был вчера?