Yok olmuş translate Russian
531 parallel translation
- Hepsi yok olmuş.
- Они пропали.
Evet. Yok olmuş kariyerin peşinden, hala uyur gezer gibi koşuyordu.
Так и она.Она жила в одиночестве в головокружительном прошлом.
Yok olmuş! Hepsi!
Испарился!
- Yok olmuş. - Evet.
Исчез!
- Profesör yok olmuş!
Профессор исчез!
Evet, karargâhımı batık bir volkanın yamacına kurdum. Yok olmuş bir şehrin yerine.
Да, я построил свой дом под водою у подножия вулкана, на месте древнего города.
Yok olmuş.
Она ушла.
Bize ulaşan bip sesi radyoaktif bir parçacık olabilir. Proteus çoktan yok olmuş olabilir.
Возможно, мы засекаем сигнал только радиоактивной частицы, а "Протей" уже уничтожен.
Yok olmuş olsaydı, enkaz işaretleri alırdım.
Если б он был уничтожен, там были бы обломки.
- Bu İncil gibi. - Şikago'da, hükûmet yok olmuş.
- В старом Чикаго правительство почти пало.
Bu korkunu hafifletmek isterdim, tüm mürettebatının yok olmuş olabileceği korkunu.
Я хочу облегчить ваше отчаяние. Ваш страх, что вашего экипажа больше нет.
Stacey, kahrolası atlar yok olmuş!
Стэйси, лошади исчезли.
İki günüm telefonla geçti, parmaklarıma kramplar girdi İtalya'daki bütün vekiller yok olmuş adeta.
Я провел два дня на телефоне., даже пальцы свело все "достопочтенные" в Италии исчезли.
- Okuldan yok olmuş.
- Она пропала из школы.
Fabrika 1948'de bir yangında yok olmuş.
Фабрика сгорела в 1948 году.
Bunun gibi bazı gezegenler artık yok olmuş bir yıldızın kalıntıları olan dev gaz bulutsularına komşu olacak.
С некоторых планет, как с этой, будет открываться вид на обширные газовые туманности, оставшиеся на месте некогда существовавшей звезды.
Fıçı yok olmuş!
Сосуда больше нет.
Dünya gezegeni, İslington'daki ev ve telefon yok olmuş olsalar da... 29 saniye sonra, Arthur ve Ford'un kurtarılmış olmaları sebebiyle hatırlanmış olmaları çok rahatlatıcıdır.
'от € и планета " емл €, и квартира в јйлингтоне, и телефон теперь были уничтоженыЕ было при € тно осознавать, что пам € ть о них оставалась жива, благодар € тому, что каких-то 29 секунд спуст € јртур и'орд были спасены.
Şaşırtıcı. Demek dünya böyle yok olmuş!
Вот, значит, как они весь мир сожгли.
Neredeyse her şey yok olmuş. Eski konserve imalathanesi dışında.
Почти всё исчезло, кроме старого консервного завода.
Ama delik yok olmuş.
Дырки нету.
Baba delik yok olmuş.
Говорит, дупло исчезло.
Gezegen burada olacak ve biz de çoktan yok olmuş olacağız. Bir başka hatalı mutasyon! Bir başka biyolojik hata olacağız sadece, bir evrimsel tuzak.
Планета будет здесь долгое, долгое, долгое время после того как нас не станет, и она исцелит себя.
Bozulma genişlediğinde, tüm sistem yok olmuş.
Когда разлом разросся, вся система была уничтожена.
Hepsi yok olmuş.
Ничего не осталось.
Her yerdeler, sonra bir bakıyorsun, hepsi yok olmuş.
Они то везде, то их нигде нет.
Bu, Amerika'da yok olmuş durumda.
Теперь в Америке этого нет.
Ekipman ve kontroller yok olmuş.
Все оборудование уничтожено.
Tuhaf değil mi? Savaşın, sonunda burada, tüm nüfusu hasat yüzünden yok olmuş bir gezegen olan T'Lani lll'de sona ermesi.
Это забавно, что мы положили конец войне на орбите Т`лани III, планеты, все население которой было истреблено пожинателями.
- Yok olmuş olamaz.
- Он не мог просто так исчезнуть.
Aklınıza ne gelirse, yok olmuş.
Всего не перечесть. Всё поломано.
Burada olmamasını umuyordum, yok olmuş olmasını şu arkadaki kayaya gömülmüş olmasını.
Я надеялся, что его здесь не будет... что оно разрушено... что оно оказалось вмуровано в скалу.
Plazma uzayda alev aldı ve gemi sanki yok olmuş gibi göründü.
Плазма взорвалась в космосе, что м создало видимость гибели корабля.
Sanki tüm ülke aniden yok olmuş gibi.
Как будто целый мир вдруг перестал существовать.
Duyusal girdiler kaybolmuş. Elektrik zaten yok olmuş.
Окружающий мир уже начинает распадаться, электричество исчезло.
Başlangıç rutininde bazı veriler yok olmuş olabilir.
По-моему, часть информации могла быть потеряна во время процедуры запуска.
Gören yok, ama anlasilan böyle olmus.
Никто не видел этого, но похоже, что это так.
- Herhangi fiziksel bir şey yok. - Küfürlü bir konuşma olmuş mu? - Sanmıyorum.
Ну, не физически... – Непристойно выражались?
Var olmuş olan her şeyin, her yerde yok oluşu.
Всего, что существует, везде.
Mermiyle delik deşik olmuş bir cesedi yukarı göndermeye gerek yok.
Нет смысла поднимать на корабль изувеченные пулями тела.
Gideceğin yerin senin için hiçbir önemi yok. Kurtulabildiğin sürece Aldebaran ya da başka bir yer olmuş umurunda değil.
Вам было безразлично, куда лететь, на Альдебаран или на любую другую планету, лишь бы скрыться!
6 : 35 olmuş ve benim hiç işim yok!
Уже шесть тридцать пять. И мне совершенно нечего делать.
Çoğu arabalı sinemada olmuş, polis burada teslim standını kimin yok ettiğini bulmaya çalışıyor.
Особенно на кинопарковке, там полиция пытается расследовать разгром буфета.
Şu ana kadar çoktan yok olmuş bedenimin kontrolünü, yaşamak için bulduğum amaç ve istek sayesinde ele geçirdim.
мне удалось подчинить себе свой, ставший ничтожным теперь организм.
- Ne olmuş yani, burada kimsem yok ki.
- Плевать, у меня все равно никого тут нету!
Orada birşey yok, sadece yerle bir olmuş bir mağaza.
Этo забpoшенные рyины магазина.
Aslında göğüsleri ve bacakları yok mu olmuş?
Под кроватью стояли ее сапоги.
Altı ay olmuş ve bizim haberimiz bile yok.
6 месяцев, и мы не знаем об этом?
Yok çok hoş olmuş.
- Он вмонтирован.
Geriye yürümenin bir anlamı yok. Burada görebildiğim tek canlı, hipnotize olmuş tavşanlar. - Çoğu Iastiklerin arasına sıkışmış.
Идти назад нет смысла - за миллион миль я встречал лишь кроликов под гипнозом...
- Ne olmuş bize? - Yok bir şey.
- Что там обо мне и миссис О`Брайен?
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20