Yok birşey translate Russian
1,752 parallel translation
- Yok birşey.
- Так. Ничего.
- Yok birşey.
- Ничего.
- Yok birşey.
Ничего.
- Bende birşey yok.
Иди в тамбур.
- Onda birşey yok. - Onu kontrol edin.
У нее ничего нет.
- Hayır, farklı birşey yok. Hadi, Büyükbaba'ya anlatabilirsin.
Ну же, ты можешь сказать Деду.
Pek birşey yok.
Не очень много.
Hastanız acilse bile yapabileceğim birşey yok.
Если в ваш дом попала бомба, время ожидания примерно 12 часов, а если вы потеряли родственников, обратитесь к той женщине.
- Hayır, kötü birşey yok.
Нет, нет, ничего ужасного.
- Suçlu hissedecek birşey yok.
Это война.
Bana göre, ayıların gizli dünyası diye birşey falan yok.
Для меня тайный мир медведей не существует.
Yolunuzda birşey yok.
Тут ничего нет.
Yolunuzda birşey yok.
Перед вами чисто.
Birşey söylemene gerek yok.
Не нужно ничего говорить.
Yapabileceğiniz birşey yok.
Ничего нельзя сделать.
- Görecek başka birşey yok.
- Нечего тут больше проверять.
- Bana birşey olduğu yok.
- Со мной все в порядке.
Bana birşey olduğu yok, doğruyu söylüyorum.
Со мной ничего не случилось, это правда.
- Cennet diye birşey yok!
- Да нет никакого рая.
İnsanın onuruyla yaşamasından daha önemli birşey yok.
Нет смысла жить недостойно.
Yapacak birşey yok.
Ладно, но что с того?
Buradaki en iyi şeysiniz ve size böyle davranıyorlar. Böyle birşey yok.
Вы - лучшее событие, случившееся в этой деревне за сто лет, и вот их благодарность!
Burada birşey yok!
Я ничего не вижу.
Anlatacak birşey yok.
Мне не о чем рассказывать.
- Özel birşey yok.
- Ничего особенного.
Dünyalar tatlısı bir kız ve elimden gelen fazla birşey yok.
Потому что она такая красивая, и я не могу ничем ей помочь.
İç güzelliği yarışması diye birşey yok.
Не существует никаких конкурсов внутренней красоты.
Yani, bütün gün ağırlık kaldırmaktan çamaşır yıkamaktan, terli adamlarla bir kafese atılmaktan başka yapacak birşey yok.
И там целый день нечем заняться, кроме как тягать веса и складывать в прачеченой одежду, брошенную в клетку целой толпой потных мужиков.
- Ama endişelenecek birşey yok.
- Не волнуйся.
Ortada suçlu hissetmene neden olacak birşey yok.
- Не чувствуй себя виноватой.
Endişelenecek hiç birşey yok.
- Видишь Не о чем волноваться.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
Тебе не о чем беспокоиться, поняла?
Hayır, düzeltilecek birşey yok.
- Ничего не исправишь
İşaret edecek kadar önemli birşey yok ortada.
Это ничего не даст.
Oh, evet, bitti, çünkü seks hayatım benim işim, senin değil, ve bu konuda yapabileceğin birşey yok.
Закончили. Моя сексуальная жизнь - мое личное дело, тебя не касается. И ты ничего с этим не поделаешь
Bak, onun hakkında konuşacak birşey yok.
- Это бессмысленно.
Yapabileceğim hiç birşey yok.
Мы ничего не сможем сделать.
- Burada öyle birşey yok.
Здесь ничего такого нет.
Yani, birini düşünmen herhangi birşey olacak diye birşey yok.
Я имею ввиду, только потому что ты может быть думаешь о ком-то, не значит, что что-либо может произойти.
Birşey yok.
Ничего.
Eğer siyah top masumsa korkacak birşey yok demektir.
Если черный шар тут не причем - то бояться нечего
Birşey yok.
- Ни в чем.
Temiz, burada da birşey yok.
- Нет, и там никого. - Да?
Bunda yanlış birşey yok.
Ну, это нормально.
İdare edecek birşey yok.
Не с чем тут справляться.
Yapabileceğimiz birşey yok. Maalesef.
Мы ничего не можем сделать.
Merak edilecek birşey yok.
Просто посмотри для меня вниз?
Adrenallerde birşey yok.
Ничего в надпочечных железах.
Birşey yok, Cameron burada değil.
Всё нормально, её здесь нет.
Teorinde yanlış birşey yok.
Ничего плохого в твоей теории нет, иди.
Sadece bir konuşma. Büyütülecek birşey yok.
Одна речь, какие проблемы.
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22